İbrahim Tekeş: “İçinde bulunduğumuz koşullar her ne kadar kısa vadeli yatırımlara yönlendirse de yatırımlarımızı yaparken uzun vadeli düşünmek ve daha kaliteli ürünleri yönelmemiz her zaman için kazanç getirir”

Prodigital, Türkiye ve çevre ülkeler temsilciliğini yürüttüğü Mutoh, DGI, Dilli, Aristo ve boya markalarıyla Fespa Global Print Expo 2022 Fuarı’nı takip etti. Fuar süresince birçok görüşme gerçekleştiren Prodigital Genel Müdürü İbrahim Tekeş ile fuara ait bir söyleşi gerçekleştirdik.

Yeniden Fespa Global Fuarı’nda dünya pazarı ile buluştunuz. Bu bağlamda fuara ilişkin izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

İbrahim Tekeş: Uzun bir aradan sonra gerçek manada yüz yüze düzenlenen sektörümüzün ilk fuarı ve fuar yoğunluğu konusunda katılımcı firmaların tereddütleri olmasına rağmen başarılı bir fuar olduğu düşüncesindeyim. Genel olarak Avrupa alt yapısı olan üretici firmalarımızın tamamını fuarda görmek ve yenilikleri yakından takip etme fırsatı acısından da olumlu bir fuar oldu. Türkiye ve çevre ülkeler temsilciliğini yapmış olduğumuz Mutoh, DGI, Dilli, Aristo ve Boya üreticisi markalarımız fuarda yerini aldı ve yeniliklerini Avrupa ve diğer ülkeler sektör temsilcilerine tanıttı. Bizde fuar süresince uzun zamandır yüz yüze görüşemediğimiz Gürcistan, Ermenistan, Iran, Dubai, Suudi Arabistan, Almanya, Fransa ve Güney Amerika’dan gelen misafirlerimizle bir araya geldik ve sektördeki gelişmeleri ve yeni ürün gruplarımızı değerlendirme fırsatı bulduk. Distribütörlüğünü yapmış olduğumuz markalar ile görüşmelerimiz oldu. Pandemi süresini ve sonrası ülke pazarlarımızı değerlendirdik.

Uzun aradan sonra sergilenen yenilikler, gelişen teknoloji ve yenilik noktasında fuarı nasıl buldunuz?

İbrahim Tekeş: Fuarda ağırlıklı olarak UV baskı ve Dijital Kesim/İşleme çözümlerine yönelim olduğunu, dijital baskının Reklam sektörü temel pazarını Ambalaj, Dekor ve Tekstil baskı sektörlerinde giderek güçlendirdiğini ve teknoloji, boya ve malzeme geliştirme konusunda bu sektörlere yönelik gelişmeler kaydettiklerini gözlemledik. Özellikle konvansiyonel tekstil parça baskı sistemlerinin dijital adaptasyon ile üretimde ivme kazandı ve teknolojilerin bu doğrulta gelişti ve kendini ispatladı. Ayrıca Oluklu/Karton Ambalaj baskı ve Kutu Kesim ve Üretim makinelerine yönelik yeni dijital baskı ve kesim sistemlerinin geliştirilmekte olduğunu görmek bizleri memnun etti. Firmamız da uzun süredir tekstil baskı, ambalaj baskı ve üretim makineleri üzerine çalışmaktadır. Gelişmeleri takip edip, ülkemizdeki ve yurtdışındaki müşterilerimize üretim çözüm önerileri ve sistemleri sunmaktadır.

Uzun yıllardır uluslararası markaları Türkiye pazarında başarıyla temsil ediyorsunuz. Dergi okuyucularımız için temsilcisi olduğunuz markalar ve ürünlerinden bahseder misiniz?

İbrahim Tekeş: Okuyucularınızın ve müşterimizin de yakından takip ettiği gibi PRODIGITAL olarak biz dünya devi markaların ve teknolojilerin Türkiye ve Çevre Ülkeler temsilciliğini başarı ile yürütmekteyiz.  Uzun yıllardır MUTOH, DGI GONGZHENG,DILLI ve ARISTO gibi markaların teknolojilerini pazardaki üreticiler ile buluşturmaktayız ve markalarımız ayrı ayrı kendi sektör ve teknoloji sınıflarında piyasamızda kendini ispatlamış ve lider konumundadır.

