Category Archives: Malzeme

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

SIGN İstanbul bu senede hem katılımcısına hem de ziyaretçisine kazandıracak

Seda Bozkurt: “Dünyanın dört bir tarafından binlerce doğrudan satın almacı, katılımcı firmalarımızla yeni satın alma, yatırım ve ticari iş birliği anlaşmaları yapacak. SIGN İstanbul’a gösterilen yoğun ilgi üzerine, 11. Salonu da ekledik ve bu yıl fuarı 3 salonda birden açıyoruz”

 

Endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasının en önemli buluşma adresi olan SIGN İstanbul, 8-11 Eylül tarihlerindeki 23. buluşmaya hazırlanıyor. Tüyap Beylikdüzü’nde toplam 30 bin metrekare alanda gerçekleşecek fuar için neredeyse tüm alanlar dolmak üzere. Fuarın gösterdiği performans sebebiyle ulusal ve uluslar arası birçok marka yine tercihini SIGN İstanbul’dan yana kullandı. Fuarın arka planında çok güçlü ve alanında donanımlı bir ekip çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Her yıl daha iyisini sunmayı başaran SIGN İstanbul’un mevcut çalışmalarıyla ilgili olarak Tarsus Türkiye Fuarlar Direktörü Seda Bozkurt ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

SIGN İstanbul Fuarı, endüstriyel reklam sektörüne düzenlendiği ilk tarihten bu yana değerler katan sektör için özel bir fuardır. Sektörün tüm katmanlarına ulaşan bu fuar her geçen sene büyüme grafiğini sürdürmeyi başarmıştır. SIGN İstanbul Fuarı’nı bu noktada başarılı kılan etkenler nelerdir? SIGN İstanbul her zaman hem katılımcıları hem de ziyaretçileri memnun etmeyi nasıl başarıyor?

Seda Bozkurt: Bir sektörü güçlü kılan en önemli üç faktör; o sektörün medyası, o sektörün fuarı ve o sektördeki firmalardır. Biz Tarsus Türkiye olarak SIGN İstanbul Fuarı’na sadece bir ticari organizasyon olarak bakmıyoruz. Elbette işin bir ticari boyutu var. Ancak daha da önemlisi ve aslında bu ticareti de şekillendiren tarafı şu ki; SIGN İstanbul, Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı sektörünün uluslararası düzeyde bilgi, birikim, inovasyon ve teknolojilerinin birlikte devasa bir sinerji yarattığı büyük bir buluşma platformu. Bu yönüyle SIGN İstanbul, her yeni buluşmada sektörü birkaç adım daha ileriye taşımayı, sektörün geleceğini şekillendirmeyi başarıyor. Bunu yaparken temel dayanağımız “beklentiler”. Katılımcı firmalarımız ve ziyaretçi kitlelerimiz bir sonraki SIGN İstanbul’dan ne bekliyor, ne istiyor çok iyi biliyoruz. Biz de hazırlıklarımızı ve kurgumuzu buna göre yapıyoruz. Sonuçta ortaya, beklentilerin çok daha ötesinde bir fuar çıkıyor.

SIGN İstanbul 2021 Fuarı’nın hem katılımcılardan hem de ziyaretçilerden elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda son yılların en başarılı fuarı olduğu ifade edildi. 2021 yılındaki fuar neden çok yoğun geçti? Pandemi sonrası ilk fuar olması bir etken olmuştur. Ancak burada sizlerin gösterdiği emek ve üstün çalışma azminizi de dinlemek isteriz?

