Category Archives: Aktüel

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Ambalaj Sektörü Dijital Fırsatları Mimaki Eurasia ile yakaladı

Dijital baskı endüstrisinin lider teknoloji markası Mimaki Eurasia, 31 Ekim – 3 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta Avrasya Ambalaj İstanbul 2018 Fuarı’na katıldı. Mimaki, ambalaj endüstrisi üreticilerinin ve müşterilerinin az adetli siparişlerinin; kişiselleştirilebilir, farklı tasarım ve alternatiflerinin en az maliyetle zaman kaybı olmadan nasıl yapılabileceğini gösterdi. Türkiye’nin ve bölgenin en büyük ambalaj sektörü fuarı olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, Türkiye’nin yanı sıra çevre bölgeden de önemli katılımcı ve ziyaretçilerle dikkat çekici bir ticaret platformuna dönüşüyor. Dijital baskı alanındaki köklü ve zengin birikimlerini bu alanda da ortaya koymayı hedefleyen Mimaki, fuarda ambalaj baskı teknolojileri printpack özel bölümünde yer aldı.

Yüksek maliyetli işlerde Mimaki ile tasarruf sağlayın

“Firmaların pazarlama departmanları yeni ürünlerin ambalaj tasarım sürecinde artık sadece dijital ortamda çizimlere bakarak karar vermiyor. Planlanan üretim sürecinin numune örneklerini ve alternatiflerini, seri üretime geçmeden önce tüm detayları son haliyle görmek istiyorlar” diyen Mimaki Eurasia Genel Müdürü Arjen Evertse, firmaların pazarlama departmanlarında ambalaj ve numune konusunda çok önemli ihtiyaçların olduğuna ve Mimaki’nin bu ihtiyaçlara yönelik işlevsel ve verimli çözümlerine dikkat çekti.

Evertse; “Ürünlerini diğerlerinden farklılaştırmak isteyenler pazarlama stratejisi olarak ilk önce ambalaj üzerinde çalışırlar. Dolayısı ile pazarlama departmanları ürünlerini satışa çıkarmadan önce ambalaj üzerinde çok yoğun araştırma ve tasarım çalışmaları gerçekleştirirler. Bu çalışmalar sonrasında ortaya çıkan ürünün ambalajının bitmiş halini sadece çizimlerle görmek istemiyorlar. Çizimler ile gerçekte uygulanacak olan işlemler yani pantone renklerin tutturulması, kesim ve kırma yerleri gibi asıl fizibite işlemlerinin sonuçlarını incelemek mümkün değil. Bu sebeple ürünlerin nihai örneklerini alarak, gerekli revizelerini numunelerin üzerinde yapmak istiyorlar. Çok adetli üretime giren tedarikçilerinden bu ürünlerin numunesini istedikleri zaman tedarikçinin makinelerini sadece 1 veya 2 örnek için durdurması, yeni tasarımın ayarlamalarını yaparak baskıya girmesi çok büyük bir zaman ve maliyet kaybı demektir. İşte tam olarak Mimaki burada çözüm sunuyor. Bu konuda firmalar için neredeyse yapamayacağımız bir şey yok; ürünün ambalajında istenilen pantone renklerin gerçeğine yakın ayarlanması, özel efektler, lak ile kabartma ve özel yapışkanlı etiket baskıları gibi birçok ambalaj çeşidinin üretimi. Ambalaj üreticileri bu çözümlerle tasarımda sınırları aşabilecek ve pazarlama argümanlarını en iyi şekilde kullanacakları katma değerli ürünlerin mock up çalışmalarını yapabilecekler. Bununla birlikte üretici firma ise seri üretimdeki makinelerini durmaya gerek kalmadan, müşterisinin az adetli talebini kusursuz, az maliyetli ve verimli bir şekilde karşılayabilecek.” dedi.

