Sektöre Değer Katan Bir Usta: Mahmut Bent

Değerli fırça ustamız Mahmut Bent, 1981 yılında harçlığını çıkarmak için başladığı yolculuğunda dolu dolu 40 yılı geride bıraktı. Hep işiyle anıldı. Sevdiği işi yaptığı için de başarılı oldu. Başarılı olduğu için de kazanç meyvesini topladı. Bugün kazandığı mesleki bilgisini de gelecek nesillere aktarmak için çaba gösteriyor. Değerli ustamız Mahmut Bent beyefendiyi ziyaret ederek sohbet etme fırsatımız oldu.

Mahmut Bey, sektörümüz tarafından yakından tanınan değerli bir ustamız olduğunuzu biliyoruz. Bugün Dijital Teknik Dergisi okuyucularımız için sorular yöneltmek istiyoruz. Bir Fırça Ustası olan Mahmut Bent kimdir? Mahmut Bent, bugünlere nasıl gelmiştir?

Mahmut Bent: 1981 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Bölümünü okurken, harçlığımızı çıkarmak için tabelacılık mesleğiyle tanıştım. 1981 Ocak ayında vergi mükellefi oldum. O dönemde karikatür çizdiğim FIRÇA Mizah Dergisinden esinlenerek “Fırça Reklam” adını alarak ticari hayatımıza başladık. Bununla birlikte ilan ajansı gibi çalıştığımız yıllarda Basın İlan Kurumu yeni bir isim istedi, Öncü Reklam Ajansı ismi ile yolumuza devam ettik. 1992 yılına kadar çalışmalarımızı İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde sürdürdük. Bu yıllarda çok sayıda büyük kurumsal firmanın Türkiye genelindeki tüm tabela ve reklam işlerini yürüttük. 1993 yılında yine İstanbul’un Yenibosna semtine taşınarak çalışmalarımızı burada sürdürmeye devam ettik. 1997 yılında Güneşli semtinde bir arsa satın alarak bugün içinde bulunduğumuz binaya geçtik. Bugün Öncü Reklam olarak, çerçeve, plaket ödül ürünleri, madalya, kadife, ahşap, plaket kutuları üretimi ve satışı yapmaktayız.  Bununla birlikte son 5 yıldır edindiğim tecrübelerimi Türk Folklor Kurumu’nun Uygulamalı El Sanatları Bölümü’nde kaligrafi dersleri ile gelecek nesillere aktarıyorum. Yine Youtube kanalımız üzerinde eğitimler veriyoruz. Öğrencilerimiz ve bu sanata merak duyanlar ücretsiz bir şekilde takip edebiliyor. Kaligrafi sanatının temeli aslında bizim o yıllarda yaptığımız fırça tabelacılığına dayanmaktadır. Kaligrafi, yazı karakter ve unsurları kullanılarak geliştirilen, sıklıkla dekoratif amaçla kullanılan, Güzel Yazı Yazma  Sanatı’dır. Kaligrafi sanatını icra eden sanatçıya, kaligraf denir. Bu sanat dalının çağdaş bir tanımı ise “işaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı” şeklindedir.

Yaptığınız işlere baktığımızda mutlaka sanatsal bir dokunuş olduğunu görmekteyiz. Peki bu sanatsal çalışmaları yeni teknoloji ile nasıl buluşturdunuz?

Mahmut Bent: Bizler bugüne kadar hep farklı olmaya farkındalık oluşturmaya çalıştık. Herkesin yaptığını yapmak bir farklılık oluşturmaz. Ancak ”beğeni düzeyini yükseltmek” gibi bir kaygıyla yapılan çalışmalara yöneldiğiniz zaman sanatsal çalışmalar daha fazla ön plana çıkıyor. Bu amaçla birçok çalışma yapmaktayız. Örneğin geleceginantikalari.com isimli web sitemizde bu konuyla ilgili birçok örnek görebilirsiniz. Bizler bugün sanatla teknolojiyi bir arada kullanıyoruz. Örneğin; bir adet özel bir plaket hazırlanması istendi. Bu plaketi biz kaligrafi sanatı ile icra edip teslim edebiliyoruz. Ancak bu eserden 100-200 adet gibi adetlerde istendiği zaman doğal olarak yeni teknolojilerden yararlanıyoruz. Bu yaptığımızı da müşterimize bildiriyoruz. Bu şekilde daha hızlı bir şekilde ve daha uygun maliyetle ürünlerimizi müşterilere sunabiliyoruz. Aslında gelenekselden yararlanan yenilikçi bir firma olduğumuzu söylemek daha doğru olacaktır. Son dönemde çok özel bir Ayasofya Cami çalışması gerçekleştirdik. Yine Eyüp Sultan Camii’nin fotoğrafını çekerek elle çizimini gerçekleştirdik. Belediyeden gelen bu işi de kısa sürede tek tek elle çizmek mümkün değildi. Tek çizimin ardından bilgisayar programları sayesinde çoğaltarak ürünü çoğalttık. Daha kısa sürede eserleri hazırlayarak belediyeye teslim ettik.

