Nac Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adil Aydoğan:“Toptancılar Üreticiye Destek Olmalıdır”

Nac Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adil Aydoğan, 2013 yılını Dijital Tabela Teknik Dergisi okuyucuları için değerlendirdi. Sign Fuarı’nı değerlendirerek başladığımız söyleşide Adil Aydoğan, yeni foreks markası 4x’in çalışmaları ve hedeflerine ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

Piyasada yaşanan ciddi fiyat rekabetinin sektörün her kesimine zarar verdiğini söyleyen Aydoğan, bu noktada en çok üreticilerin zarar gördüğünü vurguladı.

4x markası ile ilk defa Sign İstanbul Fuarı’na katıldınız. Fuar nasıl geçti? Üretimde hangi noktaya geldiniz?

2012 yılı Türkiye’de tüm sektörlerde durgun geçti. Türkiye’de hatta dünyada yaşanan durgunluk 2012 yılındaki Sign İstanbul Fuarı’na da yansıdı. Fuara çok sayıda ziyaretçi geldi. Ama bu gelen ziyaretçinin ne kadarlık bir bölümü yatırım yaptı orası henüz belli değil. Nac Grup çatısı altında faaliyet gösteren Eurotech, Stetjet ve yeni markamız 4X, satıştan ziyade tanıtım amacıyla fuara katıldı. Üreteceğimiz ürünün kalitesini göstermek için güzel bir fırsat oldu. İkincisi, herkes foreks üretebilir ancak herkes renkli üretemez. Neden renkli üretemez diye soracak olursanız, renkli yapmak gerçekten çok zor bir iştir. Beyazı birçok firma üretebilir. Biz bunu üretmeyi başardık. Yine bu forekslerle UV makinelerde baskı yapılamıyordu. Bunu yapabilmek için Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirdik. Beyaz foreksle baskı yapabilmesi için testlerimizi tamamladık ve başarılı sonuçlar aldık. Bu noktada Sign İstanbul Fuarı’nda tanıtımlarımızı da gerçekleştirdik. 4X firmasının ürettiği beyaz forekslerin üzerine UV makineler rahat ve kolay bir şekilde baskı yapabilmektedir. Yine talebe bağlı olarak renkli foreksleri de çeşitlendirmeyi planlıyoruz. 

Beyaz foreksin yanı sıra renkli foreks üretiminizde olacak. Renkli forekslerin kullanım alanları ve fiyat politikanız hakkında bilgi verir misiniz?

Renkli foreksler genelde bölme ve zemin uygulamalarında kullanılmaktadır. Renkli zemin elde etmek için beyazın üzerine folyo yapıştırılıyor. Bu şekilde hem daha pahalıya mâl oluyor, hem de ekstra zaman kaybına yol açıyor. Dekotanın fiyatı kadar folya masrafı yapılıyor. Bizim gayemiz her zaman yapılamayanı yapmaktır. Şu an sektörde birçok arkadaşımız dekota üretiyor. Ama renkli dekotayı herkes üretmiyor. Biz yapılmayanı yapmaya çalışıyoruz. Bütün çabamız yeni ürün geliştirerek sektöre katkı sağlamak içindir. 

Ürünler pazara ne zaman çıkacak?

Fuarda yaptığımız tanıtım faaliyetleri özellikle yurt dışındaki ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Bu noktada oldukça sipariş aldık. Şu an test ve kalite kontrol süreçleri devam ediyor. %100 noktaya ulaştığımızda seri üretime başlayacağız. Tahminlerimize göre, satışa yönelik faaliyetlerimize yaklaşık bir ay içinde başlayabileceğimizi ön görmekteyiz. 

Satış ve pazarlama politikanız nasıl olacak?

Yüksek hacimli tüketim yapan son kullanıcılara ulaşmayı planlıyoruz. Yine toptancılara yönelik satışlarımız da olacak. Ancak toptancılar üreticilerden çok daha fazlasını kazanmaya çalışmayacak. Bu şekilde üretici ayakta duramaz. Toptancının buradaki bakış açısı, A firmasından olmazsa B firmasından alırım. Onlardan alamazsam Çin’den getiririm. Böyle bir toptancı bakışından üreticinin kendini koruması gerekir.

Sonuç olarak ürettiğimiz ürün kaliteli olmalıdır. Bu tesis ayakta kalmak için para kazanmak zorundadır. Yani yaptığımız yatırımın karşılığını almalıyız. O kazancı sağlayıp, yeni bir yatırım yapalım. Kendi fiyat politikamızı ortaya koyacağız. Biz ne ucuza satanla ne de pahalı satan ile rekabet edeceğiz. Biz kendi maliyetimize bakarak pazarda olacağız. Hiçbir zaman fiyat rekabeti içinde olmayacağız. Ürünümüze güveniyoruz. Sunduğumuz ürünün hak ettiği fiyatı ortaya koyacağız. 

Yurt içi veya yurt dışına yönelik bir satış hedefi belirlediniz mi?

Satış pastamız ürünü pazara sunduğumuzda yurt içi ve yurt dışı olarak şekillenecektir. Pazara arz ettikten sonra gelen talebi göreceğiz. Bu noktada yurt içi ve yurt dışı satışlarımız ortaya çıkacak.

Ama şunu tekrar ifade etmek istiyorum ki, biz toptancıların istediği gibi bir satış politikası içinde olmayacağız. Çünkü toptancı bugün bizden yarın başkasından bu ürünü temin edebilir. Üretici ayakta durmak için kendini korumalıdır. Korumak için kâr etmelidir.

Bir malın hem kalitelisi hem ucuzu olmaz. “Ucuzsa vardır bir illeti, pahalıysa vardır bir hikmeti” derler. Kaliteli istiyorlarsa kaliteliyi alacaklar, ucuzu istiyorlarsa ucuzu alacaklar. Hem ucuz hem kaliteli ürün olmaz.   

2013 yılında piyasalar nasıl geçecek? Sizin beklentileriniz nelerdir?

2013 yılında çok yüksek bir satış grafiği veya beklentisi içinde olmamak gerekir. 2012 yılına benzer şekilde geçeceğini tahmin ediyorum. Bankaların daha iyi kredi oranları sağlamaları gerekir. Bu kredilerin faiz oranları yüksek olursa hiçbir firma kendini döndüremez. Şu anda faiz oranları oldukça yüksek. Zaten reklam sektöründeki rekabet sınırları aşmaya başladı. Bu da bizim çalışma prensibimize uygun değil. Reklam sektörünün dışında pazara açılmak gerekir. Bizde bu yönde çalışmalar yürütüyoruz. 

Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

2013 yılının herkese hayırlı ve bol kazançlı geçmesini temenni ederim. Hiçbir firmanın fiyat rekabeti ile başka firmalara zarar vermemesi gerekir. Bu rekabet ortamı sonunda kimse ayakta kalamaz. Bu acımasız fiyat rekabetinde ayakta kaldığını zanneden de geriye doğru gitmektedir. Üretici olsun toptancı olsun, hiçbir firma fiyat rekabeti karşısında duramaz. Ticaret yapan tüm firmalar kazanmalıdır. Herkes birbirine destek olmalı ki, sektör bir noktaya gelsin. Toplantıcılara bu noktada önemli görevler düşmektedir. Bugün ordan alırım, öbür gün başka yerden alırım diyerek üreticiyi yok etmeye çalışmamalı. Aksine, toptancı parasını kazandığı üreticiye sahip çıkmalıdır.

Print Friendly, PDF & Email