Muharrem Yıldırım: “Bilim adamları, gecesini gündüzüne katarak tarihteki örneklerine göre çok daha hızlı bir şekilde aşıyı bulup, dünyanın kullanımına sundular. Bizim görevimizde aşımızı olup, işimize sahip çıkarak daha fazla çalışmaktır”
Yazım Reklam Genel Müdürü Muharrem Yıldırım ile yaklaşan SIGN İstanbul Fuarı ile ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Muharrem Bey, SIGN İstanbul Fuarı yaklaşıyor. İki yıl aradan sonra sektördeki büyük buluşma tekrar gerçekleşecek. Fuarla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Muharrem Yıldırım: Bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de çok ciddi bir fuar özlemi yoğun bir şekilde dile getirilmeye başlandı. Fuarların sektörler için birçok önemi var. Yeni ve mevcut ürünleri sergilemenin yanı sıra, meslektaşlarla ve müşterilerle senede bir hep birlikte olmak, fikir alışverişinde bulunmak, yapılması gerekenler üzerine konuşmak, moral ve motivasyonu artırmak için birçok amacı var. Dolayısıyla sektör olarak fuara yönelik bir özlem oluştu. Bu anlamda meslektaşlarımızın bu seneki fuara daha iyi hazırlandıklarını düşünüyorum. İyi bir fuar geçirmeyi temenni ediyoruz. Hareketle ve canlı bir fuar bekliyorum…
Yazım Reklam olarak fuara nasıl hazırlanıyorsunuz? Fuarda hangi ürünlerinizi ziyaretçilerle buluşturmayı planlıyorsunuz?
Muharrem Yıldırım: Ticari hayatın sürekliliğini önemsiyoruz. Bu sebeple Yazım Reklam olarak her zaman ürün portföyümüze yenilik katmak, müşterilere daha artı değer sağlayan çözümleri ulaştırmak görevlerimiz arasında diye düşünüyorum. Pandemi döneminde bile hiçbir zaman bu çalışma prensibimizden taviz vermeden yeni ürün çalışmalarımızı sürdürdük. Kaliteden taviz vermeden daha performansı yüksek ürünlere yönelik çalışmalarımız oldu. Bildiğiniz üzere pandemi sebebiyle hammadde fiyatlarında çok ciddi artışlar oldu. Buna ilave olarak ülkemizde döviz kaynaklı artışın ilave olmasıyla fiyatları beklentilerin çok üzerinde yükseliş gösterdi. Bu durum hem bizleri hem de kullanıcıları oldukça zor duruma düşürdü. Özellikle son dönemde navlun fiyatlarında çok anormal artışlar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Yani buradaki artışlar %400-500’lere ulaştı. Bu artışların hangi noktada stabil hale geleceği halen belirsizliğini koruyor. Bu sorunlarla ilgili yurtdışındaki tedarikçilerimizle sürekli irtibat halindeyiz. Yapılabilecek ve atılabilecek tüm adımları atıyoruz. Amacımız aynı kalitedeki ürünleri en azından ülkemizdeki döviz kurlarındaki artışı hissettirmeyecek şekilde müşterilerin kullanımına sunmaya çalışmaktır. Özellikle bu dönemde ticari kazancı bir tarafa bırakıp, yüksek adetli siparişler vererek ürünlerin en uygun fiyatla ülkemize gelmesi için çaba gösteriyoruz. Buradaki tek amacımız sürekliliği devam ettirtmek adına müşterilerimizin yaşanan bu anormal artışlardan en az etkilenmesini sağlamaktır. 38 yıldır sektörün içindeyiz.Biz de elimizden geldiğince sektöre destek vermekteyiz.Bu amaçla LED grubuna ekonomik serileri ekledik. Lightbox serisi ürün çeşitliliğini artırdık. S Nano teknoloji LED grubunu da tekrardan portföyümüze kattık. LED trafoda ikinci bir markayı Kore trafoları portföyümüze katarak bu alandaki çeşitliliğimizi artırıyoruz. Yine ithalatını yaptığımız aynalı akrelik levhalarda ürün çeşitliliğimizi arttırdı.Bu alandaki ürünlerimizi SIGN İstanbul Fuarı vesilesiyle ziyaretçilerle buluşturmayı planlıyoruz.
Yazım Reklam istihdama da ciddi katkı sağlıyor. Bu noktada kaç kişilik bir ekiple hizmetlerinizi sürdürüyorsunuz?
Muharrem Yıldırım: Yazım Reklam olarak pandemi döneminin başından bu yana ithalata hiç ara vermeden siparişlerimizi vermeye devam ettik. Stoklarımızı her zaman hazır bir şekilde beklettik. Buna ilave olarak ürün çeşitliliğinde de artışa gittik. Bu artış neticesinde satış pazarlama ve servis departmanlarında çalışan arkadaşlara ihtiyaç doğdu. Sevkiyat araçları satın aldık. Bu sayede ekibimize de yeni arkadaşlarımız katıldı. Böylece bugün itibariyle Yazım Reklam olarak 30 kişilik bir ekiple Türkiye genelinde satış, pazarlama ve servis hizmetlerini yürütmekteyiz. İnşallah ilerleyen dönemde daha fazla arkadaşa iş kapısı olabilir ve ülke istihdamına olan katkımızı artırabiliriz.