El sanatlarının hem uygulaması hem de eğitimine çok büyük katkılar yaptığını görmekteyiz. Bu anlamda yürüttüğünüz faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?

Mahmut Bent: Kaligrafi, ebru, hat sanatı, çini işlemeciliği, tahta baskı gibi el sanatlarına merakı olan herkese kapımız açık. Her türlü bilgiyi paylaşmaktan memnuniyet duyarız. Bununla birlikte kız kardeşim Uğur Bent Türker’in başkanı olduğu Anadolu El Sanatları Derneği’nin (ANELSANDER) faaliyetlerine katılarak etkinlikler yapmaktayız. Yurt içi ve yurt dışındaki festivallere katılıyoruz. Yakın zamanda Büyükçekmece’de gerçekleştirilecek festivalde el sanatları bölümü olacak. Dünyanın farklı noktalarından 30’un üzerinde usta gelerek eserlerini sergileyecekler. Bu konuya ilgisi olanları bu festivali ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Bu anlamda meraklıları için Türk Folklor Kurumu, Anadolu El Sanatları Yaşatma ve Geliştirme Derneği ve Öncü Reklam’ın kapıları her zaman açıktır. Gücümüzün yettiği sürece sanatımıza ve işimize sahip çıkıyoruz. Gelecek nesillere aktarabilmek içinde yoğun çaba gösteriyoruz. Bu sanatlar bizden sonraki nesillere en güzel mirasımız olacaktır.

Ustalarınızdan öğrendiğiniz en önemli şey ne oldu?

Mahmut Bent: Ustalarımızdan öncelikle meslek öğrendik. Bu sebeple hepsini sevgi ve rahmetle anıyorum. Bize ustalarımızın çok güzel bir sözü vardı: Beğenmediğin işi başkasına beğendirmeye çalışma. Bu değerli sözü hep aklımızın bir köşesinde tuttuk. Yani bir işi sen gerçekten beğendiysen mutlaka başkaları da beğenir.

Her dönemde belli ustalarımız oldu. Fındıkzade’de merhum Cemil Altunbay vardı üzerimizde emeği çoktur. Onun çok samimi arkadaşı Varkes Usta vardı. Aksaray’da domates kasasından dökülen konserve reklamı  Varkes Usta’nın eseriydi. O yaşına rağmen iskeleye çıkarak elle yaptığı çok başarılı bir çalışmaydı. Kendisi o eseriyle adından uzun yıllar söz ettirdi. Biz o yıllarda üniversiteye giderken yolumuzun üzerinde hergün çalışmalarına şahitlik ettik. Bugün gelişen teknolojiyle birlikte daha büyük afişlerin daha kısa sürelerde hazırlandığını hep birlikte görmekteyiz. Bu değişimi çok iyi bilen ve yaşayan birisiyim. 1991 yılında bilgisayarlı sisteme geçiş yaptık. Bugün kendisini rahmetle anmak istediğim Toros Reklam sahibi merhum Murat Ürünsak sayesinde plotter sahibi olduk. Bu arada Levent Olcayto’nun da desteğini hatırlarım hep. Biz o günün sanatına da bugünün teknolojisine sahip çıkmaya devam ediyoruz.

ARED’in Sektöre Değer Katan Ustalar eserinde sizin yer almadığınızı gördük. Acaba bunun bir sebebi var mı?

Mahmut Bent: Biz o eserde yer alamadık ama, yer alan ustalarımız da hepsi birbirinden değerli. Yaklaşık 25 yıldır Açık Havadan uzaklaştık, Bizler fırça sanatını Güzel Yazımızı Ödül ürünleri ve hediyelik işlerde kullanmaya başladık. Geçmişte fırçadan çok tabelalar yaptık. Ancak ilerleyen yıllarda bu sanatımızı oluşan taleple birlikte daha çok promosyon işlerde kullandık. Bu eserde yer almama nedenimizin biraz buna bağlı olduğunu düşünüyorum. ARED kuruluşuna açık havadan uzaklaştığımız için katılamadık, denk de gelmedi.  Kitapta yer alma durumu sadece gözden uzak olan gönülden uzak olur misali bir olaydır.

