Met Etiket müşterilerine verdiği değerle büyüyor

Ersin Kibar: “Mevcut koşullarda müşterilerimizin neye gerçekten ihtiyacı olduğunu, müşteri memnuniyetinin devamlılığı ve onların değişen ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyoruz. Böylece müşterileri ve yatırımcıları doğru ürünü, uygun fiyatlı ve iyi hizmet sağlayarak özel avantajlar sunabiliyoruz. Belki de bizi tercih etmelerindeki en büyük neden; müşterilerimize değer vermemiz gerektiğinin bilincindeyiz”

 

Met Etiket, 20-23 Eylül 2018 tarihleri arasında düzenlenen SIGN İstanbul Fuarı’na katıldı. Fuarla ilgili olarak Ersin Kibar sorularımızı yanıtladı.

Bu yıl 20’ncisi düzenlenen SIGN İstanbul Fuarı’na katıldınız. İçinde bulunduğumuz piyasa koşulları çerçevesinde fuara ait izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Ersin Kibar: Bildiğiniz gibi son dönemde yaşanan pek çok gelişmeler nedeniyle zorlu bir ekonomik süreç içerisinde olduğumuz aşikârdır. Enflasyon oranındaki hızlı yükseliş, döviz kurundaki yüksek dalgalanma ve diğer ekonomik göstergelerin fuara yansıyacağını tahmin ediyorduk. Bu yüzden geçmiş yıllara göre daha sakin bir fuar geçirdiğimizi söyleyebiliriz.

Fuara gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ziyaretçi sayısı beklentilerinizi karşıladı mı? Satışa yönelik anlaşmalarınız oldu mu?

Ersin Kibar: Fuara gelen yerli ziyaretçilerin dışında standımızı Ortadoğu ülkelerinden, Balkanlar ve Kafkaslardan gelen müşterilerin olması memnuniyet verici idi ve özellikle satışa yönelik katılımlar olduğunu gözlemlemiş olduk. Fakat fuara katılım, geçmiş yıllara göre daha az, bunda son dönemlerde yaşanan ekonomik süreç ve aynı dönemde iki ayrı fuar düzenlenmesinin etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sektörün bütününü göremedik.

Ziyaretçi sayısının ve ilginin beklediğimizden az olduğunu tespit ettik ancak gelen ziyaretçi görüntüsü genelde iyi ve işine odaklıydı. Satışa yönelik anlaşmalarımız oldu fakat fuara böyle bir beklenti içinde katılmak doğru değildi çünkü piyasanın yaşadığı zorluğun bilincindeydik. Ayrıca mevcut müşterilerimizle hâlihazırda devam eden işlerimizle ilgili aldığımız neticeler oldu.

Fuar süresince hangi ürünlerinizi ziyaretçilerle buluşturdunuz? İlk kez sergilenen yenilikleriniz oldu mu? Bununla birlikte ziyaretçilerin ilgisini çeken makine veya ürünleriniz hangileri oldu?

Ersin Kibar: Kâğıt grubunda iddialı bir şekilde devam ediyoruz. Dünyada sadece bir firmanın ürettiği ve uzun yıllardır Türkiye’de sadece Met Etiket’ in distribütörü olduğu ‘Pretex’ Arkadan ışıklı Döner Pano Kâğıtları (Megalight Kâğıdı) sektörün yanlış bildiklerini düzeltmeyi ve doğru ürünün doğru kullanıcıyla buluşmasını hedefliyoruz. Birçok alternatifleri çıktı ama onların çok tutarlı olmadıklarını gözlemliyoruz. Lenzing marka Blueback (Billboard) kâğıdımız ve yine distribütörü olduğumuz Vilaseca marka raket kağıdı (City light paper) ile devamlılığı sağlamaktan taviz vermiyoruz.

Bunun yanında Güney koreli markamız Starflex’in birçok özel ve resmi kurumda da onaylı 680gr. Backlit ürünlerinin (Arkadan ışıklı tabela vinili) ve Oasis baskı Brandalarının Türkiye temsilcisiyiz. Kendi markamız olan kalite çizgisini koruyarak ürettirdiğimiz M-Flex ürünlerinde düşük gramaja sahip lamine vinil ve standart 400gr lamine viniller, arkası siyah, çift taraflı, dökme ve mesh gruplarını da müşterilerimize sunmaktayız.

Folyo grubunda ise Mactac ve Politape distiribütörlüklerimiz devam etmekte. Folyo grubu da artık stabil satış grafiğini sürdürmekte olan Portekiz menşeli Decal baskı folyolarının temsilciliğini üstlendik. Decal Baskı Folyolarının en güzel tarafı çevreci, kaliteli ve rekabetçi bir ürün olmasıdır.

