Soletex üretim hattına yaptığı yatırımlarla üretim kapasitesini iki katına çıkardı

Soletex, 2020 yılında başlattığı yatırım hamlesinde son aşamaya geldi. Örme ve dokuma hattına yapılan yatırımlarla Soletex üretim kapasitesini iki katına çıkardı.

Soletex, 2020 yılında başlattığı yatırım hamlesinde son aşamaya geldi. Örme ve dokuma hattına yapılan yatırımlarla Soletex üretim kapasitesini iki katına çıkardı. Yatırımlar ve ürün çeşitliliğiyle ilgili olarak Soletex Genel Müdürü Mehmet Efe sorularımızı yanıtladı.

Soletex olarak oldukça geniş ürün çeşitliliği ve yüksek kapasiteye sahip üretim tesisinizle hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalara cevap veriyorsunuz. 2020 yılında aldığınız yatırım kararlarında hangi aşamaya geldiniz?

Mehmet Efe: 2020 yılında örme makineleri konusunda gerçekleştirmeyi planladığımız yatırımlarımızı tamamlayarak bu alandaki kapasitemizi iki katına çıkarmış olduk. Bu makineler hem teknolojik olarak hem de yenilik olarak oldukça dikkat çekmektedir. Hattımıza katılan makineler 7 metre 10 cm enine sahiptir. Bu ebatların tercih edilmesinin en büyük sebebi, kaplama altı kumaşlarına daha esnek bir ebat seçeneğin sunmak oldu. Bu en genişliği bize, istediğimiz şekilde ebatlama imkanı sağlıyor. Örme hattına yaptığımız yatırımla birlikte aylık 100 ton olan iplik tüketimimiz 200 tona çıktı. Yine aylık bazda metrakare olarak bakıldığında bir milyondan iki milyon metrekareye ulaşmış oldu. Yeni sezonla birlikte tam kapasite çalışmaya geçmeyi planlıyoruz. Yine 2020 yılında aldığımız kararlardan birisi de dokuma hattına yapılacak yatırım planlamasıydı. Bu hatta yönelik 12 makineden oluşan siparişimizi verdik, 2021 yılı içinde tesisimize kazandırmayı planlıyoruz. Bilindiği üzere Soletex örme ve dokuma olmak üzere iki tür kumaş üzerine işlem yapmaktadır. Örme hattımızı kendimiz dokuyarak işliyorduk. Dokumayı ise dışarıdan fason desteği alarak yürütmekteydik. Yeni dokuma hattımızla birlikte tam entegre bir tesise sahip olacağız. İplikten hem örme hem de dokuma işlemini kendi bünyemizde ve kalite kontrolümüzde yaparak müşterilerimize daha verimli ürünler sunmayı amaçlıyoruz.

Ürün portföyümüzden bahsedecek olursak burada da önemli yeniliklerimiz oldu. Bayrak ve reklam sektörüne ilave olarak artan talep üzerine dekorasyon pazarına yönelik ürünler üzerine yoğunlaştık. Perde, stor, duvar kumaşları, döşeme kumaşları, yastık kılıfları gibi ürünlere yönelik oluşan talebe cevap vermeye çalıştık. Bugün itibariyle dekorasyon pazarına yönelik çok çeşitli bir ürün yelpazesi sunmaktayız. Sonuç itibariyle bir baskısız kumaş üretiyoruz. Reklam ve bayrak sektöründeki firmalar bu kumaşlara istenilen baskıları yaparak müşterilerine sunmaktadır. Böylece reklam ve bayrak sektörünün de müşteri portföyü genişlemiş oldu. Dekorasyona yönelik çok güzel bir kartela hazırladık.

Geçtiğimiz yıl pandemi sebebiyle fuarlar ertelendi. Bu sene fuar takviminiz belirlediniz mi?

