OTS, 2019 yılında katma değeri yüksek ürünlerin satışına yoğunlaşacak

Onur Öz: “2019 yılı içerisinde biz özellikle proje işleri ve özel ürünlerin satışına yoğunlaşmak istiyoruz. Araç kaplama, mimari çözümler, özellikle bizim çok kuvvetli olduğumuz tekstil sektörü ve bunun gibi proje üreten, katma değeri yüksek baskı ürünlerinin satışını artırmayı hedefleyeceğiz”

Onur Öz, Dijital Teknik Dergisi’nin 2019 yılına ilişkin sorularını yanıtladı.

Endüstriyel reklam sektörü açısından 2018 yılı genel anlamda nasıl geçti? Hem piyasalar hemde firmanız için bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Onur Öz: 2018 yılı hepimizin bildiği gibi zor bir seneydi. Özellikle kurlarda yaşanan dalgalanmalar ve artışlar ithalata dayalı bir sektör olarak bizi son derece etkiledi. Döviz kurlarının artmasına paralel olarak satış fiyatlarının artması tabi ki satışlarda bir daralmaya yol açtı. Özellikle makine alımları gibi büyük yatırımların ertelendiği bir yıl oldu 2018. Firmamız açısındansa kolay olmasa da 2018 yılı içerisinde istediğimiz satış hedeflerine ulaşabildik. Bu hedeflere ulaşabilmek için son derece yoğun çalıştığımız bir seneyi geride bıraktık diyebilirim.

Her ne kadar piyasada bir daralma olsa da iş dünyası süreklilik arz ediyor. Firma olarak hangi özellikleriniz ve avantajlarınızı ön plana çıkardınız?

Onur Öz: Ekonomide daralma olsa da elbette iş hayatı devam ediyor. Firmalar biraz daha az stok tutmaya çalışıyorlar. Alım kararlarını daha dikkatli alıyorlar. Fakat buna mukabil tabi ki alışveriş süreklilik arz ediyor. Biz de müşteri odaklı çalışmalarımızla, müşterilerimize özel çözümlerle piyasada fark yaratmaya çalışıyoruz. Özellikle tedarik konusunda son derece hızlı şekilde mal tedarikinde bulunduğumuzu söyleyebilirim. Proje işlerinde kullanılan malzemeleri süratle ve doğru miktarlarda stoklarımızda tutarak müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap vermek bizim en önemli özelliğimiz. Bunun yanında müşterilerimize doğru bilgi akışı sağlamak, ürünlerin nasıl kullanılacağı hakkında doğru bilgilendirme yapmak, onları doğru ürünlerle buluşturmak ve bu sayede de süreklilik sağlamak bizim öne çıkan diğer özelliklerimizden.

2019 yılına yönelik nasıl bir pazarlama stratejiniz olacak? Pazardaki payınızı artırmaya yönelik ne tür çalışmalar içinde olacaksınız?

Onur Öz: Ekonominin daraldığı dönemlerde pazarlama bütçelerini gözden geçirmek firmaların sıklıkla uyguladıkları bir yöntem. Bu nedenle 2019 yılında bazı firmaların pazarlama bütçelerini daraltacaklarını kolaylıkla söyleyebiliriz. Ancak biz bu şekilde düşünmüyoruz. Pazarın daraldığı bir noktada bizim daha yenilikçi çözümlerle ürünlerimizi pazarlamamız gerekiyor. Bunun için 2019 yılında sosyal medya ve doğrudan müşteriye ulaşabileceğimiz kanallara ağırlık vererek pazarlama faaliyetlerimizi yönlendirmek ve yönetmek istiyoruz. Klasik pazarlama kanalları olan fuarların da önemini belli bir oranda yitirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle etkinliklerimiz daha ziyade müşterilerimize özel eğitim ve lansman organizasyonları şeklinde, iletişim kanallarımız da sosyal medya olacaktır.

Yurt içinde ve yurt dışında hem katılım hem de ziyaret noktasında birçok etkinlik içindesiniz. 2019 yılında hangi fuarlarda yer almayı düşünüyorsunuz? Bu noktada yurt içi ve yurt dışı fuarların performansına yönelik düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Onur Öz: Daha önce de belirttiğim gibi fuarların önemini eskisine kıyasla yitirdiğini düşünüyorum. Bu konuda fuar firmalarının da belli sorumlulukları var. Fuarlar haddinden fazla pahalı organizasyonlar haline geldi. Çok sık düzenlenmeleri ise başka bir problem. Yılda bir kere düzenlenen bir fuarı sektör belki kaldırabilir ancak çok sayıda fuar ve bunların tarih olarak birbirilerine yakınlıkları bizim gibi katılımcı firmaları son derece yordu. Bu nedenle de zaten fuarlara katılımda bir azalma olduğunu veya daha önceden yılda birkaç fuara birden katılan firmaların artık yılda tek bir fuara katılmaya çalıştıklarını kolaylıkla gözlemleyebiliyoruz sektör içerisinde. Önümüzdeki sene biz aynen bu sene olduğu gibi yurtiçinde tek bir fuara katılmayı düşünüyoruz. Birden fazla fuara katılmayı uygun görmüyoruz. Yurtdışında ise sektörel olarak takip ettiğimiz Fespa Fuarı’na ziyaretçi olarak katılarak tedarikçilerimizin yeniliklerini takip etmeye çalışacağız.