Ayrıca sektörümüzü uzun yıllardır çalışmakta olduğumuz markalardan edindiğimiz teknoloji ve piyasa deneyimleri ile üretim geçmişimizin tüm bilgi ve birikimini harmanlayarak Protexjet  / Proprint / ProPrintUV ve ProCut markaları ile buluşturduk. Özel olarak ürettirdiğimiz ve ürettiğimiz çözüm odaklı teknolojilerimiz, hem rekabet hem de üretim acısından katma değer oluşturmaktadır. Türkiye’nin ilk Kaymaz Tabanlı Halı Baskı ve Üretim Sistemleri çözüm firmasıyız. Türkiye’nin ilk Halıya Direkt Baskı yapabilen makine üreticisiyiz. Türkiye’nin ilk Oluklu Mukavva /Karton Ambalaj Dijital Baskı ve Ambalaj Üretim çözüm ortağıyız

Bu sektörlerdeki lider konumdaki üreticiler Prodigital’i çözüm ortağı olarak seçmiştir. Bunun haklı gururu ve sorumluluğunu üzerimizde taşıyarak her daim en iyisini en kaliteli hizmet ile müşterilerimizle buluşturma heyecanını taşımaktayız.

Fuara ülkemizden olan ilgiyi nasıl buldunuz? Hem fuar katılımcısı hem de ziyaretçi açısından nasıldı?

İbrahim Tekeş: Bu yıl FESPA Berlin fuarına ülkemizden reklam & baskı üreticilerinin ziyareti geçmiş yıllar ile karşılaştırdığımızda zayıftı. Bunun gerçek manada ilk yüz yüze fuar olması ile fuar yoğunluğu acısından tereddütlerin olması ve maalesef Avrupa’nın ülke vatandaşlarımıza uyguladığı vizenin etkisinin çok büyük payı olduğunu düşünüyorum.  Tüm Dünya’yı etkisi altına alan Pandemi 2 yılı geride bıraktı ve konsolosluklarda yoğunluklar ve yığılmalar var. Çoğu görüştüğümüz müşterilerimiz vize randevuları ve vizelerin geç verilmesinden müzdarip. Hatta Fespa fuarı katılımcısı Türk firmalarından vizesi zamanında çıkmayan olduğunu ne yazık ki duyduk. Fespa organizasyonunun bu hususta da bir çalışma yapmasını dilerim.

Türkiye’deki endüstriyel reklam sektörünün ekonomik gelişmeler ışığında geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu noktada sektörün daha iyi noktaya gelebilmesi için önerileriniz ve tavsiyeleriniz var mı?

İbrahim Tekeş: Türkiye de Endüstriyel Reklam Sektörü her kadar online reklamcılık baskı ve kıskacı altında olsa da yerini ve konumunu koruyacağına inanıyorum. Pandemi ve Dünya ekonomisindeki daralmanın etkisi ülkemizde politik unsurlar, yüksek enflasyon göstergeleri ve kur baskı ile daha fazla hissedilmektedir. Bu da yatırımlara etki etmektedir ve çoğu zaman büyüme endeksi yüksek sektörleri bile durağana çekmektedir. Risk faktörlerinin belirsizlikleri, sektördeki psikolojik etkileri güçlendirmektedir. Bankaların yüksek faiz ve kısıtlayıcı kredi/leasing politikaları ekonomik kriz dönemlerinde anlaşılabilir ama uygulamadaki politikalar özellikle bizim sektörümüzü derinden etkilemektedir ve daha düşük bütçeli kalitesiz ürünlere yöneltmektedir. Bu da Türkiye’yi bir teknoloji çöplüğüne dönüştürecektir. İçinde bulunduğumuz koşullar her ne kadar kısa vadeli yatırımlara yönlendirse de yatırımlarımızı yaparken uzun vadeli düşünmek ve daha kaliteli ürünleri yönelmemiz her zaman için kazanç getirir.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

İbrahim Tekeş: Sektörümüzde tüm dünya ile beraber yeni bir dönem başladığını, iyi yatırım, güçlü altyapı ve vizyonun pandemi de sağlam duruş sergileyen sektör temsilcilerini ileriye taşıyacağını hatırlatır; ve tekrarlar üzerine bunu arz ederek, Dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ekonomik göstergeler çerçevesinde herkesin ‘’Ayağını yorganına göre uzatması’’ gerektiğini hatırlatıyoruz.

