2E İleri Teknoloji Ürünleri, müşterilerine daha iyi ve hızlı hizmet verebilmek amacıyla yeni yerine taşındı.

2E İleri Teknoloji Ürünleri, müşterilerine daha iyi ve hızlı hizmet verebilmek amacıyla yeni yerine taşındı. 400 metrekareden oluşan yeni ofisle ilgili olarak 2E İleri Teknoloji Ürünleri Genel Müdürü Altay Altın sorularımızı yanıtladı.

Yeni yerinizin hayırlı olmasını temenni ederiz. Öncelikle neden böyle bir yatırıma ihtiyaç duydunuz? Bu yatırım firmanıza neler kazandıracak?

Altay Altın: Teşekkür ederiz. Yeni yerimize geçme sebeplerimizden birisi olarak lokasyonu gösterebiliriz. Havaalanı ve otogara çok yakın, E5 ve E6 yolları arasında bir yerdeyiz. Aynı zamanda reklam sektörünün hareketli olduğu ikitelli ve Bağcılar Matbaa Sitesi’ne de çok yakınız artık.  Bize neler kazandıracağına gelirsek güzel bir showrooma sahibiz ve satışını yaptığımız ürünleri gelen müşterilerimize rahat bir ortamda tanıtabileceğiz. Aynı zamanda teknik servis için geniş bir alan ayırdık. Gelecek 2.el cihazlara daha detaylı bakım yapabilmek adına, Bu arada araştırma geliştirme içinde geniş bir alanda çalışabilecek iş arkadaşlarımız.

Yeni merkeziniz hakkında bilgi verir misiniz? Kaç metrekareden oluşuyor? Hangi bölümlere sahip? Müşterileriniz ve sizin için ne tür avantajları olacak?

Altay Altın: Toplamda 400 metrekaredir. Girişte showroom olarak kullanabileceğimiz bir alan mevcut. Showroomuzun arka tarafında teknik servis ve Ar-Ge departmanı bulunuyor. Üst katta ise muhasebe satış ve kendi ofisim mevcut. Öncelikle artık müşterilerimize daha yakın olduk lokasyon olarak ve yaklaşık bir sene sonra açılacak olan 100.yıl metro istasyonu ile bizlere havaalanı ve otogar arterlerinden çok daha rahat ulaşabilecekler.

2E İleri Teknoloji Ürünleri firmasının mevcut ürün yelpazesinden bahsedelim. Hangi makinelerin satışını yürütüyorsunuz? Sunduğunuz ürünlerin özellikleri ve avantajları hakkında bilgi verir misiniz? Buna ilave olarak boya grubunda hangi ürünler var?

Altay Altın: Öncelikle dış mekan dijital baskı makineleri olarak sizlerinde çok iyi bildiği PHAETON firmasının uzun süredir tek yetkili distribitörüyüz. Bu marka altında PHAETON 3278 K serisi olan saatte 157 metrekareye baskı yapabilen tamamen hıza endeksli makinemiz PHAETON 3286 E GS serisi 12 pl olan baskı kafaları ile dış mekanda en hassas işlerinizi yapabileceğiniz iç mekanda gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz baskı yapan makinemiz, PHAETON 32712X serimiz yeni çıkan ve saatte 270 metrekare baskı yapabilen makinemiz,  PHAETON 3204 E serimiz ise ekonomik fiyatlı baskı makinemiz mevcuttur. Aynı firmaya ait içmekan baskı makinemiz ise GALAXY makinemiz ise 160cm-180cm-210cm-250cm ve 320cm baskı ebatı ile zaten Türkiye’de bu kulvarda sektörü domine etmiş markasını kabullendirmiş gruptur. CNC router ürünümüzü ise yaklaşık 1 senedir kendimiz imal ediyoruz.

OTTOMAN CNC adı altında ürettiğimiz makinemiz 150×320 210×320 210×400 metre olmak üzere 3 ebatı mevcut. Müşterilerimizin talebine göre yerli yahut İtalyan Spindle sistemlerini tercih edebiliyoruz. Kesici plotter ve laser sistemlerimizde ise yaklaşık 25 senedir GCC firması ile partner olarak çalışmaktayız. Son yılların en favori makine grubunda olan dijital kesici sistemlerinde ise JINGWEI firmasının distribitörü olarak iş hayatına devam etmekteyiz. Boya bizim için öncelikli hassasiyetimiz. Biz firma olarak müşterilerimize en doğru boyaları sunuyoruz. Seiko makinelerimiz için SK4 ve UD2 boyalarımız iç mekan makinelerimiz için ise Epson DX5 olan GALAXY boyalarımız stoklarımızda mevcuttur. Bu boyaları makine üretici firmadan direk alıyoruz, başka bir fabrikadan alınmış onaylanmamış boya bizim stoklarımızda yoktur.