Seda Bozkurt: SIGN İstanbul 2021, sektörün iki yıl aradan sonraki ilk yüz yüze buluşması oldu. Dünya genelinde fuarsız geçen bu iki yılda, hem yurt içi hem de küresel ölçekli satın alma talepleri hep ileriye ötelendi. SIGN İstanbul 2021, bu satın alma taleplerinin karşılık bulduğu ilk adres olmasıyla ciddi bir yoğunluğa ev sahipliği yaptı. Bizler de pandemi sürecinde kısıtlamalardan ötürü fiziksel fuar açamamış olsak bile SIGN İstanbul’un hem yurt içi hem yurt dışı iletişimini hiç kesmedik. Sanki hemen ertesi gün fuarı açacakmış gibi katılımcı firmalarla ve ziyaretçilerle sürekli irtibat halinde olduk. Dolayısıyla bu süreçte, sektörün tüm paydaşlarının gündeminde hep SIGN İstanbul oldu. Bu gayretlerimizin meyvelerini de 2021 buluşmasında aldık.

SIGN İstanbul, Tarsus Grup ile birlikte çok daha güçlü ve global bir marka haline geldi. Tarsus Grup, SIGN İstanbul Fuarı’na hangi noktalarda daha fazla değer kattı?

Seda Bozkurt: Tarsus Group, küresel bir güç. Dünyanın farklı ülkelerinde, farklı coğrafyalarında pek çoğu sektörünün lideri B2B fuarlar düzenliyor. Dolayısıyla özellikle satın almacı ağı konusunda ciddi bir portföye sahip. Biz de Tarsus Türkiye olarak, bünyesinde yer aldığımız Tarsus Group’un bu global iletişim ağını SIGN İstanbul Fuarı’na yönlendirerek fuarda önemli bir ticari hareketlilik sağlıyor, sektörümüze ivme kazandırıyoruz. Ayrıca, Tarsus Group’un dünya genelinde fuarcılık ve etkinlik alanında da ciddi bir bilgi birikimi ve paylaşımının olması da düzenlediği tüm fuarlarda olduğu gibi, SIGN İstanbul’un marka bilinirliğine de büyük katkı sağlıyor.

Hep daha iyi sunma çabası beklentileri de yükseltiyor. Bu noktada Eylül ayında gerçekleşecek SIGN İstanbul için hazırlıkları uzun zaman önce başladınız. Bu sene SIGN İstanbul katılımcı ve ziyaretçilerini nasıl bir fuar bekliyor?

Seda Bozkurt: SIGN İstanbul ilk kez kapılarını açtığı günden beri sürekli olarak, şartlar ne olursa olsun daima bir sonraki fuarda, bir öncekine göre daha iyisini, daha fazlasını yapma hedefiyle ilerliyor. Bu durum katılımcı firmalarımızda ve ziyaretçilerimizde de hep daha iyisini bulma yönünde bir alışkanlık oluşturdu. Biz de Tarsus Türkiye olarak, her yeni SIGN İstanbul Fuarı’nı, beklentilerin üzerinde bir organizasyon kılmak üzere çalışıyoruz. Eylül ayındaki fuarımızda da sektöre dair tüm yenilikler, en yeni teknolojiler, inovatif ürünler bir arada olacak. Her zaman olduğu gibi pek çok katılımcımız dünya lansmanlarını SIGN İstanbul’da yapacak. Yine dünyanın dört bir tarafından binlerce doğrudan satın almacı, katılımcı firmalarımızla yeni satın alma, yatırım ve ticari iş birliği anlaşmaları yapacak. Özetle endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyası, eşsiz ticaret fırsatlarıyla yine SIGN İstanbul’da tanışacak. Tüm bunların yanı sıra, bu yıl fuardaki marka ve ürün çeşitliğimiz arttı. SIGN İstanbul’a gösterilen yoğun ilgi üzerine, 11. Salonu da ekledik ve bu yıl fuarı 3 salonda birden açıyoruz. Ayrıca, katılımcı firmalarımız bazı standlarımızda sürpriz hediye çekilişleri de planlanıyor.

