AIT Dijital Baskı Sistemleri İstanbul Ofisini Açmaya Hazırlanıyor

Bursa merkezli faaliyetlerini yürüten AIT Dijital Baskı Sistemleri, pazara daha yakın ve kolay hizmet verebilmek için İstanbul’da ofis açıyor.

Bursa merkezli faaliyetlerini yürüten AIT Dijital Baskı Sistemleri, pazara daha yakın ve kolay hizmet verebilmek için İstanbul’da ofis açıyor. 7-10 Aralık tarihleri arasında düzenlenen Fespa Eurasia Fuarı’na da katılan AIT Dijital Baskı Sistemleri Satış ve Pazarlama Müdürü Tuğba Göçer ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

Dergi okuyucularımız için öncelikle AIT Dijital Baskı Sistemleri’nin yürüttüğü çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verir misiniz?

Tuğba Göçer: AIT Dijital Baskı Sistemleri, son yıllarda müşterilere kazanç sağlayacak yeni  teknolojiler üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle içinde bulunduğumuz tekstil sektörü mevcut ürünlerine değer katacak yenilik arayışında. AIT, bir taraftan Mimaki ile partnerliğine devam ederken diğer taraftan bilindiği gibi bir yazılım şirketidir. Bu anlamda yazılım noktasında da yoğun bir çalışma programı içindeyiz. Tekstil sektörüne hizmet sadece makine ve malzeme satışından ibaret değildir. Doğru yazılım tercih edilmediği sürece istenilen sonuç hiçbir zaman elde edilemez. Diğer taraftan hizmet verdiğimiz müşteri kitlesinin büyük bir kısmı ihracata yönelik çalışan firmalardan oluşuyor. Bu da kaliteden ödün vermeden daha ileri teknoloji ve yenilik beklentisi içinde olan bir sektör karşımıza çıkarıyor.

Fuarda hangi ürünleriniz sergilendi? Bu anlamda ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tuğba Göçer: AIT olarak yeni teknoloji ve gelişmiş yazılımlarla müşterilerimizi bir adım daha ileri çıkarma hedefindeyiz. Bu doğrultuda Mimaki TIGER 1800B modeli ilk kez bu fuarda sergilendi. Bu yeni teknoloji, 15 bin metrelik kağıt takılarak hızlı üretim imkanı sunuyor. Saatte 300 metretül kapasitesine çıkabilmektedir. Bunun haricinde yoğun ilgi gören Mimaki JV300 modelinin 190 cm ebadı ilk kez sergilendi. Yine pigment baskı teknolojisini ön plana çıkardık. Bu anlamda verimli ve güzel bir fuar oldu.

Tekstil sektörünün beklentileri nelerdir? Bu beklentileri karşılamaya yönelik sizin yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

Tuğba Göçer: Tekstil sektörü gerçekten çok büyük bir Pazar. Bu anlamda doğru makinenin doğru müşteriyle buluşması çok önemlidir. Bizim AIT olarak en büyük hedefimizde doğru birlikteliği sağlamaktır. Kaliteden ödün vermeden hareket eden firmalar içinde olacağız. Bu anlamda sadece fiyatla rekabet eden firmaların piyasadan kaybolacağını düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz sektördeki en önemli konulardan birisi satış sonrası destek hizmetleridir. Bizimle çalışmaya başlayan müşteriler, doğru firma ile çalıştıklarının bilincine varıyor. Bunu hem sözlü olarak hem de firmamıza gösterilen ilgiden anlayabiliyoruz. Makine satmak işin sadece bir aşamasıdır. Önemli olan satış sonrası hizmetle müşteri memnuniyetini yakalamaktır. Bilgi ve tecrübelerimizi aktararak firmanın gelişmesinde büyümesinde katkı sağlayarak gerçek anlamda bir çözüm ortağı olabilirsiniz. Hedefimiz, müşterilere doğru bilgileri aktararak, müşterimizin büyümesi, gelişmesi ve gelecekte daha iyi noktalara gelmesidir. Firmalar büyüdükçe bizim pazarımızda aynı doğrultuda büyüyecektir. Hedefimiz her zaman iyi doğru ürünleri, doğru yatırımcı ile buluşturmaktır.