Yeni yerinizle birlikte önümüzdeki döneme ilişkin plan ve projelerinizde de yenilikler olacak mı?

Altay Altın: Maalesef zaman hiç yerinde durmuyor. Biz de zaten bu gelişimlere ve yeniliklere ayak uydurabilmek adına yenileniyor ve gelişiyoruz. Zamana ayak uydurabilmek adına elimizden gelen gayreti bugüne dek gösterdik ve bundan sonra da aynı gayreti çabayı göstereceğiz. Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda en gelişmiş makineleri Türkiye’deki müşterilerimizle tanıştırıp, işlerine ivme kazandırmasını sağlayacağız.

Endüstriyel reklam sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? Yaptığınız müşteri ziyaretlerinde sektörün beklentilerine yönelik izlenimleriniz nelerdir?

Altay Altın: Sektörümüz çok hızlı gelişen bir sektör haline geldi her geçen gün yeni bir şey çıkıyor ve artık yeni gelişmelerin olmasına zaman var derken bir yenisi ortaya çıkıyor. Bizler tedarikçi firmalar olarak görevimiz sadece bunları Türkiye’ye getirip satmak değil. En doğru ürünü bularak en iyi eğitimi vererek bilgi paylaşmaktır. Geleceğe yönelik izlenimlerimize gelince UV baskı teknolojileri ve dijital kesicilerin öne çıkacağı birkaç sene olarak görüyorum.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Altay Altın: Özellikle içinde bulunduğumuz 2015 yılı ekonomik anlamda çok sıkıntılı geçti. Gerek seçim sonuçları gerekse yaşadığımız döviz artışları ticarette meslektaşlarımızı maalesef sıkıntıya soktu. Sadece bizim sektörle alakalı olmadığı aşikar ancak önemli tedbirler alınmalı. Müşterilerimiz eğer işe başlarken ödeme alarak ve bu ödemeleri zamanında tedarikçilerine ödeme yaptıktan sonra işe başlarlar ise hem kendilerini hem de makine yahut malzeme aldıkları tedarikçilere karşı zor durumda kalmazlar.

EFI, kısa bir süre önce bünyesine kattığı Reggiani ile ITMA Fuarı’nda ziyaretçilerle buluştu.

EFI Reggiani’yi oluşturmak için 2015 ortasından beri gerçekleştirilen edinimlerin ilk olarak belirtildiği tekstil sergisinde, şirket ITMA 2015’deki yeşil tekstil fabrika üretiminin yeni devrimi için teyit edilebilir yeni teknoloji sonuçları ve süreçlerini vitrine çıkaracaktır. En yüksek kaliteli dijital tekstil makinelerinin lider bir üreticisi olarak EFI™ Reggiani’nin güçlü konumu ve uzun ve başarılı hikayesi, fabrika uygulamalarının büyüme menzili için dünya çapında kullanılmış olan kapsamlı bir sistem aralığı ile sonuçlanmıştır. Şirketin yenilikçi felsefesi; yılların kapsamlı araştırması üzerine kuruludur ve şimdi tutarlılık, üstün kalite ve hızlı verimlilik için talep edilen son kullanıcıyı hedefler. Daha hızlı verimlilik ve daha düşük bir çevre etkilemesine yönlendiren azaltılmış enerji ve su tüketimi ile buna tekstil üretim sürecinin optimize edilmesi vasıtası ile başarı ile ulaşılmıştır.

EFI Reggiani Direktörü Dr. Ambrogio Caccia Dominioni, “Dijital tekstil çözümlerindeki ilk yatırımcılar ya da kurulmuş fabrika uzmanları olsun ya da olmasın, ITMA ziyaretçileri, yeni fikirlerin zenginliğini gördü. Doğru birleştirme anahtarı ile kimyasal bilgi ve mürekkeplerin katı mirası ile teknolojik üretim yapma bilgisinin en yüksek seviyesini, bizim kumaş baskımız ve sonuçlandıran çözümleri bünyesinden toplayacaktır’’ dedi. ‘Analog tekstil baskı şirketleri, üretim trendleri, kitle tüketimi ve değişebilen hacimleri ile aynı doğrultudaki gelecek çok yönlülüğü için bize güveneceklerdir. Bunun bir sonucu olarak, maliyet etkinliği olan ve çevre dostu iş modelleri adapte edilirken, müşteriler örnekler ve üretim için dijital teknoloji ile büyüyebilirler.’