Ambalaj sektörünü uzun bir süre yakından incelediklerini açıklayan Evertse, bunun sonucunda sektörün özel taleplerine en uygun çözümleri belirlediklerini kaydetti. Evertse sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu faydaları sektöre göstermek için Mimaki Micro Factory konseptini oluşturduk. Ambalaj sektörünün talep ettiği ürünlerin, üretime öncesindeki karar aşamasında, Mimaki’nin küçük ebat baskı ve kesme sistemleriyle direkt numune üzerinde ürünü deneyimleme fırsatı sunuyoruz. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı 2018’de Mimaki dijital baskı ve kesme çözümlerinde; numune alma, etiket hazırlama, kişiselleştirilmiş ürün hazırlama işlemlerinin zaman, maliyet ve işlevsellik açısından ne kadar verimli olduğunu gözler önüne serdik. Ziyaretçiler makinelerimizin yüksek kalitesini ve maliyet/performans oranları bakımından verimliliğinin rakipsiz olduğunu deneyimleme fırsatı buldu.”

Etiket ve az adetli üretimlere Mimaki ile dijital çözümler

Mimaki Eurasia fuardaki printpack özel bölümünde; etiket, karton/kağıt ambalaj, esnek ambalaj, metal, sert plastik ve cam ambalaja dönük çok fonksiyonel ve yaratıcı çözümlerini sergiledi. Mimaki dijital baskı ve kesim çözümleri ve müşteri talepleri doğrultusunda teknolojisini sürekli geliştirmesiyle bilinir. Örneğin endüstriyel segmentteki UJF-7151plus flatbed baskı makinesini yeni geliştirilmiş Gümüş boyada çalışarak sektörün çok farklı uygulamalarına yanıt verebiliyor. İşletmeler bu flatbed baskı makinesi ile verimliliklerini ciddi oranlarda arttırabiliyor.

Mimaki standında yer alan bir başka makine ise CFL-605RT kırma özellikli kesim makinesi oldu. Bu plotterda kişiselleştirilmiş ve özel tasarıma sahip kutu ambalajlarının üretim kolaylığı ve kalitesi gösterildi. Üretilen bu kutuların içine UJF-3042MkII EX Kebab ünitesi ile 360’ dijital baskı yapılmış silindirik seramik, cam, metal şişe numuneleri yerleştirilecek. UJF-MkII serisi litrelik boya ünitesiyle tasarruf sağlayıp, işletmelerde az yer kaplarken, ister tablaya ister Kebab ünitesi ile silindirik baskı yaparak firmaların neredeyse her türlü baskı ihtiyacına yanıt verebiliyor.

Mimaki Eurasia standının ilgi çekici bir başka çözümü ise geçen yıl pazara sunulan ödüllü UCJV300 serisinin yeni üyesi UCJV300-75 roll-to-roll baskı makinesi oldu. Bu baskı makinesinde çeşitli folyolar üzerinde beyaz boyanın eşsiz kapatıcılığını ve siyah boyanın canlılığınını vurgulayan, şirketlerin etiket üretiminde az adetli üretim yapmalarını sağlayacak fırsatlar sunuldu. UCJV serisinin en önemli bir diğer özelliği ise Mimaki’nin eşsiz kürleme teknolojisidir. Böylece baskı sonrası beklemeye ihtiyaç duyulmadan basılan etiketler ürünlerin üstünde denenerek zaman kaybı olmadan işler tamamlanabiliyor.

Folpa, mevcut koşullardan güçlenerek çıkacak

Display, süblime, direk tekstil baskı, UV, lazer kesim makinelerinin satış ve pazarlama faaliyetlerini yürüten Folpa, SIGN İstanbul Fuarı’ndaki ziyaretçi ilgisinden memnun.

Folpa, 20-23 Eylül 2018 tarihleri arasında düzenlenen SIGN İstanbul Fuarı’na katıldı. Firma fuar süresince display, süblime, direk tekstil baskı, UV, lazer kesim makineleri gibi birçok ürününü ziyaretçilerle buluşturdu. Folpa Genel Müdürü Recep Işığıbol, SIGN İstanbul Fuarı’na ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Bu yıl 20’ncisi düzenlenen SIGN İstanbul Fuarı’na katıldınız. İçinde bulunduğumuz piyasa koşulları çerçevesinde fuara ait izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Recep Işığıbol: Ekonomideki çalkantılı dönemi ve piyasa da meydana gelen durgunluğu, bu fuar sayesinde lehimize çevirip hareketlenmesini umarak katıldık. Sektörel açıdan meydana gelen teknolojik gelişmeleri ve değişimleri yakından takip etmenin en iyi yolu fuarlardır ve biz bu anlamda istediğimiz hedeflere / kitlelere ulaştığımızı düşünüyoruz.