Ahmet Aydın: Dijital Teknik Dergisi olarak buradan ARED’in Değerli Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerine seslenmek istiyorum. Türkiye’nin her yerinde çok değerli ustalarımız vardır. Hepsine ayrı ayrı saygı duymaktayız. Değer katan bir ustamız olarak İstanbul’da 40 yılı aşkın süredir fırçadan günümüze sektöre hizmet eden Öncü Reklam sahibi Mahmut Bent yer almaktadır. Bugün halen güncel işlerinde dahi el sanatlarını kullanmaya devam etmektedir. Bu anlamda sektöre değer katanlar eserinde yer almasının sektörümüz için önemli olduğunu düşünerek öneride bulunmak istiyorum.

Mahmut Bent: Bu bir nasip meselesidir. İlk fırça ile tabela yazdığımda 12 yaşındaydım. Mesleği çok değerli ustalardan öğrenmeye çalıştım ve minnetle anıyorum. Sanat öğretilmez öğrenilir derlerdi ustalarımız.  ARED bu anlamda sektörümüz için çok değerli bir sivil toplum örgütüdür. ARED içinde yer almasak dahi çalışmalarını takdirle izliyorum. Bizde yıllardır içinde yer aldığımız TFK Türk Folklor Kurumu ve ANELSANDER Anadolu El Sanatları Derneği’nde tecrübelerimizi ve bilgilerimizi gelecek nesillerle paylaşmaya devam etmekteyiz.

Uzun yıllardır ticari hayatın içindesiniz. Mutlaka inişli-çıkışlı günler yaşandı. Pandemi ise ilk defa yaşanan bir durum oldu. Sizin bugünkü piyasaların durumuna ilişkin görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Mahmut Bent: Ben geçmişten bugüne kadar, ekonomik olarak sorun yaşandığı zamanlarda, dışarı çıkıp hava almak yerine, işime kapanır neler yapabilirim diye düşünürüm. Elime bir iş alır, o işi yaparken bir şeyler düşünmeyi daha çok tercih ederim. Tecrübe ile sabittir, herkese tavsiye ederim. Her sıkıntılı dönemde mutlaka bir yenilik ortaya çıkarmaya gayret ettim. İnsanlar çok çabuk demoralize oluyor. Çok hızlı büyümek için büyük risklere girmeye gerek yok. Ben bugüne kadar hiçbir zaman kapımdaki arabamın değerinin yarısından fazla borç yapmadım.

Eylül ayında SIGN İstanbul Fuarı olacak. Fuarlarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Mahmut Bent: Evet, fuar ziyaretleri önemlidir. Mutlaka takip ediyorum ve takip edilmesini öneriyorum. Hatta farklı sektörlerin fuarlarının da takip edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Farklı sektörleri takip etmek, gelecek için size ışık tutacaktır. Eğer yurt dışında fuarları takip edemiyorsanız, Türkiye’deki fuarları takip edin. Bunun yanında fuar öncesi ve fuar sonrası dergilerini mutlaka takip etmelerini öneririm. Fuar sayılarının öncesi ve sonrası çok önemlidir. Dolayısıyla fuarlar ve dergiler son derece faydalıdır. İstifade edilmesi gereken platformlardır. Bu anlamda Eylül ayındaki SIGN İstanbul Fuarı’nı da heyecanla bekliyoruz.

Son olarak genç nesile vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mahmut Bent: Emeği yoğun bir sektör içindeyiz. Özellikle genç nesillere, fazla borç altına girip, kendilerini sıkıntıya sokmamalarını tavsiye ediyorum. Yatırım için almayı düşündükleri şeyi bir değil iki kere iyi düşünmelerini öneriyorum. Bunun yanında yaptığınızı işi severek yapın. Siz yaptığınız işi beğeniyorsanız mutlaka başkaları da beğenecektir. Her zaman çözüm odaklı olun. Sadece yapamayacağımızı düşündüğümüz şeyleri yaparsak büyürüz. Günümüzün en büyük sermayesi güvenilir olmaktır. Tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunarım.

Print Friendly, PDF & Email