EFI Reggiani’nin standında sergilemedeki teknolojiler şunları içerir: piyasadaki en dirençli mürekkep püskürtmeli dizilerle yüksek kaliteye liderlik eden endüstri, harici tutulanları ön planda tutan TOP yazıcı. Hem 1.8m ve 2.88 genişlikte uygun olan, bu çok dayanıklı, esnek, tam olarak entegre edilmiş makine, doğrudan pamuklara baskı yapan reaktif boyalarla ortaya konulmuştur ve çok yönlülük ve hızın en üst düzey kombinasyonunu sağlayan asitli, geniş şekilde dağılmış, süblimleşmiş ve pigmentlenmiş mürekkep ile de kullanılabilen hızlı yayılan bir makinedir. Örme ve açık renkli kumaşlar için, özellikle de baskı yıkama için ideal bir sistem olan Essetex 2 m genişliğindeki yıkama kutusunda, baskılı kıyafetin ön boyaması için ve hassas tekstil için yararlıdır. Yeni ReNOIR NEXT baskı makinesinde, 1.8m kayışsız dijital baskı sistemi ile aynı mürekkep kullanılarak kumaşlar ve kağıtlara yazdırılan çok yönlülüğü yüksek olan bir üründür. Tekstil baskı çözümlerinin doğrultusunda son derece başarılı Reggiani’ye katılır ve başlangıç seviyesi üretim cihazı haline getiren, düşük maliyet edinimli ve kompakt bir kaplama alanı, basitleştirilmiş malzeme yönetimi sunar. Diğer EFI Reggiabi yazıcıları gibi, son derece kaliteli süblimleşmiş mürekkepleri, en düşük toplam işletme masrafları ile yüksek hızlı verimlilik yeteneği ile tamamlanmıştır. Tüm bu mürekkep püskürtmeli dijital tekstil sistemleri; tekstil işler için toplu bir çözüm üreten, ileri seviye ve modernleştirilmiş otomasyon ile birlikte su-bazlı mürekkepler kullanan yeni eko-kimyaya dayanmaktadır. Su-bazlı mürekkepler, kalite ve hızından ödün vermeksizin kirliliği önemli derecede azaltarak çevre dostu olarak geliştirilmiştir.

Ayrıca gösteride ilk çıkışı yapan da, EFI Reggiani baskılarındaki pamuk kumaşlar için DuPonttarafından geliştirilen yeni Artistri PK2600’dır. Yeni mürekkepler, dönüş sürelerini aksatan, üretim aşamalarını buharlaştırmadan ya da yıkamadan, reaktif baskı, mükemmel hızlı performans ve en iyi sınıf dijital baskı performansı için renk ve elle kıyaslanma sunar. Tam bir çözüm şirketi olarak, EFI Reggiani, ilk olarak EFI Reggiani ürünleri için EFI Fiery üretim iş akışı ve renk yönetimi için kapasitesini kanıtlayacaktır. EFI Eko sisteminin bu değerli bileşenleri, müşteri verimliliği ve etkinliğini artırmak ve geliştirmek için tasarlanmıştır.

Entegre edilmiş sistemin EFI Reggiani portföyü, en yüksek standartları sağlamak, ev tekstili ve iç dekor, spor ve aktif kıyafeti, moda, dış mekan, otomativ ve kat uygulamaları da dahil olmak üzere endüstrilerin geniş alanındaki tekstil üretimini kolaylaştırmak için tasarlanmış ve üretilmiştir. Buna ek olarak da şirket, canlı renkler, yoğun siyahlar ve açık renkli materyallerin daha çevre dostu sonuçları ile tamamlandığı zaman, gösterilen grafik uygulamaları ve sergilemeler için artan talebe ithaf etmektedir.

ARED (Açıkhava Reklamcıları Derneği) Başkanı Halil Eligür, FESPA Eurasia 2015 Fuarı öncesinde sektörün durumuna, ARED’in etkinliklerine ve fuardan beklentilerine dair görüşlerini paylaştı. 

Açıkhava Reklamcıları Derneği ARED 15. yılını kutluyor. Bu süreci bizim için değerlendirir misiniz? Bu sürede ARED grafik sektörünün gelişimi için neler yaptı? Ne tür faaliyetlerde bulundunuz?