Her bir katılımcı firma fuara farklı beklentiler doğrultusunda katılım gösteriyor. Kimi firma yurt içi satış, kimi firma yurt dışı satış hedefiyle fuara katılıyor. Bu durum sizin işinizi zorlaştırıyor olmalı. Yurt içi ve yurt dışı ziyaretçi noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Seda Bozkurt: Mutlaka her bir katılımcı ve ziyaretçimizin fuarda yer alma, fuara gelme amacı birbirinden farklı. Sektöre yeni giren firmalar, dünya sahnesine SIGN İstanbul’dan adım atma hedefiyle katılırken, dünya markaları SIGN İstanbul katılımını uluslararası prestij unsuru olarak görebiliyor. Kimi markalar yeni ürünlerinin dünya lansmanı için SIGN İstanbul’u seçerken, kimileri satışlarını artırmayı hedefleyebiliyor. Fuarcılık sektöründe yıllara uzanan bilgi ve birikimimizin yanı sıra sektöre olan hakimiyetimiz, bir fuardan ne beklendiğini çok iyi bilmemizi sağlıyor. Sektörden sürekli geri bildirim alıyoruz. Örneğin fuar sırasında katılımcı firmalarımız ve ziyaretçilerimizle anketler düzenliyoruz. Fuar sonrasında katılımcı firmalarımızla birebir görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Sürekli sektörün nabzını tutuyoruz. Türkiye’nin yanı sıra dünyadaki sektörel gelişmeleri yakından izliyoruz. Yurt dışındaki sektör fuarlarını gidip yerinde takip ediyoruz. Tüm bunları harmanlayarak, birbirinden farklı beklentilerin tamamını hatta çoğu zaman daha fazlasını sunabilen bir organizasyon kurgulayıp hayata geçiriyoruz.

Günümüzün önemli iletişim araçlarından biri de sosyal medya. Sosyal medyayı nasıl kullanıyorsunuz?

Seda Bozkurt: Sosyal medya, anlık, düzenli ve sürekli iletişimin önemli bir unsuru. Popüler sosyal medya uygulamalarının tamamında SIGN İstanbul hesabımız bulunuyor. Ve bu hesaplar üzerinden hem katılımcı firmalara hem de ziyaretçilerimize dönük sürekli güncel mesajlarımızı paylaşıyoruz. Aldığımız geri bildirimleri de mutlaka dikkate alıp değerlendiriyoruz.

Fuara erken katılım sağlayarak sözleşme imzalayan firmalar ne gibi avantajlara sahip oluyor?

Seda Bozkurt: Fuardaki yerini erkenden alan katılımcı firmalar hem mevcut yerlerini korumuş oluyorlar hem de açıkta kalmadan fuarda yer almayı garanti etmiş oluyorlar. Yoğun ilgi gören bir fuar olduğu için gerçekleşmesine aylar kala SIGN İstanbul’da doluluk oranı çok yüksek oluyor. Erkenden yerini alan katılımcıların planlama ve hazırlanma aşamaları için de yeteri kadar vakti kalıyor. Ayrıca, aylar öncesinden başlayan pazarlama faaliyetlerinde de daha fazla yer alarak markasını uluslararası nitelikli satın almacılara tanıtma şansı buluyor.

Son olarak fuara katılmayı düşünen firmalara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Seda Bozkurt: Ziyaretçi kayıtlarına bakarak, bu yıl da güzel bir fuar bizi bekliyor diyebiliriz. Henüz SIGN İstanbul 2022’de yerini almayan sektör paydaşlarının da yerlerini alıp, fuarın sunduğu eşsiz ticaret fırsatlarından yararlanmalarını tavsiye ederiz. Aynı zamanda, ziyaretçilerimizin de fuar tarihlerini ajandalarına not ettiklerini biliyoruz. Girişte sıra beklememek için online davetiyelerini almalarını ve yoğunluk kaynaklı alternatifler giderek azaldığı için şimdiden konaklamalarını ayarlamalarını öneriyoruz.

Soletex, Avrupa’da Üretim Tesisi Açmak İçin Temaslara Başladı

100’ün üzerinde ülkeye baskı yapılabilen tekstil kumaşları ihracatı yapan Soletex, global marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu doğrultuda Avrupa’da bir üretim tesisi açmayı planlayan Soletex, üç Avrupa ülkesi ile temaslara başladı.