Agfa Bölge Müdürü Edi Venturin: “Matset ile Türkiye pazarında yatırımcıların ilk tercihi olmayı hedefliyoruz”

Endüstriyel dijital baskı çözümleri üreticisi Agfa, 31 Mayıs – 3 Haziran 2022 tarihleri arasında düzenlenen Fespa Global Print Expo 2022 Fuarı’na katıldı. Fuar süresince yeniliklerini sergileyen Agfa, ziyaretçilerden tam not aldı. Türkiye Distribütörü olan Matset firması da fuar süresince Agfa standında Türkiye’den gelen misafirleri ağırladı. Yoğun geçen fuarda Agfa Yöneticisi Edi Bey ve Matset Satış Pazarlama Müdürü Önder Babataş ile biraraya geldik. Edi Bey, hem fuara hemde Türkiye pazarına ilişkin hedeflerini paylaştı.

Fespa Berlin Fuarı’nda Agfa firmasına olan ilgiden memnun musunuz?

Edi Venturin: Bu seneki Fespa Global, Agfa açısından oldukça başarılı geçti. Fuar süresince hem yeniliklerimizi tanıttık, hem de yeni anlaşmalar gerçekleştirdik. Bilindiği gibi Agfa, kısa bir süre önce Inca Digital firmasını bünyesine kattı. Bu satınalma sürecinin ardından ürün portföyü oldukça genişledi. Genişleyen ürün portföyümüzle bu organizasyonda yer alarak müşterilerimizi bilgilendirme fırsatını bulduk. Dolayısıyla Agfa için güzel ve verimli bir fuar oldu.

Inca Digital’in ürün portföyünde hangi çözümler var? Inca Digital ile hangi pazarlara ulaşmayı planlıyorsunuz?

Edi Venturin: Inca Digital, ürün portföyümüzü genişletmeyi destekledi. Özellikle oluklu ambalaj pazarında büyük bir boşluğu doldurdu. Inca Digital’in parkurundaki dijital baskı çözümleri saatte 800 metrekareden 1.500 metrekareye kadar baskı hızları sunuyor. Tam endüstriyel bu teknolojiler Agfa için yeni pazarlara ulaşmasını sağlayacak. Bu birleşmenin amacı güçlerin birleştirilerek pazar payının artırılması ve sektöre daha kaliteli çözümlerin tek merkez sunulmasıdır. Bu plan dahilinde gerçekleşen satınalmanın avantajlarını müşterilerimiz yakın zamanda daha yakından hissetmeye başlayacak.

Agfa markasını rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir? Yatırımcı neden Agfa ürünlerini tercih etmeli?

Edi Venturin: Kendi mürekkeplerimiz, donanımımız, yazılımımız ve dünya çapında kusursuz hizmetlerimiz arasındaki sinerji, çözümlerimizi benzersiz kılıyor ve müşteriye TEK bir eksiksiz çözüm sağlayıcısına güvenme avantajını sağlıyor.

Türkiye pazarında Matset tarafından temsil ediliyorsunuz. Türkiye pazarındaki beklenti ve hedeflerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?

Edi Venturin: Türkiye, dünya geneline bakıldığında çok yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ülke. Bu anlamda Türkiye pazarına önem veriyoruz. Verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak alanında işini gerçekten profesyonel olarak gerçekleştiren Matset ile bir işbirliği gerçekleştirdik.

Agfa olarak Matset ile Türkiye pazarında müşterilerin aklına gelen ilk marka olmalıyız. Çözümlerimiz ülke genelinde yaygınlaştırmalıyız. Matset, bizim Türkiye’deki yüzümüz ve çözüm ortağımızdır. Matset yöneticileri de bizi bu fuarda yalnız bırakmadı. Gerçekleştirdiğimiz toplantılarda yeni satış stratejileri üzerine çalışmalar yapıyoruz. Agfa ve Matset gelecek dönemde Türkiye pazarında ilk akla gelen ve tercih edilen marka haline gelecektir. Bu inançla çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz.

