Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Pass Dijital Diyarbakır Şubesini hizmete açtı

Hüseyin Çetin: “Endüstriyel reklam sektörü firmaları olarak pazarımızı geliştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Yenilikten uzaklaşmamak gerekir. Bu anlamda maske, mesafe ve hijyen tedbirleri çerçevesinde SIGN İstanbul Fuarı’nı mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum”

Pass Dijital Genel Müdürü Hüseyin Çetin, yaşanan pandemi süreci ve önümüzdeki döneme ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Tüm dünyayı etkisi altında alan salgın süreci ve sonrasında yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya olacağız. Sektörümüze yansımaları nasıl olacak? Firma olarak bu yeni düzende nasıl bir pozisyon almayı planlıyorsunuz? Satış öncesi, satış ve satış sonrası aksiyonlarla ilgili belirlediğiniz bir planlama var mı?

Hüseyin Çetin: Çin’de ortaya çıkıp tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci her sektörü olduğu gibi bizim sektörümüzü de derinden etkiledi. Birçok ülke hem sağlık sistemi hem ekonomik açısından oldukça hazırlıksız yakalandı. Sürecin hem sağlık boyutu hem de ekonomik olmak üzere iki boyutta ele almak gerekiyor. Sağlık boyutunda aşı ve ilaç noktasında oldukça mesafe kat edildiğini haberden takip ediyoruz. Ekonomik boyuttaki toparlanmanın ise daha yavaş olacağını düşünüyorum. Bizim açımızdan değerlendirmek gerekirse pandemi sürecinde işlerin yavaşlamasıyla birlikte bizlerde uzaktan çalışma sistemi geçtik. Zorunlu ihtiyaç duyulan teknik servis ve ürün sevkiyatındaki ekiplerimiz dönüşümlü olarak hizmet verdi.

Normalleşmeyle ilgili planlamalar yapıldı. Bu doğrultuda sırayla birçok sektör aktif hale gelmeye başladı. Bu anlamda her hizmete giren sektörün reklam noktasında ihtiyaçları olacak. Temsil ettiğiniz ürünlerin stokları ne durumda? Gelecek ihtiyacı karşılayacak durumda mısınız?

Hüseyin Çetin: Pandemi süreci herkese bir şeyler öğretti. Uzun süre evden çalışma düzeninden çıkıp tekrar ofis hayatına geçilmesiyle birlikte işimizin kıymeti ortaya çıktı. Ofis çalışmalarına geçişle birlikte hareketlilik yaşanıyor. Hem makine hem de malzeme noktasında görüşme talepleri gelmeye başladı. Uzun süre kapalı kalan oteller, restaurant, cafe, AVM gibi yerler yenilik olarak ortaya birşeyler sunma gerekliliği hissediyor. Bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri birinci adresde endüstriyel reklam sektörü olmaktadır. Hizmet verdiğimiz birçok müşterimiz, özellikle AVM grubundaki mağazaların reklam ihtiyaçlarını karşılama noktasında yoğun tempoda çalışmaktadır. Önümüzdeki SIGN İstanbul Fuarı’na kadar bu yoğunluğun yaşanacağını ve fuarla birlikte sektörde bir zirve yaşanacağına inanıyorum. Pandemi süreci öncesinde yoğun talep gören ürünlerle ilgili zaten ciddi bir stok sayısına sahiptik. Süreçte stoklarımızın güçlü olmasının çok faydasını gördük. Stoklarımızın azalmasıyla birlikte yeni siparişlerimizi verdik. Hem makine hem de mürekkep noktasında hiçbir stok sıkıntımız yok. Dolayısıyla gelecek talepleri karşılayacak stoğa sahip olduğumuzu söyleyebilirim.

Pass Dijital olarak ülke genelinde şubeleşme planlamanız var. Bu şubelerle ilgili ilk adımınızı attınız. Bu çalışmanın detaylarını öğrenebilir miyiz?

