“Sign İstanbul Fuarı’nda özellikle yeni salonun daha büyük olması yurtiçi ve yurtdışından gelen fuar ziyaretçileri ve katılımcıları üzerinde daha işlevsel hale gelmesinin olumlu bir etki oluşturacağını düşünüyorum”

Met Etiket’ten Ersin Kibar ile Türkiye piyasalarının durumu, önümüzdeki dönem beklentileri, Sign İstanbul değerlendirmesi ve sektörün sorunlarına yönelik bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bu yıl Sign İstanbul Fuarı’nda yer almamayı tercih ettiniz. Neden Sign İstanbul’da katılmadığınızı öğrenebilir miyiz?

Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu sene Sign İstanbul Fuarı’na Met Etiket olarak katılamayacağız. Aslında bu bizim şirket olarak geçen Nisan ayında aldığımız bir karardı. Bu yüzden bizimle çalışan, bizi görmek isteyen tüm dostlarımızı üzdüğümüz için de özür dileriz. Açıkça belirtmeliyim ki katılmama sebebimiz; bu fuarda tedarikçi firma olarak geri planda durmamızın çalıştığımız bayilere faydalı olacağına inanıyoruz. Bu yıl beklentileri geniş açıdan bakmak gerekir. 1990 sonrası artan küreselleşme sürecinde ulusal ve uluslararası fuarların önemi daha da artmaya başlamıştır. Sadece ticaretin değil, üretim süreçlerinin, işgücünün ve bilginin de küreselleştiği bu dönemde fuarlar çok çeşitlenmekte, nitelik ve nicelik açısından sürekli gelişim göstermektedirler.Bu yüzden bu sene fuarın hareketli geçeceğine inanıyorum. Sign İstanbul yıllar geçtikçe hem büyümekte hem de gerek yurt içi gerekse yurt dışı önemini arttırmaktadır. Bu nedenden dolayı fuarın çok daha büyük olacağı ve daha çok firma ve alıcıyı bir araya getireceği aslında bir beklenti değil apaçık bir gerçek.

Sign İstanbul Fuarı ile ilgili bu yıl beklentiniz nedir? Hangi çözümlerinizin daha fazla ilgi görmesini bekliyorsunuz?

Geçen sene Almanya’da düzenlenen Fespa Fuarı’nı göz önünde bulundurursak yenilikçi çözümlerin standlarda bulunması bir avantaj olarak görüyorum. Özellikle UV makineler ve 2015 yılında yapılacak seçimle birlikte kağıt tüketiminin ilgi görmesini bekliyorum.

Sign İstanbul bu yıl ilk defa Eylül ayında ve yeni salonlarında gerçekleştiriliyor. Yeni fuar tarihinin ve yeni salonların fuara ne tür etkileri olacağını düşünüyorsunuz?

Açıkçası ilk zamanlar Eylül ayında yapılması konusunda ön yargılı yaklaşıyordum. Fakat gerek piyasadan aldığım olumlu yorumlar gerekse sektörün kazanacağı ivme bu konuda benim pozitif bakmama neden oldu. Özellikle yeni salonun daha büyük olması yurtiçi ve yurtdışından gelen fuar ziyaretçileri ve katılımcıları üzerinde daha işlevsel hale gelmesinin olumlu bir etki oluşturacağını düşünüyorum.

Firmanızı ve sunduğunuz çözümleri farklı ve avantajlı kılan özellikler nelerdir? Özetle müşteri neden sizi tercih etmeli?

Sunduğumuz çözümlerde avantajlarımızdan bir tanesi markalarımıza güveniriz. Marka gücü her zaman ürünlerin arkasındadır. Müşterilerimizin bizi ve markalarımızı talep etmesinin arkasında satış sonrası hizmetlerimizden kaynaklanan kanıtlanmış bir güven bulunmaktadır. Servis ağımız yaygın ve satış noktalarımızın aracılığıyla Türkiye’nin her her köşesine ulaşabiliyoruz. Aslında bu konuyu özetlemek gerekirse, uzun yıllardır bu sektördeyiz ve bunun getirisi olarak tüketici bilinirliliği ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Her kararımızda “müşterilerimizi merkeze” koyar ve müşterimiz kazanırsa sonra bizim de kazanacağımızı biliriz. Kendimize özgü bir tarzımız var ve bozmadığımız bir çizgimiz, bu sayede müşterilerin bizi tercih ettiğini ve edeceğini düşünüyoruz.

2014 yılı gerçek anlamda bir seçim yılı oldu. Genel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri de tamamlandı. Bundan sonrası için genel konjonktürde öngörüleriniz nelerdir?

Seçimlerde beklenen ve alınan sonuçlar, ekonomideki stabil durumun bozulmamasına neden oldu. Genel olarak küresel ekonomik konjonktürün şuan için Türkiye aleyhine döndüğünü söyleyebiliriz.  Özellikle yeni Başbakan ve Ekonomi Bakanı’nın açıklanmasından sonra yapılacak erken genel secime kadar, Ocak 2014 yılında yasadığımız dalgalanmaları bir süre 2015 yılında da görebilme ihtimalini taşımaktayız.  Özellikle 2015 yılı ilk çeyreğine kadar doların değer kazanması, Euro’nun değer kaybetmesi bekleniyor. Mart aylarında beklenen erken seçimin ve Türkiye’de 2015’te büyüme beklenenin altında olması durumunda neler olacağını hep beraber göreceğiz.

Ekonomideki olumlu gidişatın sektörümüze ne tür avantajları olabilir?

Sektörün genel seçimlerde beklenilen ivmeyi kazanamamasının sebebi özellikle partilerin sahip oldukları düşük bütçelerdeki harcamaları kendi imkanlarıyla sağlamalarıydı. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki hareketsizlikte bunun etkisiydi. Fakat 2015 yılında yapılması olası erken genel secimler gerek rekabet gerekse bütçelerin yeniden düzenlenmesi ile sektörümüzün hareketli bir yıl geçireceğini umuyorum.

Sign İstanbul Fuarı ziyaretçilerine ve sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sign İstanbul ziyaretçilerinin, teknolojik gelişmeleri yakından izleyebilmesi sektörün rekabet ortamında çok daha iyi bir noktada konumlanması ve gelişen ihtiyaçlara nitelikli çözümler sunulmasında anahtar rol oynayacağını düşünüyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Mesleki eğitim konusunda Türkiye’de son yıllarda etkin adımlar atılsa da çok zayıf kalındığı bilinmektedir. Yetişmiş eleman eksikliği bizim sektörün temel sorunlarından biridir. Çalışanların kalifiyeli olması iş sağlığı, iş güvenliği vs. durumlar sektöre hizmet eden birçok firmanın büyümesi ve kalitenin artmasına neden olur bu yüzden sektörün büyümesi ancak yetişmiş kadroların oluşmasıyla sağlanabilir. Umarım sektörümüz bu konuya hassasiyetle yaklaşırlar.