Fuara gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ziyaretçi sayısı beklentilerinizi karşıladı mı? Satışa yönelik anlaşmalarınız oldu mu?

Recep Işığıbol: Türkiye’nin her ilinden ziyaretçilerimiz mevcuttu. Yurt dışı ağırlıklı Avrupa ve Balkanlar olmak üzere birçok ziyaretçiyi ağırladık. Katılım beklentilerimizi karşılamasa da, satışa yönelik anlaşmalarımız oldu. Ancak bunda firmamızın bilinirliği de büyük rol oynadı.

Fuar süresince hangi ürünlerinizi ziyaretçilerle buluşturdunuz? İlk kez sergilenen yenilikleriniz oldu mu? Bununla birlikte ziyaretçilerin ilgisini çeken makine veya ürünleriniz hangileri oldu?

Recep Işığıbol: Display, süblime, direk tekstil baskı, UV, lazer kesim makineleri gibi birçok ürünümüzü ziyaretçilerimize sunduk. Ekonomideki olumsuz koşullara rağmen UV ve Lazer kesim makineleri ilgi gördü.

Sektörün ve ziyaretçilerin yatırım talebi sizce yeterli mi? Mevcut piyasa koşullarına yönelik olarak müşterilerinize ve yatırımcılara sunduğunuz özel avantajlar oldu mu?

Recep Işığıbol: Sektörümüzün avantajı belli kesimlere hitap eden bir alan olmamasından kaynaklanıyor aslında. Teknolojide meydana gelen yenilenme, sadece reklam sektörüne değil birçok sektörle iç içe çalışmamıza vesile olmakta. Bu anlamda geleceği çok parlak ve dinamik bir alanda yer almaktayız. Ziyaretçilerimiz ve yatırımcıların bunun bilincinde olduklarından eminiz. Folpa ile çalışmak/iş birliğinde olmak demek zaten özel avantajlarla her zaman karşılaşmak demektir.

Fuardan aldığınız izlenimler doğrultusunda önümüzdeki aylara ilişkin nasıl bir beklenti içindesiniz? Bu anlamda atacağınız yeni adımlar olacak mı?

Recep Işığıbol: Ülkemizde meydana gelen olaylar ve olguları göz önüne alırsak sadece kendi sektörümüzde değil her sektörde boy gösteren bir durağanlık yaşadığımızı söylemek mümkün. Ancak sunduğumuz hizmet kalitesi ve sağladığımız güven ile kendini kanıtlamış bir firma olarak, her geçen gün güçlenerek ilerlediğimizi söylemek mümkün.

İthalat ağırlıklı bir sektör içindeyiz. Döviz kurlarındaki dalgalanma hem firmalara hem de kullanıcılara yansıyor. Bu noktada sizce neler yapılabilir? Sektörümüz bu dalgalanmadan en az etkilenecek hale nasıl gelebilir? Kimler nasıl önlem almalıdır?

Recep Işığıbol: Döviz kurlarındaki dalgalanmalar elbette ki herkesi olduğu gibi bizleri de etkiliyor. Bizler müşterilerimiz mağdur olmasın diye çoğu farkı kendilerine yansıtmamaya çalışsak da bazen bu çok da mümkün olmayabiliyor. Sektörümüz bu dalgalanmalardan en az etkilenecek hale gelebilir mi? Gelmesi için yapılan ithalatların ihracata dönüştürülmesi gerekir. Biz firma olarak bu şekilde yolumuzu aydınlatıyoruz. Sadece ithal ederek yurt içine satışı gerçekleştirmek bir kısır döngüye girmek demektir. Bizlerin kısır döngülerden çıkması gerekir.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Recep Işığıbol: Fuarda da görüldüğü üzere çok dinamik bir sektöre sahibiz. Bu yüzden de bizim önerimiz bu dinamiği yakalayabilmek adına teknolojiyi takip etmeleridir.

