Mimaki EMEA Pazarlama Genel Müdürü Mike Horsten: İnkjet inanılmaz şekilde büyüyor

Mike Horsten Mimaki EMEA Pazarlama Genel Müdürü: “Mimaki’nin yeni sloganlarından birisi de “Birlikte Üretiyoruz”. Müşterinin de bunu benimsemesi gerekli, bir aile olmalıyız ve neler yapabileceğimizi birlikte düşünmeliyiz” 

Inkjet baskının Türkiye’de en çok bilinen üreticilerinden Mimaki, InPrint 2014 Fuarı’na katıldı. Türkiye pazarında Pimms tarafından temsil edilen Mimaki, yeni çözümlerini ziyaretçilerle buluşturdu. Mimaki EMEA Pazarlama Genel Müdürü Mike Horsten ile InPrint 2014 Fuarı’nda bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Mimaki inkjet pazarına ne tür çözümler sunmaktadır?

Mike Horsten:Inkjet teknolojisi inanılmaz bir şekilde büyüyor. Yeni teknolojilerin adaptasyonu da çok hızlı bir şekilde büyüyor. Olan şey şu; inkjet eskiden tabela, poster, fotoğraf vs. için kullanılıyordu, günümüzde inkjet endüstriyel uygulamalarda, tekstilde, UV’de ve niş pazarlarda da kullanılıyor. Örneğin küçük format flatbed baskı makineleri promosyon ve moda gibi alanlarda kullanılıyor. Moda sektöründe düğme basımında kullanılıyor ki bu daha önceden hiç yapılmamıştı. Inkjet şimdi yavaş yavaş birçok sektöre giriyor. Mimaki olarak pozisyonumuzu bilemeyiz, “sıradaki teknoloji budur” diyerek riske giremeyiz. Inkjet teknolojisiyle, flatbed baskıdan tekstile, lateksten UV’ye, birçok ürün geliştirdik. Bunu Mimaki’nin her pazarda iyi pozisyon aldığından emin olmak için yaptık. Çok geniş portföye sahip bir global oyuncu olmak istiyoruz. Gelecek burada; bir ya da iki çözüm sunan bir firma değil de, çok çözüm sunabilen bir firma olmak. 

Fuarın ismi “endüstriyel baskı”, bu alanda inkjetin pozisyonu nedir?

Mike Horsten:Öncelikle endüstriyel baskının ne olduğunu tanımlamamız gerekiyor. Birçok firma için bu çok zor bir soru. Bence en önemlisi endüstriyel baskının ne olduğunu bilmek… Bana göre, Mimaki’ye göre de, endüstriyel baskı, objeler başka bir objenin parçası haline dönüşmeden önce üzerine baskı yapmaktır. Örneğin bir araba için tampon üretiyoruz, mim2araba değil ama bu arabanın bir parçası olan tamponu üretiyoruz, bir saatin kenarını üretiyoruz ama saat üretmiyoruz. Bana göre endüstriyel baskı budur. Flatbed bir baskı makinesinde çok hoş posterler basabilirsiniz ama ayrıca plastik ya da cam üzerine çok daha farklı şeyler de basabilirsiniz. Aynı şekilde moda alanı için tekstil baskısı da yapabilirsiniz ama öte yandan ses yalıtımı için de üretim yapmayı düşünebilirsiniz. Bu anlamda ses yalıtımını tekstil işiyle hallederek bunu bir binaya yerleştirirsiniz, işte endüstriyel baskı budur. Bugün Hannover’de gerçekleştirilen bu fuara bakacak olursanız Hannover Messe ile harika bir kombinasyon oluşturduğunu göreceksiniz. Hannover Messe büyük bir endüstri fuarı, hatta dünyadaki en büyüklerinden biri. Bir taraf endüstrinin sorunlarına çözüm ararken diğer taraf burada baskı sorunlarına endüstriyel çözümler arıyor, bu bizim için çok güzel bir fuar. Burada Mimaki sadece küçük bir solvent baskı firması değil, biz Mimaki olarak bu endüstride lideriz ve kendimiz için birçok teknoloji ürettik. Örneğin küçük format UV’yi geliştirdik, UV LED teknolojisini geliştirdik, SUV’yi geliştirdik, tekstil sektöründe de birçok şey geliştirdik. Mimaki her zaman yeni şeylerle ortaya çıkar ve sektörün lideridir. Bu fuar bizim liderliğimizi gösteriyor, endüstriyel baskıda lider olduğumuzu teyit eden bir fuar oldu.

Türkiye pazarının genel yapısını nasıl görüyorsunuz? Pazardaki yeni fırsatlar sizce nelerdir?

