Büyümenin anahtarı, inanmak ve çok çalışmak

Büyümenin anahtarı, inanmak ve çok çalışmaktır. Mevcut değişkenler ve güncel konular ne olursa olsun, ülkemizin daima büyümeye ihtiyacı bulunuyor. Ülke olarak, genç, dinamik ve risk alabilen müteşebbis bir ruha sahip olmamızı, büyük bir avantaj olarak görüyoruz.

 

Rıza Başoğlu, Lidya Grup Yönetim Kurulu Danışmanı

Dünyada da, kaynaklar her geçen gün azalıyor ve rekabet hızla artıyor. Bu şartlar altında, global pazarlarda etkili olabilmemiz için her alanda kaliteye ve verimli çalışmaya odaklanmalıyız. Nitelikli kadrolar, yeni teknolojiler ve verimli hizmet anlayışı firmalara ve ülkemize başarıyı ve büyümeyi getirecektir. Nitekim büyümeyi sürdürülebilir kılmak için finans yapınızın ve insan kaynakları yapınızın, büyüme hedefleriyle örtüşüyor olması da gerekiyor.  Büyümeyi destekleyecek, insan gücünüz ve finansal yapınız yok ise, kazanımlar geçicidir ve ekonomiye maliyeti yüksek olacaktır. Yani, sürekli pedal çevirmemiz gerekiyor. Pedal çevirmemek, yol kat etmediğimiz anlamına gelir ki, bu noktadan sonra, ayağa kalkmak daha maliyetli olacaktır.

Başarı, çok parametreli takım oyunu ile mümkündür

Her zaman fırsatlar vardır. Yeter ki, doğru organizasyonlar ve doğru stratejiler ile umutsuzluğa kapılmadan hareket edelim. Total başarıyı, bireysel başarılara bağlamak ve kısa vadelerde etkin olmayı hedeflemek yerine, kollektivist yaklaşımlarla uzun ve kalıcı olmayı hedeflemenin daha doğru olduğunu düşünmekteyiz. Takım oyuncularını nitelikli insan kaynağından seçip, ortak paydalar meydana getirerek hedefe yönelmenin başarıyı getireceğini; süreçleri yaşayanlar olarak biliyoruz. Mazeretler aramak yerine, mevcut şartlar içinde en iyisini yapma gayretindeyseniz ve pazarı da iyi okuyarak öngörü yeteneğinizi geliştirdiyseniz, başarı kaçınılmazdır. Bizler, toplum ihtiyaçlarının gelişerek arttığının farkındayız. Hangi ekonomik ölçek de olursanız olun, durgunluk devrelerinin sonunda ciddi büyüme fırsatları bulunmaktadır. Önemli olan bu süreçleri iyi yönetebilmektir. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru kadroları oluşturabiliyorsanız, büyüme fırsatını yakalamanız çok daha kolay olacaktır. Dünyadaki rekabetin geldiği nokta ve ölçek, günlük başarıları ve kazançları anlamsızlaştırmıştır. Bu nedenle, uzun vadeli ve vizyoner bakış açısı da gereklidir. Sadece olanları değil, olabilecekleri öngören ve yarınlar için alt yapıyı oluşturmak zorunlu hale gelmektedir. Kısaca, olayların arkasından giden değil, geleceği şekillendiren olmalıyız.

Kazanmak için satmamız lazım, oturarak başarı elde edilemez

Para, güvenli limanları arıyor ve güvendiği limanlara gidiyor. Son dönemlerde ülkemizde ve dünyada yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, ülkemizde çok nitelikli ve sağduyulu geniş bir kitle bulunuyor. Bu inanç ve çalışma isteği de, ülkemiz ekonomisinde başarıya ulaşmamızın yolunu açıyor. Dünyada, rekabetin boyutları her geçen gün artmaktadır. Bu mücadeleden büyüyerek çıkabilmeniz için nitelikli kadrolara ve doğru öngörülere ihtiyacımız vardır. Bir yandan maliyetler artarken, diğer yandan rekabet nedeniyle fiyatlar düşüyorsa, dünü yakalamak için dahi daha fazla çalışmamız ve iş hacmimizi büyütmemiz gerekir.  2017 yılının olası tüm zorluklarına rağmen, ciddi fırsatlar barındırdığına inanmaktayız ve stratejilerimizi de buna göre oluşturmaktayız. Özetle, verimli çalışmalıyız ve kalite normlarını geliştirmeliyiz. Bunları uygulayan işletmeler ve bireyler, başarıya ulaşacaktır.

 

Print Friendly, PDF & Email