Dijital baskının farklı sektörlerde yaygınlaşması firmanıza bir avantaj sağladı mı? Sizin firma olarak farklı sektörlere ulaşma imkanınız oldu mu?

Onur Öz: Dijital baskı artık sadece reklam sektörü ile sınırlı şekilde değerlendirilebilecek bir pazar değil. Dijital baskı bugün reklam dışında başta tekstil sektöründe olmak üzere promosyon, kopyalama, fotoğrafçılık, sanatsal baskı, dekorasyon ve iç mimari gibi bir çok alanda kullanılan bir teknoloji haline geldi. Bunun dışında bildiğiniz gibi kişiselleştirme kavramı pek çok sektörde önemli hale gelmiş durumda. Firmalar kişiselleştirme trendi kapsamında müşterilerine özel ürünler çıkartıyorlar. Bu durum, sektör olarak bugüne kadar dijital baskı için hiç aklımıza gelmeyecek yeni kullanım alanlarının oluşmasını sağlıyor. Örneğin, bazı kozmetik firmaları isme özel üretilen ürünlerini piyasaya sunuyor. Paketleme sırasında o müşterinin ismine özel bir paketlemeyle bu özel ürünü müşterileriyle buluşturmayı hedefliyorlar. Dolayısıyla böyle yeni sektörler artık dijital baskı için hedef grubu haline gelmiş durumda.

Yurt içi piyasadaki satış grafiğinizi artırmaya yönelik olarak bayilik ağınızı genişletme noktasında çalışmalarınız olacak mı?

Onur Öz: Ben aslında bu sorunun tam tersi şekilde düşünüyorum. Küçük bayilerin git gide ortadan kalkacağını, daha büyük bayilerin sektörde faaliyet göstermeye devam edeceklerine inanıyorum. Daralan kar marjları ve müşterilerin ürünlere daha ekonomik fiyatlarla ulaşma arzusu nedeniyle ancak kuvvetli ara bayilerin ayakta kalabileceğini, küçük ara bayilerin önümüzdeki dönemde iş yapmakta zorlanacağını düşünüyorum.

2019 yılında ağırlıklı yoğunlaşmayı düşündüğünüz ürün grupları olacak mı?

Onur Öz: 2019 yılı içerisinde biz özellikle proje işleri ve özel ürünlerin satışına yoğunlaşmak istiyoruz. Araç kaplama, mimari çözümler, özellikle bizim çok kuvvetli olduğumuz tekstil sektörü ve bunun gibi proje üreten, katma değeri yüksek baskı ürünlerinin satışını artırmayı hedefleyeceğiz.

Kullanıcıların yatırım noktasındaki tercihlerine yönelik vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Doğru makine ve malzeme seçiminde hangi kritere dikkat etmek gerekir?

Onur Öz: Makine yatırımları uzun süreli yatırımlardır. Müşterilerimiz bir makine yatırımı yaptığında bu makineden en az 5 senelik bir fayda sağlamak durumundadır. Bunun için makinenin ilk alımında fiyatının yanında kalitesi, ne kadar süre ile size hizmet vereceği, ilk performansını sürdürüp sürdüremeyeceği, arkasında bir teknik servis gücünün olup olmadığı, yedek parçasının bulunup bulunmadığı gibi birçok faktörün göz önünde bulundurularak makine alım kararının verilmesi gerekiyor. Maalesef özellikle ekonomik şartlardan dolayı firmalar makine alımlarında da ekonomik makinelere yönelmeye çalışıyor. Fakat bir makinenin ekonomik olup olmaması sadece ilk alım fiyatı ile değerlendirilmemelidir. Bu makinenin nasıl bir performansla çalıştığı, kaç sene size hizmet vereceği, ikinci el satımda size nasıl bir gelir getireceği, sarf malzemelerinin ne kadar ekonomik olduğu, bunların yanında en az bunlar kadar önemli olan teknik servisin hangi kalitede olacağı aslında bu makinenin değerini ölçebilmek için değerlendirilmesi gereken faktörlerdir. Makine alırken bu tip faktörlerin göz önüne alınarak fiyat kıyaslaması yapmak gerekir. Yoksa benzer işleri yapan iyi marka bir makine ile markası bile belli olmayan daha ekonomik bir makineyi kıyasladığınızda ekonomik olan seçenek ilk etapta fayda sağlıyor gözükse de uzun dönemde para kaybettirecektir. Biliyorsunuz İngilizlerin çok meşhur bir sözü vardır; ucuz mal alacak kadar zengin değilim.

Endüstriyel sektörünün daha iyi noktalar gelmesi için sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Onur Öz: Sektörümüz maalesef çok yoğun bir fiyat rekabetinin yaşandığı bir sektör. Reklam sektöründeki fiyatları Avrupa fiyatları ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de bir tabelanın, bir araç kaplama işinin veya bir bilboardun Avrupa fiyatlarına göre ne kadar ucuza yapıldığını hepimiz biliyoruz. Bu da gereksiz bir fiyat rekabetinin yol açtığı bir sonuç. Firmalar rekabeti sadece fiyat odaklı yaptıkları için bu durumdan sektörümüz değil sadece son kullanıcılar fayda sağlamaktadır. Sektördeki kalitenin artması için mutlaka ki hakkınca fiyatlarla iş yapılması gerekmektedir. Umarım rekabetin fiyat odaklı olmaması gerektiğini; kalite, hizmet gibi faktörlerle yapılması gerektiğini hepimizin daha iyi idrak edebileceği bir sene geçiririz.

Print Friendly, PDF & Email