Önder Bey, Agfa ile gerçekleştirdiğiniz işbirliğinde hangi ürünlere yoğunlaşmayı planlıyorsunuz?

Önder Babataş: Agfa, baskı çözümlerinde bir dünya markasıdır. Matset olarak, Agfa ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinden dolayı son derece memnunuz. Şirketimizin tecrübe ve bilgi birikimini yansıtarak Agfa markasını Türkiye pazarında çok daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz. Agfa’nın çok geniş bir ürün yelpazesi var. Bununla birlikte ambalaj pazarı hızlı bir büyüme gösteriyor. Agfa’nın oluklu grubuna yönelik çok özel ürünleri var. Matset olarak Agfa ürünlerine daha fazla yoğunlaşıp pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.

Mert bey, sizde fuar süresince Agfa standındaydınız. Türkiye’den gelen misafirleri ağırladınız. Fuara ait görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Mert Çorbacı: Bizim ilk organizasyonumuz olmasına rağmen fuarı yoğun ve başarılı bulduk. Dünyanın birçok farklı ülkesinden Agfa standı ziyaret edildi. Bununla birlikte ülkemizden de fuarı ziyaret eden misafirlere Agfa çözümlerini tanıtma fırsatı bulduk. Dolayısıyla bizim açımızdan güzel ve verimli bir organizasyon oldu. Burada yaşanan heyecanı Türkiye pazarına taşımayı hedefliyoruz.

10 renk kanalına sahip ilk swissQprint modeli Kudu, FESPA GPE 2022’de ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Saatte 300 m² üretim hızına çıkabilen yeni UV LED baskı makinesi Kudu, markanın yakın zaman önce pazara sunduğu 4. nesil flatbed baskı makinesi serisini tamamlıyor ve uygulama alanını genişletiyor.

UV baskı teknolojileri uzmanı swissQprint, 31 Mayıs – 3 Haziran tarihleri arasında Berlin’de düzenlenen FESPA Global Print Expo 2022’de (FESPA GPE 2022) sürpriz modelleri ve yeni nesil çözümleriyle ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Türkiye pazarında Pigment Reklam tarafından temsil edilen swissQprint, altı ay önce pazara lanse ettiği 4. nesil flatbed baskı modelleri Nyala 4, Impala 4 ve Oryx 4’i pandemi sonrasında ilk defa küresel çapta önemli bir fuarda sergiledi. FESPA ziyaretçileri için swissQprint’in sürprizi ise flatbed baskı makineleri ailesinin yeni üyesi Kudu oldu. Yepyeni özelliklerle donatılan Kudu, yüksek üretkenlik ve birinci sınıf üretim kalitesinin etkileyici bir kombinasyonunu sunuyor.

Pandemi nedeniyle FESPA GPE 2019’dan bu yana fuarın düzenlenmediğini hatırlatan Pigment Reklam Firma Sahibi Serkan Çağlıyan, bu yılki etkinlikte bütün katılımcı ve ziyaretçilerin büyük bir heyecan duyduğunu söyledi. Çağlıyan; “FESPA GPE 2022 son yılların en büyük fuarı oldu ve hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için beklentileri karşıladı. Temsilciliğini yürüttüğümüz swissQprint’in standı, yeni geliştirmelerle adeta bir inovasyon merkezine ve uygulama numuneleriyle bir sergi alanına dönüştü. Ancak fuarın en büyük sürprizi hiç kuşkusuz yeni flatbed baskı makinesi Kudu oldu. swissQprint’in standında sadece geçen yıl pazara sunduğu 4. nesil modelleri görmeyi bekleyenler için Kudu, açıkçası şaşırtıcı ve etkileyici bir yenilikti” dedi.

Fuar boyunca swissQprint standının ziyaretçilerin ilgisini çeken merkezlerden birini dönüştüğünü söyleyen Çağlıyan, yeni UV LED model Kudu’nun yanı sıra, diğer 4. nesil flatbed baskı makinelerinin ve rulodan ruloya UV baskı makinesi Karibu’nun ilgi gördüğünü paylaştı. Çağlıyan, fuarda ayrıca UV flatbed baskı makineleriyle cam yüzeylere primer olmadan baskı imkanı sağlayan toplam çözümün de lanse edildiği ifade etti.

