“Endüstriyel baskı sektörü profesyonellerini, matbaa, dijital baskı merkezi, mimar ve dekoratörleri, kopyalama merkezleri ve dijital baskı ile entegre çalışan tüm endüstrileri Eylül ayında düzenlenecek olan Sign İstanbul Fuarı’na davet ediyoruz”
Dijital Tabela Teknik Dergisi’nin ana basın sponsoru olduğu Sign İstanbul, bu yıl tarih değişikliğiyle Eylül ayında kapılarını açacak. İFO Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, Sign İstanbul Proje Müdürü İpek Saltık ve Pazarlama Koordinatörü Esin Bütünley Toy, 16. Sign İstanbul Fuarı’na ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Sign İstanbul, endüstriyel reklam sektörü için ne ifade ediyor?
Zekeriya Aytemur: Yürüttüğümüz faaliyetler üzerine zaman zaman düşünürken Sign İstanbul Fuarı’nın sektör için ne ifade ettiğini analiz etmeye çalışıyorum. Bir ticari ortam oluşturmanın dışında iki önemli unsurun bütün katılımcılar tarafından ifade edilen ortak bir duygu olduğunu gözlemliyoruz. Bunlardan birincisi umuttur. Sektörün kendi içinde çok sıkıntılı günler geçirdiği dönemlerde dahi yeni bir umudun kapısı oldu. Yani gerçek anlamda tünelin sonundaki ışık olmayı başardı. Bu ışık sayesinde sektör her zaman Sign İstanbul’u bir umut olarak gördü. Bugün hâlâ aynı duyguyu taşıyor. Katılımcılar her zaman daha fazla umutla fuara ilgi gösteriyor. Bu umudun karşılığını da aldıklarına inanıyorum ve gözlemliyorum. İkinci ortak duygu da motivasyondur. Yine dönem dönem işimize daha iyi sarılabilmek için motivasyona ihtiyaç duyarız. İşte Sign İstanbul bu motivasyonu tüm sektörün geneline hissettirmeyi başarmış bir etkinliktir. Sektör fuarın yapılacağı tarihe göre planlarını ve programlarını düzenler. Fuara katılacak firmalar, hangi ürünleri sergileyip fuar süresince neler yapacaklarını planlar. Böylece fuara aylar öncesinden motive olup o günler beklenir. Yani sektör açısından Sign İstanbul bir yılbaşı niteliği taşımaktadır. Yeni sene ve umutlar orada başlamaktadır. Bu yıl Sign İstanbul ile birlikte yılbaşı tarihi de değişiyor.
Evet, Sign İstanbul bu yıl farklı bir tarihte karşımıza çıkıyor. Sign İstanbul neden bir tarih değişikliğine gitti?
Zekeriya Aytemur: Sign İstanbul, çeşitli nedenlerden ötürü Kasım sonu Aralık başı gibi bir tarih içine sıkışmıştı. Bu noktada uzun bir zamandır bir planlama içindeydik. Yine yaptığımız analizler doğrultusunda sektörümüzün ticari anlamda zirve yaptığı iki dönem olduğunu tespit ettik. Bunlardan biri Mart bir diğeri Ekim ayıdır. Bütün sektör bu iki dönemdeki yükselişe göre faaliyetlerini planlıyor. Biz de yeni fuar tarihi tercihimizi sektörün zirve yaptığı Ekim ayı öncesine almaya karar verdik. Herkes tatilini bitirip işe konsantre olduğu bir dönemde ve henüz yeni planlamalar yapılırken gerçekleştirmek istedik. 2014 yılından itibaren Sign İstanbul, sektörde iş yapan tüm platformlar tarafından bir yılbaşı haline gelecek.
İpek Saltık: Aslında bu tarih sektörün beklediği, istediği ve arzu ettiği bir değişimdi. Sign İstanbul sadece bu beklentiyi hayata geçirdi. Tarih değişikliği kadar önemli olan bir konu da artık yeni salonlara geçtik. TÜYAP’ın yeni yapılan modern salonlarında fuarımızı gerçekleştireceğiz. Böylece katılımcılarımıza daha fazla yer seçeneği sunma fırsatımız oldu. Yurtiçi ve yurt dışında katıldığımız tüm fuar, davet ve toplantılarda “Sign İstanbul Eylül’de” cümlesini duymaktayız. Bu da yeni fuar tarihini ne kadar hızlı ve etkili bir şekilde dünya pazarıyla paylaştığımızın bir göstergesidir. Eylül ayı hem katılımcılarımız hem de ziyaretçilerimiz açısından birçok avantaj sunmaktadır. Harcadığımız emeğin karşılığını bir kez daha alacağımıza inanıyoruz.
Son yıllarda marketing konusu üzerine duruyorsunuz. Marketing fuara ve firmalara neler kazandırabilir?
