Category Archives: Mehmet Ali Özbudun

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Eskiden böyle değilmiş!

Mehmet Ali Özbudun 

Kendilerini “merkez sağ” olarak tanımlayan bir grup eski politikacı, ekonomiyi tartışıyor.

Öğreniyoruz ki..

-Ekonomi, takur tukur ediyormuş. Eskiden böyle değilmiş. İşler çok daha iyiymiş.

Doğrudur, vaktiyle işler böyle değildi. Tıkır tıkır işleyen, pırıl pırıl bir ekonomi devretmiştiniz. Kıymetinizi bilemedik. Yeniden iktidara geleceğiniz günleri, hasretle bekliyoruz. Sizleri çok özledik.

Ne diyelim?

-Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır!

***

Gelelim yaptıklarınıza..

Hatırlar mısınız, bilmem.

Devr-i iktidarınızda..

Size anayasa verelim!

Mehmet Ali Özbudun 

Ehlen ve sehlen!

Mısır’daki darbeyi, müthiş bir el çabukluğuyla gerçekleştiren çağdaş firavunlara?bir?teklifim var.

Anlaşıldığı kadarıyla, önümüzdeki yıl içinde “güdümlü ve kontörlü demokrasiye” geçmeyi planlıyorsunuz.

Diyorum ki..

Anayasa çalışmalarınızda, bizim 1982 Anayasası’ndan ararlanabilirsiniz.?1982?Anayasası,?her bakımdan dört dörtlük bir darbenin ürünüdür. Yıllar itibariyle pek çok değişikliğe uğramıştır; şimdilerde, modifiye otomobilleri andırmaktadır.

Sayın firavunlar..

Bu anayasa, bizi otuz yıl idare etti, sizin coğrafyanızda “en az elli yıl” herhangi bir sıkıntı çıkarmaz. Tepe tepe kullanırsınız. Size, anayasamızın hiç değişiklik yapılmamış olan “organik-katkısız” versiyonunu tavsiye ediyorum.

***

Gelelim, 1982 Anayasası’nın vaktiyle barındırdığı faziletlere ve parlak siciline:

Demek ki neymiş?

Mehmet Ali Özbudun

Demek ki, IMF’ye yaslanmadan da oluyormuş.
Ekranda süzülen alt yazıyı okuyunca böyle mırıldandım.
Haber mi?
Haber şöyleydi:
-14 Mayıs’ta yapılacak son ödemeyle birlikte, IMF’ye olan borcumuz sıfırlanıyor.
Hatırlatmak gerekirse..
Halen 188 üyesi bulunan IMF, 1945’te kuruldu. Görülen lüzum üzerine, 1947’de üye olduk.
Türkiye Cumhuriyeti, IMF (The International Monetary Fund) üyesi olduğunda, şimdi “Uluslararası Para Fonu” dediğimiz IMF, “Milletlerarası Para Sandığı” ya da sadece “Sandık” diye anılıyordu. 1947’den bu yana sandıktan çıkanlar, çıkamayanlar ve “açık oy-gizli tasnifçiler”, hepsi ama hepsi “Sandık” ile tanıştı.
Defalarca krizle boğuştuk. 1970’li ve 1980’li yıllarda, “Darbe-Devalüasyon-IMF” üçlüsünü kanıksamıştık. Bugüne kadar tam 19 tane Stand-by imzaladık. Aralık 1999’da açıklanan program, benzerlerinin en kapsamlısıydı.

***

Ne var ki..
Şubat 2001 krizinden sonra ülkemizi değerlendiren yabancı analistler, IMF’yi acil servise, Türkiye ekonomisini, acil serviste nara atan “huysuz hastaya” benzetiyordu. Hasta kurnazdı, fakat IMF yutmuyordu. Hasta, “önce para, sonra reform” diyor; IMF, “önce reform, sonra para” diye diretiyordu.
3 Kasım 2002 seçimlerinde sandığa gömülen Koalisyon’dan devralınan Stand-by, AK-Parti iktidarı döneminde verilen niyet mektuplarıyla devam etti. 2005 yılında biten program yenilendi ve 2008’de sona erdi. Küresel krizin getirdiği bir dizi belirsizliğe rağmen, bir daha yenilenmedi.