HKN Dijital Genel Müdürü Hakan Yılmaz: “Kalitesiz makine, boya ve malzemeden kaliteli iş çıkmaz”

Hakan Yılmaz: “Kalitesiz makineden, kalitesiz boyadan, kalitesiz pleksiden kaliteli bir ürün çıkmaz. Kalitesiz işler de, firmaları, sektörü ve ülkemizi bir yere götürmez. Bunun için markalaşmalı, kaliteli ürün ortaya koymalı ve gururla satmalıyız. İçinde bulunduğumuz piyasa koşuları ile baş etmenin formülü de budur”

HKN Dijital, 20-23 Eylül tarihleri arasında düzenlene SIGN İstanbul Fuarı’na katıldı. Firma fuarda satışını yaptığı eko solvent baskı makinesinin 6 kafalı yeni modelini ilk kez ziyaretçilerle buluşturdu. Tam endüstriyel özelliklere sahip olan yeni model saatte 400 metrekare baskı hızı ve kalitesiyle dikkat çekiyor. Fuarın ardından HKN Dijital’den Hakan ve Ebru Yılmaz ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bu yıl 20’ncisi düzenlenen SIGN İstanbul Fuarı’na katıldınız. İçinde bulunduğumuz piyasa koşulları çerçevesinde fuara ait izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Hakan Yılmaz: Fuarları doğru mantıkta değerlendirmek gerekir. Fuarlar standlarda alışveriş yapılan alanlar değildir. Fuar yatırımlarını uzun vadeli düşünmeliyiz. Örneğin geçen yılki SIGN İstanbul Fuarı’nda tanıştığımız bir müşterimize bu yılki fuara birkaç gün kala satış gerçekleştirdik. Dolayısıyla sadece fuarlara katılarak makineyi satışı beklemek mümkün değildir. Fuarlara katılarak piyasadaki kurumsallığını ve imajını güçlendirirsiniz. Ziyaretçiler fuarlarda sizi gördükçe güvenleri artar. Bu güvende zamanla yatırıma dönüşür. Dolayısıyla HKN Dijital olarak fuarlara bu beklentilerle katılmaktayız. Ürünlerimizi ve hizmetlerimizi en iyi şekilde tanıtmaya çalıştık. Yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerimizi standımızda ağırladık. Bu anlamda geçen fuarı firmamız için başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle mevcut piyasa koşuları içinde değerlendirdiğimizde bizim açımızdan oldukça verimli bir fuar geride kaldı.

Fuar süresince hangi ürünlerinizi ziyaretçilerle buluşturdunuz? İlk kez sergilenen yenilikleriniz oldu mu? Bununla birlikte ziyaretçilerin ilgisini çeken makine veya ürünleriniz hangileri oldu?

Hakan Yılmaz: Biz HKN Dijital firmasını kurarken çok makine satmaktan ziyade, başarılı işlere imza atmayı hedefledik. Bu hedeflere ulaşmak için müşteri memnuniyetini hep ön planda tuttuk. Yatırımcısına kazandıracağına inandığımız makineleri ve ürünleri getirdik. Bu çalışmalarımızın karşılığını görmek de bizleri ayrıca memnun etmektedir. Gongzheng firmasının Endüstriyel Grubu’nun Türkiye distribütörüyüz. G-Dragon 4 kafalı bir modelimiz halihazırda yoğun bir şekilde talep görmektedir. Bu yılki fuarda ilk defa 6 kafalı modeli sergiledik. Genel olarak fuarı gözlemlediğimde bize göre fuarın tek farklı yeniliği bizim modelimiz oldu. Saatte 400 metrekare stabil şekilde baskı imkanı sağlamaktadır. Dolayısıyla fuarda ziyaretçilerin de oldukça ilgisini çekmeyi başardı.

