Anda Dijital, TEXPO Eurasia Fuarı’nda iki farklı ve yeni çözümünü ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Bursa merkezli bir firma olan Anda Dijital, İstanbul TÜYAP’ta düzenlenen TEXPO Eurasia Fuarı’nda iki yeni çözümle katıldı. Bu yeni çözümlerden biri Sensient boyalarının Alfa serisi olan ve direkt kumaşa baskı yapabilen ürünleri oldu. Bir diğer ürün ise Konica Minolta’nın tekstil sektörü için tasarladığı makinesi oldu. Fuarla ilgili olarak Anda Dijital Murat Bey sorularımızı yanıtladı.
Öncelikle Texpo Eurasia Fuarı nasıl geçti? Beklentilerinizi karşıladı mı? Hangi çözümlerinizi sergilediniz?
Murat Bey: Texpo Eurasia Fuarı’na katıldık. Fuarda yeni yeni müşteri gruplarıyla tanışma fırsatı bulduk. Çok çok yeni iki yeni ürünün tanıtımını yaptık. Bunlardan biri Sensient boyalarının Alfa serisi direkt kumaşa baskı yapılan çözümleridir. Herhangi bir aracı materyal ilk ve son işleme gerek duymadan uygulama yapmanıza imkan vermektedir. Bu ürün oldukça ilgi gördü. Herkesin söyleyip ama yapamadığı bir uygulamayı gerçekleştirdik. Böylece piyasada çalışan birçok makinenin pazarına girme yolu açılmış oldu. Diğer yeniliğimizde Konica Minolta firmasında yaşandı. Firma, tekstil sektörüne yönelik A’dan Z’ye kendi üretimi olan bir makine ortaya çıkardı. Kafa teknolojisinden tüm aksamına kadar Konica Minolta üretimi olan bir makineyle piyasaya çıktı. Bunun yanında Sensient Alfa serisi boyaları Konica Minolta makinelerinde deneyerek onay verdi. Fuarda iki yeni teknolojiyi bir araya getiren tek firma konumundayız. Dolayısıyla bizim açımızdan son derece faydalı bir fuar oldu. Bu sebepten ötürü bizim için çok keyifli geçti.
Sizin tekstil pazarında belirdiğiniz hedefler nelerdir?
Tekstil sektöründe dijital baskı çok ciddi boyutlara ulaştı. Öncelikli hedef olarak kendimize Bursa bölgesini belirledik. Her müşterimizle %100 memnuniyet ilkesiyle çalışma amacındayız. Bu anlamda tüm yapılanmamızı oluşturduk. Dünyanın kullandığı teknolojiyi sunuyoruz. Türkiye genelinde oluşan müşteri profiline de en hızlı ve uygun şekilde hizmet vermek için çaba gösteriyoruz.
Anda Dijital’in faaliyetleri hangi başlıklar altına toplanıyor?
2001 yılından bu yana tekstilde dijital baskı konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Anda Dijital firmasını yaklaşık 3 yıl önce kurduk. Bizim uzmanlık alanımız renk yönetimi konusundadır. Biz müşterinin gördüğü rengin makineden çıkmasını sağlamaktayız. Bunun için sürekli çalışma halindeyiz. Boyada Sensient, kağıtta Cham Paper, makinede Konica Minolta ve Roland, yazılımda Ergosoft olmak üzere konusunda öncü markalarla çalışmaktayız. En düşük maliyetlerle en mükemmel sonuçları ortaya çıkarıyoruz. Biz öncelikle pazara sunacağımız ürünleri seçerken o ürünlerin performanslarını analiz ettik. Örneğin Ergosoft firmasını incelediğimizde; texprintte 14. Versiyonunu sunuyor. Bu konuda 20 yılı aşkın bir tecrübeye sahip. Yine Sensient boyada en iyi sonuçları aldığımız markadır. Makine grubunda Konica Minolta ve Roland dünya markalarıdır. Problemsiz ve hatasız çalışan çok yüksek performansa ve kaliteye sahip makinelerdir. Bu noktada Anda Dijital olarak bizde tecrübemizi ortaya koymaktayız. Kişisel tecrübelerimizden ziyade dünyanın uyguladığı yöntemlerle müşteriye hizmet veriyoruz. Kabul edilen bir çözümle yola çıktığınız zaman Avrupa pazarı ile bire bir rekabet edebilme şansımız var. Bunu yapan ender firmalardan biriyiz, bu yapıda bize güven veriyor.
Son olarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Hedefimiz % 100 müşteri memnuniyetidir. Bu memnuniyeti sağlamak için konusunda en iyilerle çalışmak zorundayız. En iyi markalarla çalışırken bunların distribütörü olduğu en iyilerle çalışma gibi bir hedefimizde var. Sorumlu olduğumuz noktalarda karşımızda muhatap güven veren bir firma olmalıdır. Yani ürünlere seçerken gösterdiğimiz özeni firma tercihinde de göstermekteyiz.
Sektörde herkes bir makine veya malzeme satmak için çaba gösteriyor. Ancak yaptığımız ziyaretlerde müşteri bazında birçok problemle karşılaşıyoruz. Biz bu noktada problemi anlayıp nasıl çözeceğimizi planlıyoruz. Ardından hazırladığımız çözümü firmaya sunuyoruz. Ardından uygulama ile sunduğumuz çözümü yerinde kanıtlama ihtiyacı hissediyoruz. Bu noktada müşteri memnuniyetini sağlamış oluyoruz. Dolayısıyla problemi çözemedikten sonra çözüm sunuyoruz demenin hiçbir anlamı yoktur.