Soletex, 31 Mayıs – 3 Haziran 2022 tarihleri arasında düzenlenen Fespa Global Print Expo Fuarı’na katılarak ülkemizi başarıyla temsil etti. Baskı yapılabilen dijital tekstil kumaşları üreticisi Soletex, fuar süresince yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Fuarın son günü Soletex Genel Müdürü Mehmet Efe ile bir söyleşi gerçekleştirme fırsatı bulduk.

Mehmet Bey, öncelikle bir Türk Markası olarak Avrupa pazarındaki bu organizasyona katılımınızdan dolayı sizleri tebrik ediyor, başarılarınızın devamını temenni ediyoruz. Fuara ait izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz? Fuar beklentilerinizi karşıladı mı?

Mehmet Efe: Bizlerle birlikte buraya kadar gelerek bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Biraz klasik olacak ama bu seneki Fespa Global Print 2022 Fuarı, beklentilerimizin üzerinde verimli geçti. Geçtiğimiz Mayıs ayında katıldığımız Fespa Amsterdam Fuarı’n daha kısıtlı bir katılım ve ziyaretçi vardı. Bu fuarda ise pandeminin etkilerinden uzak, sadece işin konuşulduğu çok güzel bir organizasyon oldu. İlk günde son güne kadar çok sayıda ziyaretçiyle temas kurduk. Özellikle Çin firmalarının olmaması da bizim için ciddi bir avantaja dönüştü.

Standınızda daha çok hangi ürün grupları ön plana çıktı?

Mehmet Efe: Özellikle dekorasyon grubuna yönelik ürünlerimiz ön planda tuttuk. Bununla birlikte dijital baskılarda tekstil daha fazla kullanılmaya ve tercih edilmeye başlandı. Bu gruplara yönelik çözümlerimizin tamamı fuarda sergilendi. Tekstil baskıda kullanılabilecek çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Son dönemde transfer baskı ile elde edilen ürünlere yönelik ilginin arttığını gözlemliyoruz. Bizlerde bu alandaki çözümlerimizi standımızda ön plana çıkardık.

Bu yılki fuar programınızı öğrenebilir miyiz?

Mehmet Efe: Bu yıl üç fuar planlaması yaptık. Bunda sonra Eylül ayında SIGN İstanbul Fuarı’nda standımız olacak. Bu fuarda hem yurt içi hem de yurt dışından gelecek ziyaretçileri standımızda ağırlamayı planlıyoruz. Daha sonra Amerika’da SGIA Fuarı’na yönelik bir katılımımız olacak. Aktif bir şekilde yer aldığımız Amerika pazarında fuar katılımı ile satışlarımızı desteklemeyi amaçlıyoruz. Önümüzdeki yıl Amerika pazarındaki payımızı daha fazla artırmayı planlıyoruz.

Soletex’in üretim ve ihracata yönelik rakamları hakkında bilgi verir misiniz? Bununla birlikte ihracattaki payınızı artırmaya yönelik yeni planlarınız var mı?

Mehmet Efe: Soletex, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapmaktadır. Üretiminin yarıdan fazlasını ihraç etmektedir. Her yeni Pazar üretim hattımızın da büyümesi anlamına geliyor. Bu doğrultuda ilerleyen dönemde Avrupa’da bir üretim tesisi açmayı planlarımıza ekledik. Bu plana pandemi dönemi nedeniyle bir süre ara vermiştik. Şimdi pazardaki gücümüzü artırmak için bir tarz bir adım atmamız gerekecek. Almanya, Polanya ve Macaristan ülkeleri ile temaslarımız sürüyor. Bu üç ülkeden birinde tesisi kurmayı planlıyoruz. Şartların oluşmasıyla bu planlarımızı hayata geçirmek istiyoruz.

Son olarak sektör firmalarına içinde bulunduğumuz piyasa koşullarıyla ilgili bir mesajınız var mı?

