Met Etiket Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kibar: “Her zamankinden daha fazla birlik olmaya ihtiyacımız var”

Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın sürecinin içindeyiz. İşin sağlık boyutu olduğu kadar ekonomik boyutu da oldukça riskli düzeylere ulaştı. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörünün duayen isimlerinden Met Etiket Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kibar ile yaşanan salgın sürecinin sektörümüze olan etkileri ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin içeren bir söyleşi gerçekleştirdik.

Tüm dünyayı etkisi altında alan salgın süreci ve sonrasında yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıyayız. Her sektör için farklı etkilerin olduğu bu yeni dünya düzeninde endüstriyel reklam sektörünün nasıl bir pozisyon alacağını düşünüyorsunuz? Sektörümüze yansımaları nasıl olacak?

Mustafa Kibar: Salgın bütün dünyayı kasıp kavurdu. Her zaman olduğu gibi önce sağlıklı olmalıyız. Bunun için her birey kendini bu anlamda korumalıdır. Sağlık boyutunun dışında çok ciddi bir ekonomik zararı oldu. Özellikle bizim gibi üretimi kısıtlı olan ülkeler çok daha ağır hissetti. Bu anlamda henüz bir tedavisi bulunmadığı için bir bilinmezlik içinde ilerliyoruz. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörü her yıl katlanarak büyüme göstermekteydi. Ancak salgınla birlikte oldukça geriledik. Sektörel anlamda iş yapılıyor ancak sürekliliği olmadığı için yanıp – sönen alev gibi bir durum söz konusu. İster dünya ister Türkiye ekonomisinde olsun, ekonomik kriz ortaya çıktığında ilk reklam kesintileri başlar. Bu anlamda Açıkhava reklamcılığının da ciddi bir yara aldığını düşünüyorum.

İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörü bugün bakıldığında birçok sektöre hizmet veriyor. Bu sektörümüz için bir avantaj olabilir mi?

Mustafa Kibar: Salgın sürecinin başlamasıyla birlikte sektörümüzün içindeki bazı ürünlere olan talep daha da artış gösterdi. Dezenfektan standları, yüz koruma siperlikleri, koruma bariyeleri gibi birçok ürün ön plana çıktı. Bu ürünlerin büyük bir bölümü de sektörümüz firmaları tarafından karşılandı. Ancak bu talep tüm piyasaya yansıyan bir konu olmadı. Dijital baskı, folyo, mürekkep gibi ana kalemler oldukça durağanlaştı. Normalleşme adımlarıyla birlikte biraz hareketlenme oldu. Ancak bakıldığında istenilen düzeye henüz ulaşmadık. Şu an okulların açılması ve piyasaların biraz daha hareketlenmesi beklentisi oluştu. Bunun yanında Çin’den gelen ürünlere gelen ek vergiler de firmaları oldukça zora soktu. Bu vergilerin bir an önce kaldırılması gerekiyor.

Eylül ayı ile birlikte fuarların da açılması bekleniyor. Fuarlarla ilgili düşünceniz nedir?

Mustafa Kibar: Özellikle bu yıla özel herhangi bir yenilik olmadığı için fuara katılımın ve ziyaretin sınırlı olacağını düşünüyorum. Eğer bu salgın süreci yaşanmamış olsaydı bu sene belki doğaya zarar vermeyen, doğada kaybolan ürünleri konuşuyor olabilirdik. Eylül ayından itibaren herhangi bir ikinci salgın gündemimize gelmez ise, hem Türkiye ekonomisinde hem de sektörümüzde bir çıkış trendi yaşanabilir.

Met Etiket olarak yaşadığımız bu süreçte neler yaptınız?

Mustafa Kibar: Met Etiket olarak öncelikli amacımız mevcut yapımızı muhafaza etmek oldu. Mart, Nisan ve Mayıs döneminde mümkün olan düzeyde gelen siparişlerimizi teslim ettik. Haziran ayında başlayan normalleşme ile ofis ortamında çalışmaya başladık. Ürün porftöyümüzü ve stoklarımız güncel tuttuk. Gelen talepleri karşılayacak konumdayız. Ancak ürünlere gelen ek vergileri piyasa nasıl karşılayacak, burası tamamen bir soru işareti konumundadır. Bu sadece bize özel değil tüm ithalatı etkileyen bir durum. Temennimiz bu ek vergi en kısa sürede kaldırılır ve piyasa rahatlatılır. Sektörümüzün bir diğer önemli sorunu da vadeli satışlardır. Maliyeti yüksek ürünlerde birkaç aylık vade yapılabilir. Ancak bir seneye ulaşan vadeler hem alıcıya hem de satıcıya zarar verir. Özellikle ekonomik krizlerin oluştuğu bu gibi dönemlerde her iki tarafından başını ağrıtır. Dolayısıyla bu dönemde sağlam firmalar şirketlerini ayakta tutmayı başaracak. Altyapısı güçlü olmayan firmaları ise çok zor günler bekliyor olacak.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mustafa Kibar: Sektörümüzün sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek ticaret odaları ve sanayi odalarına sesimizi daha fazla duyurmaya ihtiyacımız var. Eğer ticaret odası da sesimizi daha yukarıya duyurmayı başarırsa sektörümüz için bir çıkış kapısı açılabilir. Zaten çok sayıda sektöre hizmet sunuyoruz. Bizim sorunumuz ürünlere gelen ek vergilerin kaldırılmasıdır. Bu vergiler kaldırılmadığı müddetçe piyasada iş yapmak oldukça zor.

Print Friendly, PDF & Email