ARED Baskı ve Endüstriyel Reklam Sektörlerini Birleştiriyor

ARED (Açıkhava Reklamcıları Derneği) Başkanı Halil Eligür, FESPA Eurasia 2015 Fuarı öncesinde sektörün durumuna, ARED’in etkinliklerine ve fuardan beklentilerine dair görüşlerini paylaştı. 

Açıkhava Reklamcıları Derneği ARED 15. yılını kutluyor. Bu süreci bizim için değerlendirir misiniz? Bu sürede ARED grafik sektörünün gelişimi için neler yaptı? Ne tür faaliyetlerde bulundunuz?

2000 yılında kurulan derneğimiz, Türkiye’nin baskı ve tabela üreticilerini tek bir bünyede birleştirmek, onların sorunlarını çözmelerine yardımcı olmak, dertlerini dinlemek ve aralarındaki iletişimi kuvvetlendirmek için kurulmuş bir dernektir. O tarihten itibaren hem bilinirlik hem de faaliyetler açısından çok yol katettik. Şu an 30 ilde temsilciliğimiz ve 260 aktif üyemiz var. Elbette bize göre herkesin bu tarz sektörel derneklerin  bir parçası olması gerekir, ama bunun bir farkındalık meselesi olduğunu düşünüyorum. Bu farkındalığı zaman içinde oluşturmaya devam ediyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana, belli başlı illerde hem şirket sahiplerine hem çalışanlara farklı eğitimler veriyor, toplantılar düzenliyoruz. Son yıllardaki en önemli faaliyetlerimizden biri de okullara sınıf açmak. İstanbul, Ankara ve İzmir’de Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri ile işbirliği içerisinde endüstriyel reklam ve grafik alanlarında öğrenciler yetiştiriyoruz. Bu, sektörümüzdeki yetişmiş eleman sayısını artırmada çok faydalı bir girişim oldu.

ARED’in istihdam ve eğitim alanındaki faaliyetlerinden biraz daha bahseder misiniz?

Eğitim projelerini desteklemeye 2008 yılında İstanbul’da başladık, Ankara’daki okullara da taşıdık ve daha sonra İzmir’de FESPA’nın FESPA Eurasia fuarından artan gelirleriyle finanse edilen bir kurs açtık.  Bu meslek sınıflarında yetiştirdiğimiz öğrenci sayısı değişiyor. Ancak bütün amacımız sektörümüze kalifiye iş gücü sağlayacak bir havuz yaratmak ve böylece baskıhanelere yardımcı olarak sektörün kalitesini yükseltmekti. Bunu başarmak zordu, zira Türkiye Mesleki Yeterlilik Kurulu sektörümüze has işleri ayrıca değerlendirmiyor. Açıkhava reklamcılığı birçok farklı disiplinin bir araya geldiği bir sektör. Baskı, marangozluk, metal, elektrik, elektronik, aydınlatma, mimarlık gibi birçok disiplini içeriyor. Dolayısıyla, özel yetenekler gerektirmesi babında bu sektörün ayrı bir yere konması gerektiği kanaatindeyiz. Bu anlamda açıkhava reklamcılığını tanıtamadık, ama konuyla ilgili çalışmalarımız hala sürüyor ve umutluyuz.

Bir firma sizce neden ARED üyesi olmalı?

Genel olarak piyasaya giren oyuncu sayısı  artıyor; zira buna mani olacak sınırlar yok ve insanlar minimal maliyetlerle sektöre katılabiliyor. Ancak bu şu anlama geliyor. Cebinde yatırım yapmak için düşük bir miktar sermayesi olan herhangi bir şahıs bir makine satın alıp, bir baskı işletmesi kurabiliyor. Bu durumun önüne ne dünyada ne de Türkiye’de geçebiliyorsunuz. Dolayısıyla, büyüyen bir sektör her zaman başarının göstergesi olmuyor; mühim olan kalifiye ve faal bir profesyonel olabilmek.

Peki, insanlar niye ARED üyesi olmalılar? Çünkü değişen koşullarda sektörüdeki başarı bilginin paylaşımına bağlı. Bu devirde eskisi gibi rekabetten korkmak, elde ettiğiniz bilgiyi saklamaya çalışmak mümkün değil. Bugünlerde herkes her şeyi biliyor ve önceki yıllara kıyasla daha şeffaf bir çağdayız. Verimli iş sağlamak için şirketler arasında işbirliği olması gerekli be bu şirketlerin büyümesi sektörün büyümesine dönüüşüyor. ARED olarak biz, bu paylaşım ve networkü teşvik ediyoruz, ayrıca sektörümüzle alakalı sorunlarda hukuki önerilerde bulunmak amacıyla danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. Sektöre ilişkin haberleri ve diyalog akışını sosyal medya platformları ve canlı forumlar üzerinden sağlıyoruz. Ayrıca insan kaynaklarına dair bilgilere erişimi de mümkün kılıyoruz.