Mehmet Efe: Dönemsel olarak ülkemizde ekonomik sıkıntılar yaşanmaktadır. Şu an böyle bir dönemden geçiyoruz. Ancak bu yaşanan sadece ülkemizi değil dünyada birçok ülkenin başlıca sorunudur. Pandemi sonrası artan enerji maliyetleri, tedarik zincirinde yaşanan aksamalar ve Rusya-Ukrayna savaşı tüm dünya ülkelerinin dengesini bozdu. Ülkeler dışa bağımlılığına göre çeşitli oranlarda etkileniyor. Söz konusu ekonomik göstergeler bir süre sonra stabil hale gelecektir. Bu zamana kadar mevcudu korumak, geleceğe hazırlanmak gerekir. Piyasaların normalleşmesi sonrasındaki sıçrama çok büyük olacaktır. Buna hazır olan firmalar içinde olmalıyız.

Şirin Reklam Ürünleri, Hedef Büyüttü

Sektöre kazandırdığı yeniliklerle adından söz ettiren Şirin Reklam Ürünleri, dünya pazarındaki gelişmeleri izlemek için Fespa Global Print Expo Fuarı’nı ziyaret etti. İlerleyen dönemde hem fuara katılmayı hem de Avrupa pazarında daha aktif bir satış politikası izlemeyi planlayan Şirin Reklam Ürünleri, hedeflerine daha hızlı ulaşmak için sektörün tecrübeli isimlerinden Yaşar Kaya’yı kadrosuna kattı. İlhan Usta ve Yaşar Kaya ile hem fuar hem de yürüttükleri çalışmalar üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

 Fespa Global Print Expo Fuarı’nı takip ettiniz. Fuar ziyaretindeki amacınız neydi? Amacınızı uygun bir ziyaret oldu mu?

İlhan Usta: Şirin Reklam Ürünleri olarak, 31 Mayıs – 3 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Fespa Global Fuarı’nı takip ettik. Önümüzdeki yıllara ilişkin fuara katılım planımız var. Bu planımız öncesinde sektörün talep ve beklentilerini analiz etmek istedik. Bu sebeple bu sene fuarda ziyaretçi olarak yer aldık. Fuar katılımının yanı sıra yurt dışında bir şube açmayı planlıyoruz. Dolayısıyla bu planlarımıza uygun zemini oluşturmak için hazırlık içindeyiz. Bu hazırlıklarımızın bir adımı da Fespa Global Fuarını yerinde takip ederek piyasanın nabzını yoklamak oldu. Sonuç itibariyle şirketimiz için güzel ve verimli bir ziyaret oldu.

Fuara ait izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

İlhan Usta: Fuarda süresince hem makine hemde malzeme noktasında incelemelerimiz oldu. Edindiğimiz notlar neticesinde, Avrupa’daki makine ve malzeme kalitesinin çok iyi olduğunu ancak buna karşı uygulama noktasındaki işçiliğin yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Türkiye pazarında ise bunun tam tersi bir durum var. Avrupaya göre ülkemizde üretim ve çeşitlilik çok daha alternatifli ve kaliteli olduğuna şahit olduk. Reklamcılık, standart işler yapmak değildir, reklam her zaman yenilik demektir. Farklılık ve yenilik her zaman müşterinin dikkatini çeker. İçinde bulunduğumuz sektörü de böyle değerlendirmek gerekir. Bu bağlamda bizler bazı tespitlerde bulunduk. Bu tespitlerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı yürüteceğiz. Kullanıcılar için daha verimli, yüksek performans sağlayan ve aynı zamanda fiyat avantajı sunan çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.