Hüseyin Çetin: 2020 yılının başında Pass Dijital olarak şube ve bayi noktasında adım atma kararı aldık. Diyarbakır’da ilk şubemizin açılışını gerçekleştirdik. Şube müdürü, 2 teknik personel ve bir depo sorumlusu olarak 4 kişilik bir ekiple ilk şubemiz faaliyetlerine başladı. Diyarbakır şubemizle hedefimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine daha yakın olup, bölgedeki pazar payımızı artırmaktır. Bu senenin sonuna doğru bir şehirde daha şube açmayı planlıyoruz. Bununla birlikte Denizli’de bir firmayla bayilik anlaşma imzaladık. Bu bayimiz aracılığıyla da Denizli ve çevresine daha yakından hizmet vererek Pass Dijital ürünlerinin daha fazla tanıtılmasını ve tercih edilmesini sağlamayı planlıyoruz. Bu yıl yurt dışı fuar katılımımız olmayacak. Önümüzdeki sene ise yurt dışında Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya gibi nokta atışı yapabileceğimiz ülkelerdeki fuarlarda yer almayı planlıyoruz.

2021 yılında makine grubuna yönelik yeni planlarınız var mı?

Hüseyin Çetin: Pass Dijital olarak kendimize ait Aleron isimli markamızı oluşturduk. Aleron bizim belirlediğimiz standart ve kalitede üretilmektedir. Aleron markasının tescilleri de alınmıştır. Aleron çatısı altında UV dijital baskı makineleri yer almaktadır. SIGN İstanbul 2020 Fuarı’na Aleron markasına ait yenilikler standımızda olacak. Bunun yanı sıra Docan firmasının Avrupa bölgesindeki en çok makinesini satan distribütörüyüz. Docan bu anlamda kendisini ve kalitesini ispatlamış bir firma olması nedeniyle oldukça tercih edilen bir markadır. SIGN İstanbul’da Docan’ın 3 modeli yer alacak.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Hüseyin Çetin: Endüstriyel reklam sektörü firmaları olarak pazarımızı geliştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Yaşadığımız bu pandemi süreci de inanıyorum ki son bulacaktır. Bu sebeple yenilikten uzaklaşmamak gerekir. Bu anlamda maske, mesafe ve hijyen tedbirleri çerçevesinde SIGN İstanbul Fuarı’nı mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Herkese sağlıklı ve güzel günler diliyorum.

Küp Reklam’dan Dev Yatırım

Küp Reklam 4 bin metrekareden oluşan yeni tesisinde hizmete başladı

Küp Reklam, pandemi sürecinde çok büyük bir yatırıma imza atarak 4 bin metrekareden oluşan yeni yerine taşındı. İşlerin oldukça yavaşladığı ve yatırımların azaldığı bir dönemde böyle bir operasyona imza atan Küp Reklam’ın kurucusu Hasan Aktuğ ile bir araya gelerek bu önemli hamlenin ayrıntılarını kendisine sorduk.

Öncelikle sizlere ve sektörümüze hayırlı olmasını temenni ederek sözlerimize başlamak istiyoruz. 4 bin metrekareden oluşan yeni yerinize taşındınız. Böyle bir tesise neden ihtiyaç duyuldu? Geçiş sürecini sizden dinlemek isteriz.