İthalat ağırlıklı bir sektör içindeyiz. Döviz kurlarındaki dalgalanma hem firmalara hem de kullanıcılara yansıyor. Bu noktada sizce neler yapılabilir? Sektörümüz bu dalgalanmadan en az etkilenecek hale nasıl gelebilir?

Hakan Yılmaz: İçinde bulunduğumuz ekonomik pozisyondan herkes gibi bizlerde etkileniyoruz. Buna rağmen oldukça dinamik ve hareketli bir sektörde hizmet veriyoruz. Kriz ortamını en hızlı ve en az etkilenerek atlatan bir sektördeyiz. Bu anlamda ticari hayatta inişli çıkışlı dönemler her zaman yaşanmıştır. İçinde bulunduğumuz piyasa koşullarının da kısa sürede stabil hale gelerek tekrar yatırımların artacağına inanıyorum. HKN Dijital olarak tanıtımlar, satışlar ve kurulumlar devam ediyor.

Ebru Hanım, net olarak finansal tablonun ortaya çıkmasına bir ay kaldı. Bu noktada 2018 yılı sizin açınızdan nasıl geçti?

Ebru Yılmaz: 2018 yılının ikinci yarısından itibaren genel anlamda yaşanan ekonomik etkileri sektör olarak bizlerde hissettik. Özellikle son dönemde döviz kurlarındaki yükseliş hem sektöre hem de fuara yansıdı. Bu noktada Hakan beyin ifade ettiği gibi biz fuarlara uzun vadeli değerlendirmekteyiz. Fuara katılıp katılmama konusunda hiçbir tereddüt yaşamadık. Bu anlamda doğru yolda olduğumuz bir kez daha gördük. Zaten kalite ve performansı ile hem bizleri hem de yatırımcısını memnun eden bir makine grubunun satışını yapmaktayız. Farklılık noktasında ise yeni 6 kafalı modelimizle ayrıcalığımızı ortaya koymayı başardık. Buna ilave olarak HKN Dijital olarak laminasyon makinesi üreterek fuarda lansmanını gerçekleştirdik. Tasarımı tamamen bize ait olan bu makinemizi sektöre kazandırmanın gururunu yaşamaktayız. Bu laminasyon makinesiyle kendimize bir ihracat kapısı açmış olduk. Bu anlamda dijital baskı makinelerine yurt içi pazardan, laminasyon makinesine yurt dışı pazardan ilgi oldu. Sonuçları itibariyle bizleri memnun eden bir organizasyon oldu. Ayrıca bizlerden daha önceden makine alıp memnuniyetlerini duymak bizleri mutlu etmektedir. Böylece makine satışı yaptığımız müşterilerle olan iş ilişkimiz zamanla dostluğa dönüşmektedir. Biz satışa önce empati yolu ile yaklaşıyoruz. Satışı yapacağınız ürüne önce kendiniz inanmanız gerekir. Bizler inandığımız ve güvendiğimiz ürünlerin satışını yapıyoruz. Kendimizi müşterinin yerine koyarak onlar için maksimum fayda sağlayacak ürünleri sunuyoruz. Buna ilave olarak ödeme noktasında da yapabileceğimiz maksimum indirim ve vade imkanını sağlıyoruz. Hem satış ekiplerimiz hemde teknik ekiplerimiz müşterilerle çok yakından ilgileniyorlar. Bu ilginin karşılığını da müşteri memnuniyeti olarak görmekteyiz. Hiçbir müşterimizi birbirinden ayırmadan aynı kalitede ve standartlarda hizmet sunmaktayız. HKN Dijital etik, ahlaki, insani değerlere sahip olan vizyon sahibi bir firmadır. Bu anlayış ve bakış açısı da bizleri sektör içinde daha güçlü ve başarılı kılmaktadır.

HKN Dijital çok makine satışından ziyade uzun süreli başarılı hedefleyen bir firma konumundadır. Bu anlamda sektörde yenilik beklentisi içinde. Sizin bu noktadaki stratejiniz nasıl?