2000 yılında kurulan derneğimiz, Türkiye’nin baskı ve tabela üreticilerini tek bir bünyede birleştirmek, onların sorunlarını çözmelerine yardımcı olmak, dertlerini dinlemek ve aralarındaki iletişimi kuvvetlendirmek için kurulmuş bir dernektir. O tarihten itibaren hem bilinirlik hem de faaliyetler açısından çok yol katettik. Şu an 30 ilde temsilciliğimiz ve 260 aktif üyemiz var. Elbette bize göre herkesin bu tarz sektörel derneklerin  bir parçası olması gerekir, ama bunun bir farkındalık meselesi olduğunu düşünüyorum. Bu farkındalığı zaman içinde oluşturmaya devam ediyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana, belli başlı illerde hem şirket sahiplerine hem çalışanlara farklı eğitimler veriyor, toplantılar düzenliyoruz. Son yıllardaki en önemli faaliyetlerimizden biri de okullara sınıf açmak. İstanbul, Ankara ve İzmir’de Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri ile işbirliği içerisinde endüstriyel reklam ve grafik alanlarında öğrenciler yetiştiriyoruz. Bu, sektörümüzdeki yetişmiş eleman sayısını artırmada çok faydalı bir girişim oldu.

ARED’in istihdam ve eğitim alanındaki faaliyetlerinden biraz daha bahseder misiniz?

Eğitim projelerini desteklemeye 2008 yılında İstanbul’da başladık, Ankara’daki okullara da taşıdık ve daha sonra İzmir’de FESPA’nın FESPA Eurasia fuarından artan gelirleriyle finanse edilen bir kurs açtık.  Bu meslek sınıflarında yetiştirdiğimiz öğrenci sayısı değişiyor. Ancak bütün amacımız sektörümüze kalifiye iş gücü sağlayacak bir havuz yaratmak ve böylece baskıhanelere yardımcı olarak sektörün kalitesini yükseltmekti. Bunu başarmak zordu, zira Türkiye Mesleki Yeterlilik Kurulu sektörümüze has işleri ayrıca değerlendirmiyor. Açıkhava reklamcılığı birçok farklı disiplinin bir araya geldiği bir sektör. Baskı, marangozluk, metal, elektrik, elektronik, aydınlatma, mimarlık gibi birçok disiplini içeriyor. Dolayısıyla, özel yetenekler gerektirmesi babında bu sektörün ayrı bir yere konması gerektiği kanaatindeyiz. Bu anlamda açıkhava reklamcılığını tanıtamadık, ama konuyla ilgili çalışmalarımız hala sürüyor ve umutluyuz.

Bir firma sizce neden ARED üyesi olmalı?

Genel olarak piyasaya giren oyuncu sayısı  artıyor; zira buna mani olacak sınırlar yok ve insanlar minimal maliyetlerle sektöre katılabiliyor. Ancak bu şu anlama geliyor. Cebinde yatırım yapmak için düşük bir miktar sermayesi olan herhangi bir şahıs bir makine satın alıp, bir baskı işletmesi kurabiliyor. Bu durumun önüne ne dünyada ne de Türkiye’de geçebiliyorsunuz. Dolayısıyla, büyüyen bir sektör her zaman başarının göstergesi olmuyor; mühim olan kalifiye ve faal bir profesyonel olabilmek.

Peki, insanlar niye ARED üyesi olmalılar? Çünkü değişen koşullarda sektörüdeki başarı bilginin paylaşımına bağlı. Bu devirde eskisi gibi rekabetten korkmak, elde ettiğiniz bilgiyi saklamaya çalışmak mümkün değil. Bugünlerde herkes her şeyi biliyor ve önceki yıllara kıyasla daha şeffaf bir çağdayız. Verimli iş sağlamak için şirketler arasında işbirliği olması gerekli be bu şirketlerin büyümesi sektörün büyümesine dönüüşüyor. ARED olarak biz, bu paylaşım ve networkü teşvik ediyoruz, ayrıca sektörümüzle alakalı sorunlarda hukuki önerilerde bulunmak amacıyla danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. Sektöre ilişkin haberleri ve diyalog akışını sosyal medya platformları ve canlı forumlar üzerinden sağlıyoruz. Ayrıca insan kaynaklarına dair bilgilere erişimi de mümkün kılıyoruz.

