Maymunların Çilesi…

Mehmet Ali Özbudun

Mehmetali.ozbudun@tg.com.tr 

Gündem “kart kurt” etmeye başladığında, medya şenleniyor. Ekranları dolduran tartışma programlarında, ilginç sahneler yaşanıyor. Vatan ve millet sevgisi kapsamında pozisyon almakta zorlananları, aslanlar gibi statükoyu savunanları izlerken, yıllar önce internet ortamında dolaşan bir hikâyeyi hatırlıyorum.

***
Çelik bir kafes. Kafesin ortasında bir direk, direğin tepesindeki şeffaf torbaya yerleştirilmiş bol miktarda taze muz.
Kafesin içine, beş tane yetişkin maymun alınır. Muzları fark eden maymunlar, direğe tırmanmak için fırsat kollamaya başlar. Ne var ki, direğe hamle yapan her maymuna, derhal tazyikli soğuk su sıkılır. Yaklaşık on beş dakika içinde, beşi de sırılsıklam olur. Cesaretini toplayıp muzlara yönelen olursa, tazyikli su tekrar devreye girer. İliklerine kadar ıslanan ve hırpalanan maymunlar, muzlarla ilgilenmekten vazgeçerler.
Bir süre sonra, maymunlardan biri dışarıya çıkarılır, onun yerine böyle bir tecrübeyi yaşamamış, ıslanmamış bir maymun kafese alınır.
Kafesin yeni misafiri, diğerlerine şöyle bir göz bir gezdirir ve muzlara doğru yönelir, ancak tam direğe tırmanacakken, kafesin kıdemli ve ıslak maymunları, onu yaka paça aşağı çeker ve bir güzel döver. Maymun, her atağında aynı şekilde tartaklanınca, çareyi muzlardan feragat etmekte bulur ve bir köşeye siner.
Nöbet değişimi devam eder. Tazyikli suyun dehşetini yaşamış olan ıslak maymunlar, yerlerini birer birer yeni maymunlara bırakır. Her yeni gelen, tıpkı bir önceki gibi, muzlara dokunulamayacağını kavrayana kadar, hemcinsleri tarafından kıyasıya dövülür.
Nihayet, beş tane yeni maymun, muzlara ulaşılamayacağını öğrenir.
Kısacası..
– Burada işler böyle gelmiş, böyle gider, sakın ola değiştirmeye kalkmayın, bedel ödersiniz!
***
İsterseniz, hayal gücümüzü işletip, biraz spekülasyon yapalım ve soralım.
Sizce..
-Kafesin ilk sakinleri olan ıslak maymunlar, neyi simgeliyor?
-Islanmadığı halde, dayak ve mahalle baskısı sebebiyle muzlardan vazgeçen ve statükoyu savunan maymunlara ne demeli?
Hepsinden önemlisi..
– Senaryoyu kim yazıyor? Maymunları kim ıslatıyor? Rolleri kim dağıtıyor?

***
Bendeniz, bu ve benzeri soruların cevaplarını bir türlü bulamıyorum.
Ancak..
Şimdilerde olduğu gibi, ülke olarak kritik bir kavşağa geldiğimizde, tuzaklarla dolu bir labirente ya da bir kafese kilitlendiğimizi düşünüyorum.
Acaba neden?
Sahi.. Siz ne durumdasınız?

Print Friendly, PDF & Email