İçinde bulunduğumuz sektörde teknolojik gelişmeler olacaktır. Örneğin, Gonzheng çok yenilikçi bir firmadır. Yoğun Ar-Ge faaliyetleri göstermektedir. Özellikle tekstil ve eko solvent pazara yönelik yeni ürünler kısa zamanda lanse edilecektir. Bu anlamda Gonzheng’in ortaya çıkaracağı teknolojileri öncelikle bizler test edip pazar için uygun olacağına karar verdiğimizde getirmeyi planlıyoruz. Sadece yenilik olsun diye makine getirme gibi bir düşüncemiz yok. Diğer taraftan HKN markasıyla sıcak-soğuk tam otamatik laminasyon makinesinin üretimine başladık. Bu ürünümüzün ilk tanıtımını da SIGN İstanbul Fuarı’nda gerçekleştirdik. Laminasyonda önce iç pazar daha sonra ihracat pazarını hedeflemekteyiz. 20 yılı aşkın süredir profesyonel olarak içinde bulunduğumuz sektörde yurt dışından çok sayıda firma ile temasımız ve iş bağlantılarımız oldu. Bu bağlantılarımızla üretimini yaptığımız laminasyon makinesinin satışında iyi bir grafik yakalayacağımıza inanıyorum. Her zaman ifade ettiğimiz gibi çok satıştan çok uzun vadeli başarı hedeflemekteyiz. Bütün gücümüzü müşterilerimizden almaktayız. Bu gücü alabilmek içinde müşterilerimize en iyi sunma çabasında olduk. Bundan sonra da müşteri profilimiz için faydalı olacak yenilikleri sunmaya devam edeceğiz.

2019 yılına ilişkin bir öngörünüz nedir?

Hakan Yılmaz: 2018 yılında genel olarak tüm sektörler dip noktalara dokundu. Bu anlamda buradan ciddi bir zirveye tırmanış yaşanacaktır. Dolayısıyla 2019 yılının çok daha güzel ve başarılı geçeceğine inanıyorum. Bugüne kadarki ticari hayatımızda, bundan daha kötü piyasa koşulları yaşadık. Hepsinden bir tecrübe elde ettik. Bu anlamda herkesi daha sükunetli davranmaya davet ediyorum. Panik havası oluşturmanın kimseye bir faydalı yok. Ülkemize, ekonomimize ve kendimize güvenelim. Son bir ay içindeki gözlemlerim doğrultusunda herkes nakit alışveriş yapmaya gayret ediyor. Nakit satın alınan üründe zaten iskontolarla avantajlı konuma geçmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla ortada panik ortamı oluşturacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Ülkemizi idare eden yöneticilerin de bu anlamda gerekli önlemleri aldığını görmekteyiz. Piyasanın dalgalanması duruldukça, piyasanın hareketliliği başlayacaktır. Bu yüzden bizler çalışmaya, üretmeye ve ürettiğimiz satmaya devam etmeliyiz.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Hakan Yılmaz: Sizlerin aracılığıyla bir mesaj vermek istiyorum. Bu söylediklerim de dikkate alınmasını tavsiye ediyorum. Kalitesiz makineden, kalitesiz boyadan, kalitesiz folyodan veya pleksiden kaliteli bir ürün çıkmaz. Kalitesiz işler, firmaları, sektörü ve ülkemizi bir yere götürmez. Kalitesiz ürünle bir Almanya olamayız. Almanya’yı başarılı kılan en önemli etken kalitesidir. Alman malı denildiği zaman ilk akla gelen kalitedir. Bunun için markalaşmalı, kaliteli ürün ortaya koymalı ve gururla satmalıyız. İçinde bulunduğumuz piyasa koşuları ile baş etmenin formülü de budur. Bir malı ucuz almak diye bir şey yoktur, doğru satın alma bedeli vardır. Bu doğru satın alma bedelini hesaplayıp pazarlık yapabilirsiniz. Uluslararası standartlarda hizmet veren bir makine ve firma ile standartlardan uzak hizmet veren firmayı kıyaslamak hata olur. Bu yanlışın içinde olanların hem kendi firmalarına hem de sektöre zarar verdiklerini ifade etmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz tüm sektördeki meslektaşlarımıza başarılar diliyorum.