Hasan Aktuğ: Öncelikle yeni yerimizi ziyaretinizden dolayı ve bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bildiğiniz gibi Küp Reklam çok geniş ürün yelpazesini stoklarında bulundurmaktadır ve sektörde oldukça iddialı bir firmadır. Hedefimiz her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarından fazlasını stoklarda bulundurmak ve hizmeti daha üst noktalara taşımak oldu. Eski hizmet verdiğimiz bina artık tüm konularda yetersiz hale gelmişti. Oluşan bu nedenlerin hepsi daha fazla büyümemiz gerektiğini gösteriyordu. Daha büyük alana geçmeye karar vererek uygun olabilecek yerleri araştırmaya başladık. Firmamıza uygun tesisi bulduğumuzda ise pandemi süreci ortaya çıkmıştı. Pandemi sürecini de fırsat bilerek taşınma operasyonuna hız verdik çünkü taşınma için en uygun ve en durgun zamandı. Neticede 4 bin metrekareden oluşan yeni tesisimize geçmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla geçmiş yerimize göre 3 katı büyüklüğündedir. Önceki yerimizde birçok ürünü depolarımıza sokma noktasında sıkıntı yaşıyorduk. İlave depolar tutmak zorunda kalıyorduk. Bu durum hem ekstra maliyet hem de ekstra zaman kaybına yol açmaktaydı. İşlerin de daha durgun olduğu bir dönemde bu operasyonu gerçekleştirerek hiçbir hizmet aksaklığına yol açmadan tamamlamış olduk. Yeni yerimizde hem depolama, hem ürün sevkiyatı hem de diğer bölümlerimizle daha kurumsal bir yapıya sahip olduk. Özellikle yüklü alım ve sevkiyatlarda artık çok daha rahat ve kontrollü hareket kabiliyetine ulaştık.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde normalleşme adımlarıyla birlikte piyasalarda hareketlilik başladığını gözlemliyoruz. Pandemi ve normalleşme sürecinin size yansımaları nasıl oldu?

Hasan Aktuğ: Çin’de ortaya çıkan ve dünyayı esir alarak çaresiz bırakan Covid19 Virüsünün ülkemize gelişi mümkün olduğu kadar ötelenmeye çalışıldı. Ancak Mart ayı ile birlikte ilk vakaların görülmesinin ardından ciddi bir panik havası oluştu. Bu hava doğrudan satışlara olumsuz yönde yansıyarak satış rakamlarını ciddi oranlarda düşürdü. Sektörümüz açısından bakıldığı zaman ise, Covid19 virüsüne karşı koruma amaçlı ürünlerin üretilmesinde önemli bir sorumluluk üstlendi. Dezenfektan stantları, koruma siperlikleri, seperatörler başta olmak üzere birçok ürün sektörümüz tarafından üretilerek kullanıma sunuldu. Bu ürünlerle ilgili hem yurt içinden hem de yurt dışından ciddi bir talep patlaması yaşandı. Bizlerde bu ihtiyaçları karşılama noktasında hizmet sunmaya çalıştık. Bu alanın dışında kalan hizmetlerde ise yavaşlama sürmektedir. İnanıyorum ki normalleşme adımlarının ardından farklı sektörlerden endüstriyel reklam sektörüne daha fazla talep oluşmaya başlayacaktır. Hizmete giren her bir sektör eksiklerini tamamlama noktasında mutlaka reklama ihtiyaç duymaktadır. Yurt dışından gelen ürünlerle ilgili yeni vergiler bir yandan para çıkışını engellerken, diğer taraftan iç piyasadaki üretimi de teşvik etmektedir.

Önümüzdeki aylarda piyasaların daha fazla hareketleneceğine inanıyoruz. Bu anlamda bu hareketliliğin hissedileceği noktalar fuarlar olacak. Takvimde yaklaşan bir SIGN İstanbul Fuarı var. Bununla birlikte bildiğimiz kadarıyla daha önce ertelenen FESPA Madrid Fuarı’nda da standınız olacak. Bu noktada fuarlarla ilgili planlama ve beklentileriniz nelerdir?

Hasan Aktuğ: Yaşadığımız pandemi sürecinin yakın tarihte yaşanan bir örneği olmadığı için herkes için farklı etkileri oldu. Özellikle işlerin durduğu çok sayıda sektör oldu. Bu sektörlerin yaşanan normalleşme sürecine rağmen toparlanmaları oldukça zaman alacaktır. Bildiğiniz gibi oteller, restoranlar, kafeler, AVM’ler yaklaşık 3 ay boyunca kapalı kaldı. Bu sektörlerin kapalı kalması her sektörü yakından etkilemiştir. İnşallah en kısa zamanda tüm sektörler eskisi gibi çalışmaya başlar ve pandemi sürecini en az hasarla atlatırız. Kimsenin elinde sihirli bir değnek yok maalesef. Günden güne yaralar sarılacak, belki de eskisinden daha güzel günlere kavuşacağız. Yılsonuna doğru tüm sektörlerin çok daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum. Fuarlar bizim için oldukça önemlidir. Eylül ayında gerçekleştirilecek SIGN İstanbul 2020 Fuarı’nda standımızda misafirlerimizle buluşmayı planlıyoruz. Ardından Ekim ayında da ertelenen FESPA Madrid Fuarı’na katılarak ülkemizi dünya pazarında başarıyla temsil etmeyi amaçlıyoruz.

