“Zorlaşan piyasaların reklama ihtiyacı artacağı için açıkhava pazarı hareketli olacaktır. Kaliteleri ile rekabet eden firmaların uzun vadede kazançlı olacağını düşünüyorum”
Met Etiket’ten Ersin Kibar, 2016 yılına ilişkin sorularımız yanıtladı.
Bir yılı daha geride bıraktık. Ülke ekonomisine ait bir değerlendirmenin ardından sektör ve Met Etiket açısından bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?
2015 yılı küresel ekonomik büyümeye yönelik tedirginlikler, dolardaki güçlü hareketlilik ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımı Türkiye ekonomisinin hareketli geçmesine neden oldu. Tabi ki bu yaşananların yanında jeopolitik riskler, siyasi gerginlikler, 2015’in zorlu bir yıl olarak geçtiğini gözler önüne serdi. Sektör olarak 2015 yılına girilmeden önce açıkhava reklam yatırımları beklenenin aksine ve olumsuzluklara rağmen göre başarılı bir yıl geçtiği görülmüştür. 2016 yılında da düzenli reklam verenin bütçelerinin yüzde 15 seviyelerinde artıp online paylarının yüzde 10-15’ler seviyesine geliyor olması piyasalara da ek canlılık yeni iş gücü oluşturarak esnaftaki hareketliliğini de artıracak diye düşünmekteyim.
Met Etiket 2015 yılında belirlediği hedeflere ulaştı mı? Bu anlamda 2015 yılına ait gerçekleştirdiğimiz projeler ve yenilikler hakkında bir özet bilgi verebilir misiniz?
Bu konuda Met Etiket’i 2015 yılında iki farklı şekilde değerlendirmek gerekiyor. İlk altı ayda yaşanan siyasi hareketlilik olumlu ve başarılı bir satış strateji ortaya koyduğumuzu ve beklediğimiz hedefleri gerçekleştirdiğimizi göstermektedir. Fakat ikinci altı ayda yaşanan siyasi gerginlikler ve ekonomik zorluklar istediğimiz sonuçlara ulaşmamızı zorladı. 2015 yılında kendimizi daha ön plana çıkaracak ürünlerle, tanıtımlarla ve müşteri odaklı ziyaretlerle geçirdik. 2015 yılının son çeyreklerini yeni ürünlerle tamamlayarak, 2016 yılına sektörün ne istediğini bilen ve isteklere cevap veren bir yapıya büründüğümüzü söyleyebiliriz. Cam Güvenlik Filmleri, Duvar Kağıtları, Tekne Kaplama ile ilgili projeler ve bazı belediyelerimizle yapmış olduğumuz ortak çalışmalar önümüzdeki yıllarda etkisini görebileceğimizin özetini vermektedir
Sürekli gelişen, değişen ve yenilenen bir sektör içindeyiz. Bu durumda beklentiler de her geçen artıyor. Firma olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
2015 yılının son zamanlarında yeni ürünlerle ilgili bazı AR-GE çalışmalarını bitirdik ve 2016 yılı bu yeni ürünler ve projelerle birlikte daha kaliteli ve rekabetçi fiyatlarla beklentileri karşılayacağımızı umuyorum. Ayrıca Met Etiket firması 2016 yılında sosyal medya ağlarını daha fazla kullanacaktır. Şimdiden 3 yeni proje için yoğun bir şekilde uğraşmaktayız. Sanırım bu yazının çıktığı vakitlerde 2 projenin onayını almış ve önümüzdeki sayılara yetiştireceğimizi düşünüyorum.
Met Etiket çok geniş bir yelpazede çözüm sunuyor. Bu çözümleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
“Yüksek bir bedel ödemeden potansiyel müşterilerimizin dikkatini nasıl çekeriz?” “Ürünlerimiz sektörümüzde çok iyi biliniyor ancak marka bilinirliğimiz yok bunu nasıl sağlarız?” “Aslında müşterilerimize oldukça iyi çözümler sunuyoruz ancak bir türlü istediğimiz noktada değiliz … Nerede yanlış yapıyoruz?” Bu ve benzeri sorularla fazlasıyla karşılaştığımız bir dönemdeyiz… Herkes iyi kötü bir şeyler yapıyor, kimisi yüksek bedeller ödeyip hayal kırıklığı yaşıyor, kimisi ise yükselen bir ivmenin ardından yine çöküşle karşılaşıyor… Bugün internetin hayatımızı her alanda domine etmesi sayesinde pazarlama, iletişim, reklam gibi ihtisas dallarının arasındaki çizgilerin çok belirsizleştiği bir gerçek. ‘içerik pazarlama’ trendi… Markaların çeşitli kanallar aracılığıyla hedef kitlenin ilgisini cezbedecek içerik üretmesi ve bu sayede atıl kitleyi tüketiciye dönüştürmesi olarak tarif edilebileceğimiz içerik pazarlama düne, bugüne ve şekil değiştirerek yarına damgasını vuracak trendlerin başında geliyor. İçerik pazarlamada başarının sırrı öncelikle bir zihin değişikliği yapmakla başlıyor… Bugüne kadar önerdiğiniz çözümler yerinde ’empati’ kurmak ve kendinizi müşterinin yerine koymaktan bahsediyoruz. “Müşterimin neye ihtiyacı var veya ne istiyor” sorusunu doğru vurgularla sormak ve cevap vermek, ardından da tüketicimizin ilgi alanlarını doğru belirlemek gerekiyor. Başarılı içerik pazarlama, içerik oluşturma ve dağıtımına eşit biçimde önem verilmesiyle ortaya çıkıyor dersek yanılmış olmayız.