Standart ürünlerimizin yanı sıra lokomotif olacağına inandığımız, çok kaliteli ve fiyatı uygun dijital baskıya uyumlu tekstil kumaş getirdik. Avrupalı bir markanın muadili olan bu dijital tekstil ürünü bu yılki favorimiz. Piyasa da tekstil ürünlerine dönüşüm var ve firmalar iç mekânda lightboxlarda branda yerine artık tekstil kullanmayı hedefliyorlar. Kumaşımız B1 yanmazlık sınıfındadır. Baskıyı çok iyi alıyor ve renkleri çok iyi gösteriyor. PVC içermiyor. Ön plana çıkarttığımız favori ürünümüz bu. Hem kaliteli hem 5 metre olması elimizi güçlendiriyor ve kullanımının çok artacağına inanıyorum.

Makineler gurubunda Expada adıyla ürettirdiğimiz eco-solvent geniş format baskı makinelerimizin satısına devam etmekteyiz. Baskı sonrası tamamlayıcı ürünler olan yarım kesim etiket makinemiz, selefon ve laminasyon makineleri ile malzemelerini sergileme fırsatı bulduk.

Sektörün ve ziyaretçilerin yatırım talebi sizce yeterli mi? Mevcut piyasa koşullarına yönelik olarak müşterilerinize ve yatırımcılara sunduğunuz özel avantajlar oldu mu?

Ersin Kibar: Yaşanan ekonomik süreç hepimizi derinden etkilediğini düşünüyorum. Şimdiye kadar yatırım talepleri uzun vadeli idi artık Türkiye’de vadeli satışlarla dönecek ticaret hacmi olmadığını gördük. Peşin para ve çok kısa vadelerle dönecek bir hacim ortaya çıktı. Bu mevcut koşullarda müşterilerimizin neye gerçekten ihtiyacı olduğunu, müşteri memnuniyetinin devamlılığı ve onların değişen ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyoruz. Böylece müşterileri ve yatırımcıları doğru ürünü, uygun fiyatlı ve iyi hizmet sağlayarak özel avantajlar sunabiliyoruz. Belki de bizi tercih etmelerindeki en büyük neden; müşterilerimize değer vermemiz gerektiğinin bilincindeyiz.

Fuardan aldığınız izlenimler doğrultusunda önümüzdeki aylara ilişkin nasıl bir beklenti içindesiniz? Bu anlamda atacağınız yeni adımlar olacak mı?

Ersin Kibar: 2019’un ilk yarısına kadar çok durağan bir ekonomik görünüm olacağını düşünüyoruz. Bu süre zarfında ekonomik planlamamızı güçlendirmeyi ve altyapımızı daha düzgün oluşturarak müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz.

İthalat ağırlıklı bir sektör içindeyiz. Döviz kurlarındaki dalgalanma hem firmalara hem de kullanıcılara yansıyor. Bu noktada sizce neler yapılabilir? Sektörümüz bu dalgalanmadan en az etkilenecek hale nasıl gelebilir? Kimler nasıl önlem almalıdır?

Ersin Kibar: Döviz kuru sadece bizi değil Türkiye’de ki tüm piyasaları etkiledi. Daha öncede belirttiğim gibi, şu gerçek var; artık Türkiye’de vadeli satışlarla dönecek ticaret hacmi olmadığını gördük. Peşin para ve çok kısa vadelerle dönecek bir hacim ortaya çıktı. Tedarikçiler artık firmaların destekleyicisi olmaktan mecburen geriye çekildiler. Çünkü bankaların kredi yapısı buna imkân vermiyor. Bankalar kredi faizlerini yükselterek işlem yaptıkları ve herkese kredi açmadıkları için bizler de bu tedbirleri almak durumunda kaldığımızı izah ediyoruz. Bu tedbirleri almayan tedarikçilerin çoğu çok büyük zarar görürler. Her firma farklı kredilerle yola çıkıyor.

Finansal gücü olan her firma bu dalgalanmadan etkilenecektir. Döviz kurlarının stabil hale gelene kadar vadeleri minimumda tutmalarında fayda olduğunu düşünüyorum.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ersin Kibar: Yatırımcıların ve kullanıcıların sektöre kısa vadeli iş gözüyle bakmaması, projelerin getirisini/dönüşünü iyi araştırması gerektiğini, yapacakları teknoloji, makine ve yer seçiminde daha hassas olmasını, kendi finans gücünü iyi analiz etmesi gerektiğini hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum.

Print Friendly, PDF & Email