Optimum Digital’den Taner Güven, Sign İstanbul Fuarı’nı dergimize değerlendirdi.

Sign İstanbul Fuarı’nın üçüncü günü yapılan bir anonsta, iki kişinin hastaneye kaldırıldığı söylenerek, solvent baskıların durdurulması istendi. Konudaki rahatsızlığını Dijital Tabela Teknik dergisi ile paylaşan Optimum Digital Yöneticisi Taner Güven, “Eğer böyle bir durum olsa önce bizler ve şirketimizdeki operatörler rahatsız olurdu. Bu anonsların hangi maksatla yapıldığına anlam veremedim. Ben bu anonsların bir senaryodan ibaret olduğunu, böyle bir durum yaşanmadığını düşünüyorum” diye konuştu. Güven, Sign İstanbul Fuarı’na ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Sign İstanbul Fuarı’nı nasıl buldunuz? Fuara ilişkin düşünceleriniz neledir?

Taner Güven:  Sign İstanbul bizim için gerçekten güzel bir fuar oldu. Katılımcısı ve ziyaretçisiyle memnuniyet verici bir şekilde tamamlandı. Yurt içi ziyaretçi sayısı yeterli olurken, yurt dışından daha az ziyaretçi olması dikkatlerimizi çekti.

Ancak fuarla ilgili belirtmek istediğim iki konu var. Birincisi fuarın üçüncü günü yapılan bir anonsta solvent mürekkepler yüzünden iki kişinin hastaneye kaldırıldığı söylenerek, baskıların durdurulması istendi. Öncelikle eğer öyle bir durum olsa bundan en çok zararı biz görürüz. Çünkü sürekli bu makinelerle iç içeyiz. Bizim şirketlerdeki operatör arkadaşların çoktan bu durumdan zarar görmeleri gerekirdi. Bu hastaneye kaldırıldığı söylenen ziyaretçilerin ikisinin de farklı salonlarda rahatsızlandığı söylendi. Tek bildiğimiz bizim bulunduğumuz salonda olmadıklarıdır.

Solvent söylenildiği veya bahsedildiği kadar zararlı olabilir mi?
Şunu söylemek isterim ki, böyle bir durum olması söz konusu bile değildir. Optimum Digital olarak biz, solvent, eko solvent, UV, süblime gibi çok farklı dijital baskı makineleri sunmaktayız. Bu yapılan anons bizleri gerçekten çok rahatsız etti. Standımızda görüştüğümüz bir müşteri “Bizde makineyi alınca ölecek miyiz” dedi. Hangi maksat ile bu anonsların yapıldığına anlam veremedim. Ben bu anonsların bir senaryodan ibaret olduğunu, böyle bir durum yaşanmadığını düşünüyorum. Yani, eğer böyle bir durum olsa öncelikle lazer makinelerini çalıştırmamak gerekir. Çünkü onlar doğrudan kanserojen yaymaktadır.

Solventin Avrupa’da yasaklandığına dair bir söylenti var. Solvent gerçekten yasaklandı mı?

Solvent konusunda size bazı bilgiler aktarayım. Avrupa’da solventin yasaklandığını söyleyen bazı firmalar var. O firmalar sektörde rakiplerimiz olmasına rağmen Edirne’den ötesini bilmeyenlerdir. Biz Optimum Digital olarak 6 yıldır Belçika’da faaliyet gösteriyoruz. Bu ülkede onlarca solvent makine kurduk. Ayrıca sadece ilk aklıma gelenlerden ve sadece Kasım ayında, Almanya, Litvanya, Polonya, İtalya, ispanya, Portekiz, Fransa’ya Maxima ve Maxima Inno kurulumları gerçekleştirdik. Madem yasak, biz bu ülkelere kurulumları nasıl gerçekleştirdik? Buradan sizin aracılığınızla soruyorum; Avrupa’da hangi ülkede solvent printerlar yasak? Belediye gelip, gerekli havalandırma olup olmadığını kontrol edebilir. Ancak Avrupa’da solventin yasak olduğu hiçbir ülke yoktur. Solventin yasak olduğunu söyleyen ve ifade edenler ortaya çıkarak belge ve bilgilerini kamuoyu ile paylaşsınlar. Bu boş dedikodular, işi anons yaptıracak seviyeye kadar getiriyorlar. Bu anonslar yapılırken, Berlin’den bir Alman firması standımızdaydı. Onlar da Maxima kullanıyor ve bizden mürekkep alıyor. 