Zekeriya Aytemur: Endüstriyel reklam ve dijital baskı sektörünün geçmişi Sign İstanbul Fuarı ile yaklaşık eşittir. Bu sektöre 20-30 yılı aşkın süredir hizmet sunan çok değerli firmalarımız var. Ancak daha çok ürünün ve ilginin oluşmaya başlaması bundan 15 yıl öncesine dayanıyor. Bu süre zarfında çok sayıda marka ve firma pazara giriş yaptı. Bu firmalar marketing yani tanıtım anlamında yetersiz kaldılar. Bu bahsettiğimiz konuda profesyonelleşmiş ve kadrolar oluşturmuş markaları istisna olduğunu belirtmek isterim. Sign İstanbul marketing anlamında çok önemli bir enstrüman haline geldi. Yani Sign İstanbul Fuarı’na katılan bir firma belki bir yılda yapamayacağı tanıtımı fuar sayesinde 4 gün içinde gerçekleştirebiliyor. Öte yandan Sign İstanbul bugüne kadar her yıl ziyaretçi sayısı arttıran çok önemli bir etkinlik olmayı başardı.
Bu noktada hem katılımcılarımız için hem de ziyaretçilerimiz için birkaç öneri ve tavsiyede bulunmak isterim.
Daha önceki yıllarda Sign İstanbul Fuarı’nın ziyaretçi seviyesi her bir standdaki yöneticinin her gelen ziyaretçi ile diyalog kurmasına olanak tanıyordu. Bugünkü ziyaretçi sayısı bu durumu imkansız hale getirdi. Yani 12500 firmadan 20 binin üzerinde potansiyel alıcı dolaşıyor. Şöyle bir soru akıllara geliyor; Biz firma olarak kaç firmayı 4 gün boyunca standımızda ağırlayabiliriz? Bu ziyaretçi grubu içinde sadece “merhaba” demek için gelen de olacak, satın alma kararı verecek olan da olacak. Bu noktada firmalara önemli görevler düşüyor. Bu planlamayı ve önerimizi iyi analiz edip, buna göre hazırlık yapmalarını tavsiye ederiz. Dolayısıyla sadece merhaba diyenler ve satın alma yapmak için gelenler için ayrı ekipleriniz olmalı.
İkinci olarak ziyaretçi konusunda bir tavsiyede bulunmam gerekirse; daha önceki yıllarda 100-150 firmanın çözümleri sergilenirken, bugün Sign İstanbul’da 400-450 firmanın ürün ve hizmetleri sergileniyor. Dolayısıyla daha önce belki bir gün içinde tüm firmalar ziyaret edilebilirken, bugün 4 gün yetmez hale geldi. Geçtiğimiz yıl fuarda 332 adet makine sergilendi. Bu makineleri inceleyip arasında karşılaştırma yapabilmek ziyaretçilerin fuara daha fazla vakit ayırmasını gerektiriyor. Bu fuardan verim almak istiyorsanız fuara en az 2 veya 3 gününüzü ayırmanız sizler için faydalı olacaktır.
Yapılan tarih değişikliği katılımcı ve ziyaretçiye yeteri kadar doğru anlatıldı mı?
Zekeriya Aytemur: Sign İstanbul için “nokta esaslı marketing” çalışması yürütmekteyiz. Biz tüketiciye seslenmiyoruz. Belirli bir sektör yöneticilerine ulaşmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla gazete, radyo veya televizyon gibi mecralardan bu kitleye ulaşmak kolay değil. Bizim bu noktadaki en büyük güvencemiz geçmiş yıllardan fuarımıza gelen ziyaretçi datamızdır. 30 bini aşkın datamızı sürekli güncel tutup, sürekli bilgilendirme, tanıtım ve duyurularımızı paylaşmaktayız. Geçtiğimiz günlerde sizlerle birlikte Şangay’daki fuardaydık. Fuarda standımıza çok farklı ülkelerden gelen ziyaretçiler “Fuarı eylül ayına taşımışsınız” şeklinde tepkiler aldık. Bunu nasıl başardığımızı da Pazarlama Müdürümüz Esin Bütünley Toy sizlerle paylaşacaktır.
Esin Bütünley Toy: Sign İstanbul için yıl içinde sürekli devam eden bir pazarlama planımız var. Bu plan fuar yaklaştıkça artan bir ivme kazanıyor. Her geçen sene fuarımızı daha fazla ziyaretçi takip ediyor. Bu ziyaretçilerle ilgili çok ciddi ve güvenilir data oluşturduk. Bu data bizim için çok önemlidir. Bunun dışında neredeyse tüm reklam mecralarında yer almaktayız. Uçak içi reklamlarından, açık havaya, radyodan televizyona, sosyal medyadan haber portallarına kadar olmamız gereken tüm mecralarda bulunmaktayız.
Yurt dışı ziyaretçiye yönelik neler yapıldı?