Pandemi süreci Küp Reklam açısından nasıl geçti?

Hasan Aktuğ: Ülke olarak çok zorlu süreçlerden geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik resesyona bir de Covid-19 salgını dahil olarak ekonominin normale dönmesini 2021 yılına kadar uzatmıştır. Salgın Çin’de ilk çıkıp hızlıca yayılmaya başladığında piyasalara fiyat olarak olumsuz yansıyacağı biliniyordu ama birçok kişi bu salgının boyut değiştirerek herkesi esir alacağını tahmin edemedi. Endüstriyel reklam sektöründe kullanılan ürünlerin çoğu Çin’den ithal edilmektedir. Biz firma olarak ilk başlarda durumun piyasalarda olumsuz fiyatlanacağının ve ürünlerin fiyatlarının artacağının farkına vararak zamanında önlemlerimizi almaya çalıştık. Normalleşmeye başlanması piyasalarda hareket oluşturmaya başladı. Öyle görülüyor ki firmalar geçtiğimiz aylarda ki kayıplarını telafi etmek için ve önümüzdeki aylarda daha fazla iş yapabilmek için oldukça yatırım yapacaklardır. Bugüne kadar firmamız tüm ürünleri yeteri kadar stoğunda tutarak müşterilerine yanıt verdi. Güçlü stok politikamızın meyvesini almış olduk.

Küp Reklam’da yeni yerinize geçişle birlikte neler değişecek?

Hasan Aktuğ: 2005 yılında sektöre “merhaba” diyen firmamız Küp Reklam, her zaman yavaş ve emin adımlarla büyümeyi tercih etmiştir. Kurulduğumuz tarihten bu yana bu ilkemiz doğrultusunda hedeflerimizi bir bir gerçekleştirmenin memnuniyetini yaşamaktayız. Hiçbir zaman bir anda sıçrama yapmayı tercih etmedik. Birkaç ürüne bağlı kalmayıp çeşitliliğimiz artırarak bir anlamda riskimizi de azaltmış olduk. Yine bilindiği gibi ülkemizde folyo üretimi yapan Remifol markasının büyük hissedarıyım. Kazandığımızı sektörün dışına yatırmak yerine yine sektörün içinde kullanmayı tercih ettim. Yaptığımız işle ilgili yeni ürün geliştirme noktasında çalışıyoruz. Bu anlamda sektörümüzün istihdamına yönelik adımlar atıyoruz. Söylediğim gibi çok hızlı büyümek yerine doğru ve sağlam adımlarla ilerlemeyi tercih ediyoruz. İç piyasadaki talebi mümkün olduğu kadar yurt içindeki piyasadan tedarik ediyoruz. Böylece hem üreticilerimizi desteklemiş oluyoruz hem de paranın ülkemizde kalmasına katkıda bulunmuş oluyoruz. Sektörümüzde geniş çaplı ürün portföyüne sahip birkaç firmadan birisi konumundayız.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Yaşanan her olay bizlere ciddi tecrübeler katmaktadır. Geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik krizler firmalara tedbir almayı öğretmişlerdir. Böylece birçok firma gelecek dönemlerde oluşabilecek krizlere karşı davranış kabiliyeti geliştirdi. Yakın tarihte bu derece ciddi bir pandemi vakası yaşanmadığı için tüm dünya hazırlıksız yakalandı ve hepimiz için önemli bir ders oldu. Sanırım bunda sonraki dönemlerde oluşabilecek pandemi süreçleri daha sakin, soğukkanlı ve kontrollü yaşanacaktır. Çünkü geçirdiğimiz tecrübeler bizlere bu anlamda yol gösterecektir. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörünün çok daha iyi noktalara geleceğine inanıyorum.