Mehmet Efe: Evet, bu yıl Soletex olarak 4 fuarda yer almayı planlıyoruz. Nisan ve Ekim ayında Amerika’da iki farklı fuarda yer alacağız. Daha sonra Fespa Amsterdam’da standımız olacak. Son olarak ülkemizde uzun bir aradan sonra SIGN İstanbul Fuarı’nda yer almayı planlıyoruz. Bu fuarlara ve sergilenecek ürün gruplarına ilişkin çalışmalarımızı şekillendirmekteyiz.

Üretiminizin ne kadarlık bir kısmı ihraç ediliyor?

Mehmet Efe: Mevcut pazarımızın yüzde 75’ini yurtiçi, yüzde 25’ini yurtdışı oluşturuyoruz. Öncelikli hedefimiz bu oranları tam tersine çevirip daha çok ihracat odaklı bir firma olma amacındayız. Buradan iç pazara ürün verilmeyecek veya daha az verilecek gibi bir yanlış anlaşılma olmasın. Soletex olarak mevcut yatırımlarla üretim kapasitemiz çok ciddi oranda arttı. Kapasitemizin yüzde 25’i tüm Türkiye’nin ihtiyacını yine karşılayacak boyutta olduğunu ifade etmek isterim. İhracatı artırmadaki en büyük amacımız ürettiğimiz ürünleri daha fazla yurt dışı pazarlara sunarak ülkemize katma değer sağlamaktır. Bugün Ar-Ge, üretim kapasitesi, makine parkuru ile dünya standartlarında yapan sayılı firmalar arasında yer almaktayız. Bu başarımızı satış pazarlama ile güçlendirip, bir dünya markası olma yolunda ilerlemek istiyoruz. Katılacağımız 4 fuardan 3 tanesinin yurt dışı olması da bu amacımızın bir göstergesidir. Yurt dışı pazarında ürünün benimsenmesi uzun zaman almaktadır. Yıllardır düzenli olarak fuarlarda yer almaktayız. Bu anlamda ciddi mesafe kat ettik. Artık ihracat noktasında emeklerimizin karşılığını alacağımız bir sene içine girmiş bulunuyoruz.

Endüstriyel reklam sektörüne yönelik bir mesajınız var mı?

Mehmet Efe: Tekstil ürünlerinin baskı sektöründeki kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır.  Kullanım alanı ve yaygınlığı aynı hızla artış göstermektedir. İlerleyen zamanda baskı sektörünün içinde olup tekstil kumaşına baskı yapmayan kimse kalmayacaktır. Herkes mutlaka tekstil ürünü deneyip uygulamasını yapacaktır. Bu sebeple baskı sektörünün mutlaka bir tekstil ürünü ile çalışıp alternatifler arasında bulundurması gerekiyor. Dünyada şu an yıllık 33 milyar metrekare tekstil baskısı yapılmaktadır. Bu baskılarında sadece yüzde 3’lük oranında dijital baskı kullanılmaktadır. Tekstil ürünlerinde konvansiyonel baskıdan dijital baskıya doğru ciddi bir sıçrama olacak. Bu sıçrama dönemini iyi yakalayan firmalar kazançlı çıkacaktır. Özellikle boya fiyatlarının düşmesinden kaynaklı çok ciddi bir talep patlaması ön görülmektedir. Şu an bu geçişin başındayız. Bu anlamda fırsat varken hem sektördeki uygulama yapan firmalar hem de yatırımcıları dijital tekstil konusu değerlendirmelidir. Diğer taraftan Türkiye, güçlü ekonomik yapısı ve üretim tecrübesiyle dünyada söz sahibi olacak bir potansiyele sahiptir. Bugün Avrupa piyasası Çin ve Türkiye arasındaki tercihini ülkemizden yana kullanıyor. Üreten her zaman avantajladır. Bu sebeple ülke olarak üretim odaklı çalışmalar ve faaliyetler içinde olmalıyız.

Print Friendly, PDF & Email