Mike Horsten:Bence, ofset ve flekso pazarı son 2 – 3 senedir inişte, özellikle de 2009’daki ilk krizden sonra bu iniş başladı. İşinizi kaybettiğinizde yeni fırsatlara gözünüzü çevirmelisiniz. Ticari baskıcıların en önemli avantajı büyük müşterileri tanıyor olmaları. Bu noktada yapabilecekleri en kolay şey bu müşterilerine posterlerini, süpermarket tabelalarını ya da ürünlerini basabileceklerini söylemek olacak. Günümüzde her ticari baskıcı için fırsat müşterilerinin ihtiyaçlarını tespit edip onlara çözümler konusunda öneriler sunmak olacak. Dijital teknolojiye yapılan yatırım fark oluşturuyor öte yandan geleneksel baskıda işin en büyük kısmını kâğıt fiyatı oluşturuyor. Burada baskı, iş haline geliyor ve baskı daha fazla gelir getiriyor. Şimdi söyleyeceklerim okuyucularınıza enteresan gelebilir; 7100 modelinde baskının bir sayfası 1 sente mal oluyor ve bunu muhtemelen 2 sente satıyorsunuz öte yandan, 7100 flat bed bir baskı makinesinde 1 metre kare baskı size 5 Euro maliyetle 12 Euro kazandırıyor. Bu 7 Euro, dolayısıyla %60 kâr anlamına geliyor. Ticari baskı sektöründe artık %60 kâr eden kimse kalmadı.

Türkiye’de bu alanda birçok baskıcı var. Flekso baskı yapıyorlar, promosyon malzemeleri basıyorlar… Türkiye’de bu alanda zaten bir fiyat mücadelesi var.

Mike Horsten:Bu kişilerin müşterileri yok ne yazık ki. Bildiğiniz gibi her yerde fiyat mücadelesi var, bu sadece Türkiye’de olmuyor. Müşteriyle birebir bağlantı kuruluyor mu? O halde müşteriyle olan ilişkiniz 20 tane rakibiniz olmasından daha önemli. Eğer bir firma ya da bir devlet kurumu bir ticari baskıcıyla 20 seneden uzun bir süredir çalışıyorsa başka birine kıyasla işi alma olasılığı daha yüksek. Ticari baskıcılar değerin baskı ya da çalışanları olmadığını anlamalı, değer mim3müşteridir. Firmanın değeri burada ve bunu kullanmalılar. İkimiz de şunun farkındayız; birçok ticari baskıcı telefonun başında müşterinin kendilerini aramasını bekliyor. Proaktif davranıp müşteriye gitmeliler, onlarla ihtiyaçları konusunda konuşmalılar ve kendi çözüm ve tekliflerini sunmalılar, sonuç olarak birlikte nasıl büyüyeceklerinin yollarını araştırmalılar. Mimaki’nin yeni sloganlarından birisi de “Birlikte Üretiyoruz”. Müşterinin de bunu benimsemesi gerekli, bir aile olmalıyız ve neler yapabileceğimizi birlikte düşünmeliyiz. Mimaki ürünlerini hep aile ürünleri gibi algılamışımdır çünkü eğer gerçeği düşünecek olursanız bir ortağınız olduğunda ona kolayca güle güle diyebilirsiniz ancak ortak yerinde amcanız varsa ona kolay kolay güle güle diyemezsiniz çünkü o hala sizin amcanızdır. Bu da aynı buna benziyor, 20 yıldır birlikte çalıştığımız müşterilerimiz var, artık bir aile olduk ve birlikte çalışmaya devam etmeliyiz, bu şekilde başarı yeniden yakalanabilir.

Son olarak, Türkiye’deki Pimms ile çok güzel bir işbirliği sürdürüyorsunuz. Bu işbirliği daha ileri noktalara taşınacak mı?

Mike Horsten:  Türkiye’deki distribütörümüz Selahattin Aygüler’in sahibi olduğu Pimms firmasıdır. Selahattin Aygüler, Mimaki için güzel şeyler yapıyor. Mimaki’nin Türkiye’deki konumundan memnunuz. İstanbul’da kurduğumuz teknik merkez gerçekten teknik eğitim alanında başarılı, burası aynı zamanda da bir demo merkezi. Burada Orta Doğu’dan, Rusya’dan ve diğer bölgelerden gelen distribütörlere Mimaki makineleri kullanma ve onarma konularında eğitim veriyoruz. Ayrıca bir de tekstil merkezimiz var. Burada tüm tekstil ürünlerine tek noktada buharlama, yıkama yapabiliyoruz. Genel olarak Türkiye pazarına baktığınızda büyük ve gelişen bir pazar olduğunu görüyorsunuz. Sadece tekstilin değil solvent baskının da büyüdüğü aşikâr. Flatbed baskının da ayrıca büyüdüğü görülüyor, bu anlamda Türkiye’den son derece memnunuz. Türkiye ekonomik krizden Avrupa’ya kıyasla daha az etkilendi. Türkiye bence harika bir biçimde büyüyor, sadece ihracat alanında değil iç pazarda da büyüyor. Bunu görmek gerçekten ilginç çünkü bence Türkiye önceden sadece ihracata odaklıydı anca günümüzde hem ihracat hem de iç pazara yönelik büyüme var ve dolayısıyla iç pazarda muazzam bir üretim yapılıyor. Türkiye’de insanlar daha yüksek kalite arıyorlar. Örneğin Türkiye’deki bazı dergileri ele alırsak Avrupa’daki birçok dergiden daha kaliteli olduğu görülüyor. Baskı merkezlerinde yapılan baskıların da gerçekten yüksek kalite olduğunu görürsünüz. Türkiye’de yüksek kalite talebi artıyor. Biz de bu anlamda mutluyuz çünkü Mimaki’nin makineleri kaliteli.

 

Print Friendly, PDF & Email