Başarı ekip işidir. Ekibiniz ve çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz?
Günümüz dünyasında bir şeyler başarmak için ekip çalışması tam bir zorunluluk oldu. Yönetim görevleri bir dahi veya “harika çocuk” da olsa tek bir kişinin altından kalkamayacağı kadar karmaşık hale geldiği için, ancak iyi ekiplere sahip olan şirketler varlıklarını sürdürebiliyor. Karar verirken çok sayıda faktörü, arkası hiç kesilmeyen bilgi bombardımanını dikkate almak gerekiyor.Takımın veya ekibin “kimya”sı oturmamışsa ve kimliği oluşmamışsa, üyelerin bilgili veya bilgisiz olması sonuç üzerinde etkili olmaz. Ayrı dünyalarda yaşayan ekip üyeleri işbirliğini geliştiremez. Kendini işine adamak, gücünü son noktasına kadar zorlamak, her an ve durumda yapabileceğinin azamisini sergileyebilmek takım kimyasının oluşmasında ilk adımdır.
2016 yılına yönelik beklenti ve planlarınız nelerdir? Nasıl bir yıl olacak?
2016 yılının da geçen sene yaşananlardan fazla değişiklik olmayacağı yönündeyiz, ayrıca ekonomik riskleri ile benzer bir yıl geçirileceği, yalnızca normalleşme süreci açısından göreceli olarak daha belirginleştiğini düşünebiliriz. Dünyada büyümenin çok parlak olmayacağını düşünürsek, Çin’deki yavaşlamanın devam edeceğine, gelişmekte olan ülkeler açısından boyutun kritik olduğuna değinmekte fayda var. Aynı zamanda gelişen piyasalarda da borç sorununun öne çıkacağı düşünülebilir. Özellikle özel sektör borçluluğunun yükselmesi, para bulma konusunun artık daha zor olması 2016 yılı için riskli devam edeceğini gösterecektir. 2016 zor bir yıl olacak en büyük sıkıntı ödemelerde yaşanacağını düşünüyoruz bu durumda hedefimiz vadeleri kısma yönünde olabilir. Yeni ve fiyat rekabetini sağlayabileceğimiz ürünlere ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Üretici firmaların fiyat ayarlama taleplerine göğüs germeye çalışıyoruz. Bugün için dünya ekonomisindeki belirsizlik bize günlük kararlarla iş yapmamızı öğretecek. İç piyasada büyük yatırımların beklentisi olmayacağını düşünüyorum. Öz sermayesi ve kredi imkânları olmayan firmaların yaşantıları zorlaşacak, zorlaşan piyasaların reklama ihtiyacı artacağı için açıkhava hareketli olur. Kaliteleri ile rekabet eden firmaların uzun vadede kazançlı olacağını düşünüyorum.
Sektörün önünü açacak ve daha fazla ivme kazandıracak çalışmalar yapılabilir mi? Bu noktada kamu ve sivil toplum örgütlerinden beklentileriniz nelerdir?
STK’lar firmalara maliyet hesaplarını empoze etmeli aynı işe fiyat veren firmaların fiyat farklılıkları arasında uçurumlar var. İş bittikten sora kaç firma dönüşüm maliyetini yapıyor. Rekabet fiyat ve vade ile yapılmakta bu yanlışlıkları anlatmak gerekir. Bu şekilde yürüyen firmalar belli bir zaman sonra uçurumun eşiğinde olduğunu fark ediyor tabii ki iş işten geçmiş oluyor. Sektöre eğitimin önemini anlatmak ve onları ikna etmek gerektiğini düşünüyorum. Bir avuç insanın çabaları ile bir yere kadar olur herkesin destek vermesi sağlanmalı.
Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Öncelikle sektörün paydaşlarına bir göz atmakta yarar var. Sektörün gelişmesi için yatırımcının, teknolojiye yön verenlerin, tüketicinin, sektör organizasyonlarının ve meslek örgütlerinin yapması gerekenler ayrı ayrı ele alınmalı ve daha sonra da uygun bir koordinasyon sağlanmalıdır. Küresel piyasalarda yaşanan çalkantılara rağmen, hedeflerinizden sapmayı ve yatırımlarınızı askıya almayı düşünmeyin. Hizmetlerinizi aksatmadan ve kalitenizden ödün vermeden çalışmaya devam edin.