Sektörü için zorlayıcı bir 2015 geçirdik, fakat ben 2016’dan umutluyum; zorlu bir yılın ardından pazarın toparlanacağını ve baskı sektörününü iyileşeceğini düşünüyorum. O yüzden bütün sektör oyuncularını 10-13 Aralık 2015 tarihlerinde CNR’da yapılacak FESPA Eurasia 2015 Fuarı’na katılmaları yönünde teşvik ediyorum. Ayrıca, ARED’i A110 No’lu standında ziyaret ederek üyelik ile ilgili daha fazla bilgi almaya davet ediyorum.

Türkiye’de açıkhava reklamcılığının mevcut durumunu nasıl değerlendirirsiniz? Gelecekte ne görmeyi bekliyorsunuz?

Açıkhava reklamcılığı çok değişti. İlk tanınmaya başladığında, sektördekiler sadece dışarıdaki tabelaları ve cepheleri yapan kişiler olarak algılanırdı. Geldiğimiz noktada ise açıkhava reklamcılığı sadece tabelacılığı değil; mağaza dekorasyonunu, bilboardları, şehir mobilyalarını, ulaşım istastonları gibi kamusal mekânları da kapsayan çok geniş bir alan. Türkiye’nin yetenekli üreticiler sayesinde,  uygun fiyata kaliteli işlerin pratik şekilde nasıl yapılacağına yönelik zengin bir “know-how” yapısı var ve bunu yetenekli üreticilerine borçlu. Bölgemizde Estonya, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerdeki artan işçilik maliyetleri nedeniyle Türkiye’nin açıkhava reklamcıları için bir üretim üssü olacağını düşünüyoruz. Şu dönemdeki şanssızlığımız bölge ülkelerindeki istikrarsızlık. Mısır’dan, Libya’ya bütün Kuzey Afrika bölgesine, Doğu’dan Kafkaslar’a kadar güzel bir ticaretimiz ve kabul görmüş bir ürün gamımız vardı. Buna tabloya yeniden ulaşmayı ve coğrafi avantajımızdan yeniden yararlanabilmeyi ümit ediyoruz. Ben çok umutluyum ve Türkiye’nin yakın gelecekte önde gelen bir ülke konumuna geleceğine inanıyorum.

Sizce FESPA Eurasia 2015 pazarı iyileştirecek mi? 3. fuardan beklentileriniz neler?

FESPA Eurasia Fuarı’nın üçüncü edisyonundan  beklentimiz çok büyük. Uluslararası fuar tecrübesi ve dünya genelindeki sektör profesyonellerini çekebilmesiyle sektör zaten FESPA’nın farkında. Ülkemizdeki birçok tedarikçi FESPA’nın Avrupa’daki fuarlarına gidiyordu. Fuarın İstanbul’da düzenlenmesinin temel amacı; sadece Türkiye’deki firmaların değil, Ortadoğu ülkelerinde Avrupa ülkeleri için vize alamayan fakat bu bölgedeki fuarlara da gitmek isteyenler için bir buluşma noktası olmasıydı. Şimdi bu oyuncuların da FESPA’ya katılması mümkün. İstanbul, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu ekseninde bütün bölgeyi kapsayan çok önemli bir coğrafi noktadır.

FESPA ayrıca yine oluşturduğu bilgi ağıyla, fuarlarındaki eğitim içeriği ve katılımcıların iş ahlakı itibarıyla dünya klasmanında bir fuar organizatörüdür. Amaca yönelik profesyonellerin bir araya geldiği bir organizasyondur. Bu sene de ülkemizde yaşanan seçim ortamının ardından bu fuarın düzenlenecek olması, insanların biraz daha önlerini görüyor olması nedeniyle zamanlama itibarıyla doğru bir eşleşme. Dolayısıyla 10-13 Aralık’ta yapılacak olan FESPA Eurasia’ya sadece ülkemizden değil çevre  ülkelerden de büyük katılım olacağını düşünüyorum.

Baskı sektöründeki firmalar niçin FESPA Eurasia fuarına katılmalılar?

Baskı alanında faaliyet gösteren tüm şirketler bu fuara sektördeki son yenilikleri keşfetmek için katılmalılar. Lansmanları internet ya da dergilerden takip etmek, FESPA Eurasia fuarı gibi profesyonel bir organizasyonda yerinde canlı görmek kadar etkili olamaz. Makinelerin çalışmasını görüyor, çıkan uygulamalara dokunabiliyor, sorular sorabiliyorsunuz. Fuarda yer almak, sektör profesyonelleri için pazarda yeni fırsatlar elde etme şansı demek.

Fuar ayrıca birçok iş çözümünü tek bir yerde aynı anda keşfetmenize ve meslektaşlarınızla network yapmanıza olanak tanıyor.

Print Friendly, PDF & Email