Kudu yeni bir UV-LED flatbed sistem tasarımına sahip

swissQprint’in mevcut 4. nesil flatbed serisi Nyala, Impala ve Oryx’i tamamlayan Kudu UV LED baskı makinesi, 300 m²/saat baskı hızı, 3,2 x 2 metre genişliği ile 1350 dpi’a kadar çözünürlüğü ile yüksek baskı kalitesini ve verimliliği birlikte sağlıyor. Yüksek baskı kalitesi için en yeni baskı kafası teknolojisiyle donatılan Kudu, yeni tasarlanmış mekanik bir temele dayanıyor. Lineer tahrik ile çalışan bu model, bu özelliğiyle yüksek hızlarda bile hassas damlacık yerleştirme gücüne erişiyor, bu da baskı kalitesinde gözle görülür bir fark yaratıyor. Kudu aynı zamanda swissQprint’in diğer flatbed ve rulodan ruloya baskı makinelerinde bulunan Tip Switch vakum özelliğine de sahip. Kullanımı oldukça kolay olan baskı makinesi ayrıca 260 bölmeye sahip olup bu sayede operatörün daha basit ve dikkatli bir vakum kontrolü yapmasına olanak sağlıyor. Tek veya çift rulo opsiyonuna sahip Kudu, ayrıca Tandem özelliğiyle kesintisiz bir baskı imkanı sunuyor.

Kudu bir flatbed baskı makinesi olmasına karşın, diğer swissQprint baskı makineleri gibi rulodan ruloya baskı seçeneğine de sahip bulunuyor. 3,2 m genişliğinde rulodan ruloya baskı gücü ile Kudu, farklı malzemelerle çalışma kapasitesini ve uygulama çeşitliliğini genişletiyor. Operatör için adeta bir kokpit görevi gören swissQprint’in orijinal Lory yazılımı kontrolü sağlar. Sanal flatbed grafiksel kullanıcı arayüzü ise sezgisel ve güvenli kullanım için tasarlandı.

Bir ilk: 10 renk kanalı

Kudu’daki geliştirmeler sadece makine ile sınırlı değil, kullanılan UV boya seti de birçok yeniliği barındırıyor. VOC ve NVC içermeyen yeni geliştirilen Greenguard Gold sertifikalı evrensel UV boya seti akrilik, alüminyum kompozit paneller, ahşap, afiş, polyester, polikarbonat, polistiren (sert köpük), PVC, vinil filmler, esnek köpük paneller ve daha çok sayıda yüzeye güçlü bir şekilde tutunuyor. Serbestçe yapılandırılabilen 10 renk kanalına sahip ilk model unvanına sahip Kudu için bu renk zenginliği daha fazla uygulama alanı anlamına geliyor. Standart proses renkleri CMYK’nin yanı sıra; üç adet light renk (light cyan, light magenta ve light black), alt katman için beyaz boya, efektler için lak ve cam, metal gibi yüzeyler için primer boya, kurumsal renklerdeki çalışmalar için uygulama gücünü genişleten turuncu ve iki adet neon renk (neon sarı ve neon pembe) Kudu’nun 10 renk kanalında istenildiği gibi düzenlenebiliyor.

Türkiye baskı ve reklamcılık pazarında swissQprint markasının ‘yüksek kalite ve güven’ ile birlikte anıldığını söyleyen Serkan Çağlıyan, geliştirilen yeni modellerle birlikte önümüzdeki dönemde pazarda ciddi bir canlanma beklediklerini belirtti. Çağlıyan; “Pazarda bilinen diğer modellerin yanı sıra, yeni özellikleri ve güçlü alt yapısı sayesinde Kudu, hız ve verimlilik artışı isteyen baskıcıların ilgisini çekecektir. Ayrıca kullanım ve bakım kolaylığını daha ileriye taşıyan Kudu, işletme maliyetleri açısından da avantaj sağlıyor. swissQprint’in UV baskı alanındaki uzmanlığı Kudu ile daha geniş bir alana ulaşıyor” dedi.