Erke Reklam önümüzdeki dönemden umutlu

Tezcan Yolcu: Yeni dünya düzeninde Türkiye, pandemi dönemindeki duruşu ile bundan sonra daha farklı bir yerde olacaktır. Bundan sonra daha güçlü olacağımıza, çok daha iyi işlere imza atacağımıza inanmaktayım.

Erke Reklam’dan Tezcan Yolcu, pandemi süreci ve sonrasına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Tüm dünyayı etkisi altında alan salgın süreci ve sonrasında yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya olacağız. Her sektör için farklı etkilerin olduğu bu yeni dünya düzeninde endüstriyel reklam sektörünün nasıl bir pozisyon alacağını düşünüyorsunuz? Sektörümüze yansımaları nasıl olacak?

Tezcan Yolcu: Öncelikle pandemi sürecinde virüsten dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Ve tabii ki bu süreçte cansiperane mücadele veren sağlık sistemimizin başındaki yetkililer başta olmak üzere doktor, hemşire, hasta bakıcı olarak tüm personeline minnettarlığımızı iletmek isterim.

Yeni Covid19’un dünya çapında oluşturduğu insani ve sosyal etkilerinin yanında tabii ki en büyük etkileri de ekonomi üzerinde olmuştur. Bu süreçte dünya üzerinde dev ekonomiye sahip olarak nitelendirdiğimiz ülkelerin sınıfta kaldığını, her şeyin tek başına para, güç, askeri üstünlüğün olmadığını bir kez daha görmüş bulunmaktayız. Her zaman söylemişimdir; güzel Türkiye’min güzel insanın vicdanı ile örf ve adetleri ile ve hatta inançları ile dünya üzerinde zor bir coğrafyada olmamıza rağmen ayrı bir yerimizin olduğu aşikardır. Ve bu ayrıcalığımız ile pandemi sürecinde hep birlikte başarılı bir şekilde mücadele ettiğimiz ve üstesinden de hep birlikte geleceğimize inancım tamdır.

Sektör olarak dünya genelinde ve ülkemizde yaşanılan krizlerden çok çabuk etkilendiğimiz doğrudur. Fakat sektör olarak ilk yaşanılan panik havasının atlatılmasından sonra yine krizi bir fırsat bilmiş ve kriz dönemine karşı yeni önlem ve projelerle yine krizden çabuk toparlanmış bir şekilde çıkmayı başarmışızdır. Ülke genelinde 1 Haziran’dan itibaren kontrollü hayata geçiş ile birlikte sektör olarak yeni düzene çok iyi başlayacağımızın sinyallerini almış bulunmaktayız. Her kriz bir fırsattır söylemi ile yine işlerimizin başında, müşterilerimizin ve ülke ekonomimizin yanında iş hayatımıza güçlü bir şekilde sektör olarak geri dönmüş bulunmaktayız.

Firma olarak bu yeni düzende nasıl bir pozisyon almayı planlıyorsunuz? Satış öncesi, satış ve satış sonrası aksiyonlarla ilgili belirlediğiniz bir planlama var mı?

Tezcan Yolcu: Yeni dünya düzeninde oluşacak insanların daha çok kapalı alanları çekilmesi, online satışların internet üzerindeki ticaretin artırılması gibi projelerin sektörümüzde kısa süreli de olsa kısmen küçük bir daralma oluşturacağını düşünmekteyim. Bunun yanında gelecek korkusu, yarının kaygısı ile yatırım yapmadan ticareti frenleyerek iş hayatının devam etmeyeceği aşikardır. Bizim önümüzü kesen iş kaybı korkusu devam etmeyeceği anlaşılmış, bundan sonraki süreçte iş hayatının olmazsa olmazı olan yeni yatırımlar, yeni projelere insanımızın daha çok rağbet göstereceği kanısındayım. Yeni model makine, yeni iş kollarına ait projelerle müşterilerimizin karşısına çıkmayı planlıyoruz. Ağırlığımızı ve makine parkurumuzu metal kesim sistemlerine vererek diğer satışını yaptığımız makine parkurunu daha fazla güçlendirmeyi planlıyoruz.