Pandeminin sektörümüze etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bununla birlikte gelecek dönemden beklentileriniz nelerdir?
Muharrem Yıldırım: Bana göre pandemiden en az etkilenen sektörün içindeyiz. Bu düşüncemin nedeni de kapanma yaşamayan bir sektör olduk. İşyerlerimiz sürekli açıktı. Bu dönemde sektörümüzden bazı ürün gruplarına inanılmaz talepler oldu. Baskı makinelerinden folyolara kadar, dezenfektan standlarından korunma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün geliştirildi. Bu ürünlere olan talep, hem yurt içinden hem de yurt dışından inanılmaz derece artış gösterdi. Tabiki ciro anlamında kayıplar olmuştur. Ancak tüm firmalar mevcut faaliyetlerini sürdürmüştür. Sektörümüzle ilgili konuşacak olursak, pandemi nedeniyle işini kaybeden, şirketini kapatan bir firmaya rastlamadım. Bizim bilmediklerimiz varsa dahi bir elin parmaklarını geçmemiştir. Yine çalıştığımız firmalar içinde de böyle bir durum söz konusu olmadı. Bu anlamda çok fazla karamsar olmanın gereği de yok. En azından işimiz var, şükretmeyi bilmemiz lazım. Bugün az iş olur, yarın çok olur. Ticarette sürekli kazanacaksın bir diye bir şey yoktur. Mevcut durumda özsermayesi ile hareket eden firmaların bir zarara uğradığını düşünmüyorum. Kredi kaynaklı çalışan firmalar bir miktar problem yaşamış olabilir. Orada da hem devlet destekleri, hem bankaların kredi ertelemeleri oldu. Çok defa ekonomik krizler yaşadık ve aştık. Pandemi ise ilk defa yaşandı. Artık herkes tedbirli davranmayı öğrendi. Bundan sonrasını neler getirecek bilemeyiz. Ancak pandemi herkese birşeyler öğretti. Bu öğrendiklerimizi uyguladığımız sürece daha kötü senaryolarla karşılaşacağımızı düşünmüyorum. Üretim ve ihracat ülkemiz için son derece önemlidir. Bu anlamda ihracata yönelik pazarlarımızı artırmalıyız. Yazım Reklam olarak son dönemde Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Saray Bosna, Makedonya, Macaristan, Cezayir, Irak,İngiltere,Almanya gibi ülkelere ihracat yaparak pazarımızı korumayı başardık.
Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Muharrem Yıldırım: Her ne olursa olsun bazı şeylerin kıymeti kaybedilince anlaşılıyor. Geriye dönüp baktığımızda pandemi dönemi öncesinde de birçok sıkıntı ve sorun vardı. Ancak pandemi ile birlikte tüm geçmiş sorunlar unutuldu. Sabah-akşam pandemi konuşur hale geldik. Demek ki, geçmişte bizim hiçbir sorunumuz yokmuş. Meğer onlar sorun edilecek şeyler değilmiş. Dolayısıyla herkes bir an önce pandeminin son bulmasını istiyor. Dolayısıyla bu pandemi bize birçok şey öğretti. Öncelikle bakış açımızı değiştirdi. Öncelikle şükretmeyi bilelim. Birbirimize ve sektörümüze sahip çıkalım. Bilim adamları gece gündüz demeden yoğun bir şekilde çalışarak aşıyı bulup ürettiler. Bu aşıları Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin ilgili mercilerin kontrol ederek onayladılar. Aşının hastaneye yatışları azalttığı bilimsel olarak kanıtlandı. Çıkan yeni varyantlarla ilgili de çalışmalar yapılıyor. Bize düşen bilim insanlarının sesini duyup, aşımızı olmaktır. Aşıyı olduktan sonrada maske, mesafe ve hijyene dikkat etmeye devam etmeliyiz. Ondan sonra da herkesin kendi işine odaklanması gerekir. Aşıyla ilgili bilim adamları yeteri kadar konuşuyor. Bizler kendi işimizi konuşalım. Aşıyı olduk hayatta kaldık. Hayatımızı devam ettirmeliyiz, bunun içinde çalışmalıyız. Ben olumlu konuşursam, sende olumlu düşünürsün. Sen olumlu konuşursan diğeri de olumlu düşünür.
Son olarak ülkemizin çeşitli noktalarında yaşanan yangınlar ciğerimizi yakmaktadır. Gelişmeleri son derece üzüntüyle takip ediyoruz. Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.