Zekeriya Aytemur: İhracat yapan firmalarımız için yurt dışından gelen ziyaretçi önem taşımaktadır. Bu noktada Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarına yönelik düzenli tanıtım faaliyetleri yürütmekteyiz. En büyük şanssızlığımızı çalkantılı bir coğrafya içinde olmamıza bağlıyorum. Örneğin Mısır son yıllarda artan bir ziyaretçi potansiyeline sahipti. Mısır’ın karışmasıyla buradan gelen ziyaretçi grubunu kaybettik. Kaybettiğimiz ülkelerin yerine yeni gruplar eklemeyi başardık. Ama onları kaybetmeseydik bugün belki şu an gelen yabancı ziyaretçi sayısının birkaç katına ulaşabilirdik. Bulunduğumuz coğrafya daha stabil hale geldikçe Sign İstanbul bu coğrafyanın en yakın ve büyük buluşma adresi olmaya devam edecektir.
İpek Saltık: Sign İstanbul yurt dışı ziyaretçi pazarına her zaman önem vermiştir. Bu noktada yabancı ziyaretçi rakamlarını yakından takip etmekteyiz. Bugüne kadar yabancı ziyaretçi sayısını artırmayı başardık. Yıl içinde katıldığımız fuarlar ve tanıtım çalışmalarıyla bu yıl da artan grafiğimizin süreceğine inanıyorum.
Bu sene Sign İstanbul’da ne tür yenilikler ve etkinlikler olacak? Ziyaretçi Sign İstanbul Fuarı’nda neler bulacak?
İpek Saltık: Sign İstanbul’un çıkış noktası tabelacılıktır. Uzun yıllar Açıkhava reklamcılık fuarı olarak yolculuğunu sürdürdü. 2012 yılında fuarın açılımını Endüstriyel Reklam ve Baskı Teknolojileri olarak değiştirdik. Artık bilindiği üzere sektörümüz kabuk değiştiriyor. Yani artık sadece reklam sektörüne değil, birçok farklı alana hizmet sunan bir sektör haline geldik. Hedef kitle her geçen gün genişliyor. Bu yıl ilk defa geniş ebat baskı makinelerinin yanı sıra küçük ebatlı çoğaltma ve kopyalama teknolojilerine yönelik yenilikler sergilenecek. Yine bu yıl ilk defa bir salonun yarısına yakın bir bölümünde tekstil baskı ve malzemelerine yönelik çözümler tanıtılacak. Yine dünya pazarında yaygınlaşan 3 boyutlu baskı teknolojilerinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu teknolojiyi daha yakından görmek isteyenler Sign İstanbul Fuarı’nı mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Görsel sunumların daha fazla ön planda olduğu bir etkinlik olacak. Bunlara ilave olarak ziyaretçilerimiz en yeni dijital baskı teknolojileri, makine, malzeme, yedek parça, tekstil ve serigrafi baskıdaki makineleri, malzeme ve boyaları, transfer ve süblime baskıya yönelik teknolojileri, CNC ve lazer teknolojileri, LED ve ekranlar, reklam malzemeleri, alüminyum ve kompozit paneller gibi çok geniş yelpazedeki çözümleri bir arada bulabilecek.
Zekeriya Aytemur: Sign İstanbul Fuarı’nı dünya genelindeki diğer fuarlardan ayıran en önemli özelliği ürün yelpazesinin genişliğidir. Kimi fuarda LED ön plana çıkarken, bir diğerinde tekstil ön planda yer alıyor. Sign İstanbul ise, tüm endüstrilere hitap eden bir platformdur. Flaar Report yayınladığı sonuçlarda Sign İstanbul için en zengin ürün çeşitliliği ifadelerine yer vermektedir.
Zekeriya Aytemur: Paralel etkinliklere gelince, fuar sırasında etkili konferanslar organize etmek kolay olmuyor. Biz endüstriyel reklam sektörünün geleceğine yönelik düzenleyeceğimiz fuardan bağımsız konferans organize etmeyi planlıyoruz. Ayrı bir zaman ve mekanda endüstriyel baskı sektörünün geleceği ve iş geliştirme konuları ele alınacak. Önümüzdeki dönemde dijital baskı bütün endüstrilerin bir parçası haline gelecek. Bunların konuşulacağı yer fuar olmayacak. Bunun yeri sadece bu konuların konuşulacağı konferanslar olacak. Sign İstanbul Fuarı esnasında bu dijital zirvenin detaylarını da paylaşacağız.
Son olarak şu ana kadar kaç firma Sign İstanbul’da yerini aldı?
Zekeriya Aytemur: 15 Temmuz 2014 tarihi itibariyle sözleşmesi gerçekleştirilen 170 standımız var. Bu sayı her geçen gün artıyor. Bugün endüstriyel reklam ve dijital baskı sektöründe Sign İstanbul Fuarı’nı bilmeyen ve tanımayan kimse yoktur. Geçtiğimiz yıl fuarı tüm sektörün % 70’lik bir kısmının takip ettiğini görmekteyiz. Bundan sonraki amacımız öncelikli olarak bu oranı korumak ve ikinci olarak uluslararası tarafımızı daha fazla güçlendirmek olacak. Hedef Sign İstanbul’un sadece Avrasya’da değil Avrupa da dahil bölgedeki en büyük buluşma olmasıdır.