Şirin Reklam Ürünleri her geçen gün ürün çeşitliliğini artırıyor. Okuyucularımız için yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

İlhan Usta: Şirin Reklam, Şirin Dijital, Şirin Bayrak ve LED Box olarak 4 farklı kulvarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. LED Box ürün portföyü bizim için yeni hem de çok emek verdiğimiz alan oldu. Markamıza ait model ve profilimizle özgün ürünler ortaya çıkararak müşterilerimize sunuyoruz. Tamamen kalite odaklı, bununla birlikte fiyat avantajı sağlayan çözümler geliştiriyoruz. Sunduğumuz ürünlerde müşteriler tarafından beğeniyle karşılanıyor. Bugüne kadar verdiğimiz hizmetin kalitesini bilen tüm müşterilerimiz bu ürün grubumuza da ilgi gösteriyor. Duba konusunda Türkiye’de ilk akla gelen marka konumundayız. Bu ürün grubumuzu patentli ürünlerimizle geliştiriyoruz. Dijital baskı grubunda son kullanıcı hariç, uygulamacılara, ajanslara ve kurumsal müşterilere doğrudan baskı hizmeti vermekteyiz. Parkurumuzda 3 adet 3.20 ebatlı Gonzgheng, 4 adet ekosolvent, kesiciler, 5 adet bayrak baskı makinesi, 2 adet UV baskı makinesi var. UV baskı makinemizi CMYK Reklam firmasından satın aldık. LIYU markalı makinemizin tüm hizmetleri CMYK Reklam firması tarafından veriliyor. Bu yatırımdan dolayı son derece memnunuz. Bu vesileyle bizi böyle başarılı bir teknoloji ile buluşturduğu için CMYK Reklam’dan Oğuz Dinçer beye teşekkür ediyorum.

Kadronuza sektörün tecrübeli isimlerinden Yaşar Kaya katıldı. Yaşar beyden beklentileriniz neler olacak?

İlhan Usta: Yaşar Ağabeyi uzun yıllardır tanıyorum, yaptığı çalışmalar hakkında bilgi sahibiyim. Şartların oluşmasıyla tecrübe ve bilgi birikiminden yararlanmak, şirketimizi daha iyi bir noktaya taşımak için bünyemize katıldı. İnanıyorum ki, çok güzel işlere imza atacağız. Bizim için gerçekten büyük bir tecrübe ve değer olarak aramıza katıldı. Tecrübe ve bilgi birikiminden istifade ediyoruz.

Yaşar Bey, Şirin Reklam Ürünleri’ndeki hedefleriniz nelerdir?

Yaşar Kaya: Sektöre 1994 yılında giriş yaptım. Sektörün duayenlerinden Selahattin Aygüler ve rahmetli Hayati Ulutürk ile çalışma fırsatım oldu. Zaman içinde sektörün birçok noktasında çeşitli görevlerde bulundum. Son olarak İlhan beyden gelen teklifle Şirin Reklam kadrosuna katıldım. Tecrübelerimi aktararak elimizden gelenin en iyisini yaparak, Şirin Reklam ürünlerini Türkiye’de olduğu gibi dünya pazarında da aranan ve tercih edilen bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için kısa, orta ve ve uzun vadeli planlarımızı belirledik. Bununla birlikte her türlü Pazar koşuluna yönelik alternatifli planlar oluşturduk. Son olarak Almanya’daki Fespa Fuarı’nı ziyaret ettik. Bu ziyaretimiz bizim açımızdan çok güzel ve başarılı geçti. Yaptıklarımızı ve yapmamız gereken önceliklerimizi belirledik. Halihazırda devam eden ihracatımızı artırmaya yönelik atacağımız adımları planladık. Önümüzdeki dönemde gelişmeleri yine sizlerin aracılığıyla duyuracağız.

Son alarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Yaşar Kaya: Yaptığımız işi severek yapıyoruz. Şirin Reklam olarak tüm gücümüzle sektöre değer katan çözümler sunmaya devam edeceğiz.

İlhan Usta: Dijital Teknik dergisi olarak sizlere teşekkür ediyorum. Sektöre dair tüm gelişmelerden sayenizde haberimiz oluyor. Göstermiş olduğunuz çalışmaları beğeniyle takip ediyoruz. Bizlere sektöre ulaşma imkanı sağladığınız için ayrıca teşekkür ediyorum.