Bu dönem içinde müşterilerle olan iletişiminizi nasıl yürüttünüz? Bu anlamda ihtiyaçları karşılayabildiğiniz düşünüyor musunuz?

Tezcan Yolcu: Bu dönemde kontrollü olarak çalışmaya devam etmiş bulunmaktayız. Sürecin izin verdiği ölçüde birebir hizmet verilmesi noktasında tüm müşterilerimize ulaşmış bulunmaktayız. Pandemi süreci öncesi bir çok makine satışımız oldu. Bu sürece oldukça iyi bir durumda girmiştik. Sosyal mesafe kurallarına uyarak pandemi döneminde kurulumlarımız, sevkiyatlarımız devam etti.

Normalleşmeyle ilgili planlamalar yapıldı. Bu doğrultuda sırayla birçok sektör aktif hale gelmeye başladı. Bu anlamda her hizmete giren sektörün reklam noktasında ihtiyaçları olacak. Temsil ettiğiniz ürünlerin stokları ne durumda? Gelecek ihtiyacı karşılayacak durumda mısınız? 

Tezcan Yolcu: Ülke olarak “bize bişey olmaz” mantığı ile pandemi sürecine hazırlıksız giriş yaptık. Fakat Erke Reklam olarak Çin’deki firmaların ve değerli dostlarımızın uyarıları ile hem ticari olarak hem de sosyal olarak bu döneme hazırlığımızı yapmıştık. Gerek stok, gerekse servis anlamında müşterilerimizin taleplerine karşılık verdik. Şu an itibari ile yeni satış sözleşmelerimiz yapılmış, bir kısmı stoktan bir kısmı yeni gelecek ürünlerden teslimatı yapılacaktır.

Piyasaların hareketlenmesi noktasında size göre sektörümüzü hareketlendirecek sektörler hangileri olacak?

Tezcan Yolcu: Öncelikle süreçten en çok etkilenen gıda ve hizmet sektörü çabuk toparlanabilmek adına yeni çalışmalar ve eylem planları yapmak zorunda. Bu çalışmalar yeni reklam çalışmaları getirecektir. Bundan dolayı gıda ve hizmet sektörü (kafeler, restaurantlar  vb.) bu dönemde bize katkıda bulunacaktır.

Her durum kendi içinde bir fırsat sunar. Uzmanlar, Türkiye’nin hem bulunduğu konum hem de genç nüfusu ile yeni dünya düzeninde avantajlı bir konuma sahip olduğu ifade ediyorlar. Sizin ülkemizle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Tezcan Yolcu: Türkiye olarak doğu ile batı arasında köprü konumundayız. Bu coğrafya kendi içinde birçok avantaj ve dezavantajları barındırıyor. Ülkemizin pandemi sürecinde birçok ülkeye topluma yardımı ve desteği oldu. Öncelikle ülkeler arası ilişkilerde bunun iyimser yönde yansımalarını göreceğiz. Ülke ekonomisi olarak kırılgan olarak görünsek dahi toplum olarak dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan vicdana ve dayanışmaya sahibiz. Bugüne kadar birçok zorluğun üstesinden hep birlikte geldik. Bunun da üstesinden geleceğiz. Yeni dünya düzeninde Türkiye, pandemi dönemindeki duruşu ile bundan sonra daha farklı bir yerde olacaktır. Öncelikle sağlık sistemindeki başarı bile bizlere ileride sağlık turizmi olarak geri dönecektir. Öyle veya böyle bu coğrafyada güçlü olduğumuzu en azından toplum olarak kanıtlamış bulunmaktayız.

Endüstriyel reklam sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Tezcan Yolcu: Ülkemize ve meslektaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Ve bundan sonra daha güçlü olacağımıza, çok daha iyi işlere imza atacağımıza inanmaktayım.