Peki solventin çözümü UV makinelerde mi?

Optimim Digital olarak bizde solvent, eko solvent, UV, su bazlı mürekkep gibi tüm makine ve ekipmanlarımız bulunmaktadır. Peki solventler bırakılıp, UV’ye dönülsün diye yola çıkalım. UV ile araç kaplanıyor mu? Kaplanmıyor. Yani birisi esneyen, oluklara giren bir mürekkep yaparsa sorun yok. Durum böyleyken, yeni teknoloji UV’ye geçin, solventleri çöpe atın demek ne kadar mantığa sığmaktadır? Solvent olmadan araç kaplayamazsınız. Yine branda kaynağında, UV mürekkepler kaynak tutmamaktadır. 3 metreye 3 metre baskıyı birleştireceksiniz. Yine UV bir çözüm değil. UV şu anda her kulvarda çözüm haline gelmedi. Birde oldukça pahalı bir çözüm. Bazı şeyleri doğru anlatmak lazım. Bunlardan sonra müşteri kararını verir, ona hepimiz saygı duyarız.

Optimum Digital’in çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Bildiğimiz kadarıyla Pimms’ten Mimaki’nin bazı makinelerinin satışını üstlendiniz?

Mimaki, bu sektöre girdiğimiz günden bu yana bildiğimiz bir markadır. Optimum Digital olarak Pimms ile Mimaki’nin bizimle ilgili olan bölümünde Bas-Kes ve Kesim Plotterlarının satışını aldık. Çünkü, Mimaki bu alanda çok güzel çözümler sunuyor. Bu çözümlerimizi de Sign İstanbul Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sunduk.

Sektörün gelişimini nasıl görüyorsunuz?

Dijital alanda her firma bir çözüm arayışı içindedir. Tekstile, mobilyaya, cama baskılar her geçen gün yaygınlaşıyor. Bu arada her şey kişiselleşiyor. Bu noktada ofset ve serigrafide bu işlerden çok adetli yapmanız gerekir. Ancak dijital baskıda isterseniz bir adet isterseniz bin adet yapabilirsiniz. Bu yıl reklam grubunun haricinde farklı sektörlerden çok sayıda misafiri standımızda ağırladık. Flatbed, UV ve KJ modellerinde birçok sipariş mobilya sektöründen geldi.

2013 yılında ne tür yenilikler olacak?

Biz makinelerimizin kalitesine, hızlarına ve performanslarına güveniyoruz. Makine tasarımları için İngiltere’den bir dizayn firması ile anlaştık. Yani Avrupa görünümünde çok kaliteli makineler sunacağız. Yurt dışında adım adım ilerlemekteyiz. Azerbaycan’ı Türki Cumhuriyetler için bir basamak olarak görmekteyiz. Bu yatırım için 2 yıl araştırma gerçekleştirdik. Bu yatırımdan dolayı son derece memnunuz. Bütün ürünlerimizi orada sergilemekteyiz. Yakın bir zamanda Türki Cumhuriyetler’de bir şube daha açmak için çalışmalarımız başlayacak.

2013 yılında çok sayıra fuarda yer alacağız. Haziran ayında FESPA Londra, Çin Reklam Fuarı, Viscom Milano, Guanzhou Fuarı’nda olacağız. Bunun yanında önümüzdeki yıl Türkiye’de sektörümüzle ilgili iki fuar düzenlenecek. Bununla ilgili kararı da önümüzdeki günlerde vereceğiz. Çok hareketli bir yıl bizleri bekliyor. 2013 yılının ülkemize ve sektörümüze hayırlı kazançlar getirmesini temenni ediyorum.