Sektörü için zorlayıcı bir 2015 geçirdik, fakat ben 2016’dan umutluyum; zorlu bir yılın ardından pazarın toparlanacağını ve baskı sektörününü iyileşeceğini düşünüyorum. O yüzden bütün sektör oyuncularını 10-13 Aralık 2015 tarihlerinde CNR’da yapılacak FESPA Eurasia 2015 Fuarı’na katılmaları yönünde teşvik ediyorum. Ayrıca, ARED’i A110 No’lu standında ziyaret ederek üyelik ile ilgili daha fazla bilgi almaya davet ediyorum.

Türkiye’de açıkhava reklamcılığının mevcut durumunu nasıl değerlendirirsiniz? Gelecekte ne görmeyi bekliyorsunuz?

Açıkhava reklamcılığı çok değişti. İlk tanınmaya başladığında, sektördekiler sadece dışarıdaki tabelaları ve cepheleri yapan kişiler olarak algılanırdı. Geldiğimiz noktada ise açıkhava reklamcılığı sadece tabelacılığı değil; mağaza dekorasyonunu, bilboardları, şehir mobilyalarını, ulaşım istastonları gibi kamusal mekânları da kapsayan çok geniş bir alan. Türkiye’nin yetenekli üreticiler sayesinde,  uygun fiyata kaliteli işlerin pratik şekilde nasıl yapılacağına yönelik zengin bir “know-how” yapısı var ve bunu yetenekli üreticilerine borçlu. Bölgemizde Estonya, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerdeki artan işçilik maliyetleri nedeniyle Türkiye’nin açıkhava reklamcıları için bir üretim üssü olacağını düşünüyoruz. Şu dönemdeki şanssızlığımız bölge ülkelerindeki istikrarsızlık. Mısır’dan, Libya’ya bütün Kuzey Afrika bölgesine, Doğu’dan Kafkaslar’a kadar güzel bir ticaretimiz ve kabul görmüş bir ürün gamımız vardı. Buna tabloya yeniden ulaşmayı ve coğrafi avantajımızdan yeniden yararlanabilmeyi ümit ediyoruz. Ben çok umutluyum ve Türkiye’nin yakın gelecekte önde gelen bir ülke konumuna geleceğine inanıyorum.

Sizce FESPA Eurasia 2015 pazarı iyileştirecek mi? 3. fuardan beklentileriniz neler?

FESPA Eurasia Fuarı’nın üçüncü edisyonundan  beklentimiz çok büyük. Uluslararası fuar tecrübesi ve dünya genelindeki sektör profesyonellerini çekebilmesiyle sektör zaten FESPA’nın farkında. Ülkemizdeki birçok tedarikçi FESPA’nın Avrupa’daki fuarlarına gidiyordu. Fuarın İstanbul’da düzenlenmesinin temel amacı; sadece Türkiye’deki firmaların değil, Ortadoğu ülkelerinde Avrupa ülkeleri için vize alamayan fakat bu bölgedeki fuarlara da gitmek isteyenler için bir buluşma noktası olmasıydı. Şimdi bu oyuncuların da FESPA’ya katılması mümkün. İstanbul, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu ekseninde bütün bölgeyi kapsayan çok önemli bir coğrafi noktadır.

FESPA ayrıca yine oluşturduğu bilgi ağıyla, fuarlarındaki eğitim içeriği ve katılımcıların iş ahlakı itibarıyla dünya klasmanında bir fuar organizatörüdür. Amaca yönelik profesyonellerin bir araya geldiği bir organizasyondur. Bu sene de ülkemizde yaşanan seçim ortamının ardından bu fuarın düzenlenecek olması, insanların biraz daha önlerini görüyor olması nedeniyle zamanlama itibarıyla doğru bir eşleşme. Dolayısıyla 10-13 Aralık’ta yapılacak olan FESPA Eurasia’ya sadece ülkemizden değil çevre  ülkelerden de büyük katılım olacağını düşünüyorum.

Baskı sektöründeki firmalar niçin FESPA Eurasia fuarına katılmalılar?

Baskı alanında faaliyet gösteren tüm şirketler bu fuara sektördeki son yenilikleri keşfetmek için katılmalılar. Lansmanları internet ya da dergilerden takip etmek, FESPA Eurasia fuarı gibi profesyonel bir organizasyonda yerinde canlı görmek kadar etkili olamaz. Makinelerin çalışmasını görüyor, çıkan uygulamalara dokunabiliyor, sorular sorabiliyorsunuz. Fuarda yer almak, sektör profesyonelleri için pazarda yeni fırsatlar elde etme şansı demek.

Fuar ayrıca birçok iş çözümünü tek bir yerde aynı anda keşfetmenize ve meslektaşlarınızla network yapmanıza olanak tanıyor.