Önümüzdeki döneme ilişkin plan ve hedefleriniz nelerdir?    

Tuğba Göçer: Bildiğiniz üzere Bursa merkezi olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz. İstanbul pazarında çok sayıda müşterimiz var. Yaptığımız görüşmeler neticesinde İstanbul pazarında kalite ve hizmet noktasında bir arayış olduğunu gördük. Bu doğrultuda pazara daha hızlı ve rahat hizmet verebilmek için kısa bir süre içinde İstanbul’da bir ofis açıyoruz.

Fespa Eurasia Fuarı’na ilişkin izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Tuğba Göçer: Fespa Eurasia ile ilgili bu seneki görüşmelerimiz pek olumlu değil. Bu anlamda bazı katılımcı arkadaşlarla yaptığımız istişarelerde de bu sonuca vardık. Bu yıl tanıtımın çok iyi yapıldığını düşünmüyoruz. Biz veya diğer katılımcı firmalar müşterilerini fuara davet ediyor. Ama yapılması beklenen organizatör firmanın sektörün geneline ulaşıp, yurt içi ve yurt dışı çalışmalarla ziyaretçiyi buraya getirmesi gerekiyor. Geçen sene de çok iyi değildi ancak su sene daha da düşüş gözlemliyoruz. Fuarlara destek olmak, sektörün gelişimine katkıdan bulunmak son derece önemlidir. AIT olarak hangi noktada olduğumuzu, sektöre neler kattığımızı göstermek amacıyla fuarlara katılım gösteriyoruz. Dolayısıyla bu anlamda ziyareti ve ilgiyi yeterli bulmuyoruz.

Tekstil sektörüne yönelik bir mesajınız var mı? Başarılı olmak için neler yapmalarını tavsiye edersiniz?

Tuğba Göçer: Öncelikle “ben herşeyi yaparım” felsefesiyle yaklaşanlardan uzak durmak gerekir. Çünkü bu cümlenin altının çok kolay dolmayacağını düşünüyorum. Bunu söyleyebilen bir firmanın gerçekten çok ciddi bir tecrübesi, bilgi birikimi ve kaynağı olmalıdır. Öncelikle yaptıklarını, referanslarına ve sunduğu çözümün ve teknolojinin dünya genelindeki kullanımına bakmak gerekir. Bunun yanında şirket içinde yenilikleri takip etmek, yurt içi ve yurt dışındaki trendleri incelemek gerekir. Özellikle tekstilde desen koleksiyonu son derece önemlidir. Yine kumaş üzerinde tekstil teknik yapmak gerekiyor. Çünkü günümüzde tasarım çabuk tüketiliyor. Açık yakalamaya çalışmak, bunun için çaba göstermek lazım. Mevcut yurt içi pazarın yanında mutlaka yurt dışı değerlendirilmeli, bu alanda çalışmalar yapılmalı.

2018 yılı için bir mesajınız var mı?

Tuğba Göçer: 2017 yılı sonlarına doğru döviz kurundaki hareketlilik birçok şeyi etkiliyor. Ben ise şöyle bakıyorum; Hiçbirimizin elinde sinirli bir değnek yok, hiçbirini düzeltemeyiz. Hayat aynı akışla devam ediyor. Bir şeyler olumlu da gitse olumsuz da gitse biz sürekli çalışıyoruz. Birçok şeye rağmen fuarlara katılıyoruz. Önemli olan aynı şekilde çalışmaya devam edebilmektir. Çünkü durduğunuzda da bir şey değişmeyecek. Ne olacak sorusunun yerine ne yapabiliriz sorusunun cevabını düşünürsek daha faydalı olacaktır. Siyaseti siyasetçilere, ekonomiyi ekonomistlere, her şeyi uzmanlarına bırakacağız. Algılarımızı daha fazla açıp, piyasanın içinde daha fazla olup sektörümüzü daha iyi noktalara taşımak için çaba göstermeliyiz. Muhakkak olumsuz şeyler yaşadık, yaşıyoruz. Ama kara kara bunları düşünmek bize hiçbir şey kazandırmayacak. Ne yapabiliriz diye düşündüğümüz zaman en azından bir çıkış yolu mutlaka bulunacaktır.

Print Friendly, PDF & Email