Vira Dijital, SIGN İstanbul’da sektörle buluşuyor

Barkın Övüç: “SIGN İstanbul, gerek üretici gerek tedarikçi nezdinde ithalat ve ihracat vesilesi ile büyüme hayallerine boyut kazandıran, farklı kültürel düzeydeki ticari faaliyetleri tanıma ve yansıtma şansı oluşturan ve tabii ki küreselleşme sürecinde ekonomik faaliyetlere ivme kazandırması hasebiyle son derece önem arz eden bir başarılı bir organizasyon”

Vira Dijital, 21-24 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek SIGN İstanbul Fuarı’na katılıyor. Fuardaki standından HandTop’ın Hybrid makinesini sergileyecek. Ayrıca son dönemde ilgi odağı olan 70*100 cm ebatlı epson kafalı modelini sergileyecek. Farklı çözüm arayışında olanlara yönelik eko solvent dijital baskı çözümleri de Vira Dijital standında olacak. Bununla birlikte mürekkep çözümlerindeki yenilikler de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Fuarla ilgili olarak Vira Dijital Genel Müdürü Barkın Övüç, Dijital Teknik dergisinin sorularını yanıtladı.

SIGN İstanbul Fuarı’na sayılı günler kaldı. Bu yılda standınızda misafirlerinizle bir araya gelme fırsatı bulacaksınız. 2022 yılında gerçekleşen fuar oldukça başarılı geçmişti. Öncelikle bu seneki fuardan beklentileriniz neler olacak?

Barkın Övüç: Takdir edersiniz ki Türkiye’de dalgalı konjonktür dönemi tüm aşamaları ile kendini göstermektedir. Bu dalgalanmalar bir anda kendini canlanma şeklinde ifade edip heyecan yaratırken, bir de bakıyorsunuz politik seyirlerin eşliğinde buhran kaygılarını ön plana çıkartabiliyor. Tabii ki bu atmosferde kendini uluslararası alanda kanıtlamış olan SIGN İstanbul Fuar’ına katılım sağlamak bizim için büyük hayallerin ötesinde hem kendimiz hem de sektörümüz açısından bir sorumluluğu yerine getirmek şeklinde tezahür edecektir. Her şeye rağmen fuar katılımının düşük seviyede olmayacağını umuyor, günümüz koşullarını göğüsleyebilen müşteri kitlesi ile satışa dönük iletişimler kurabileceğimizi düşünüyoruz.

SIGN İstanbul Fuarı’ndaki standınızı ziyaret eden misafirler, hangi teknoloji ve ürünlerinizi bulacak?

Barkın Övüç: Bu sene standımızda iki adet UV makine sergileyeceğiz. Bilindiği üzere Vira Dijital olarak HandTop’ın distribitörlüğünü yürütüyoruz. UV makineler dijital baskı üreticilerinin tercih sıralamasında artan bir ivme ile yerini koruyor. Özellikle bu sene Hybrid makinelerin satışında ciddi bir artış gözlemledik. Bu nedenle 3.20’lik Ricoh Gen6 kafalı bir hybrid makinemiz standımızda yerini alacak. Ayrıca son yıllarda ilgi odağı haline gelen ve hemen hemen bir çok üreticinin makine parkuruna eklediği veya eklemek istediği promosyon amaçlı 70X100 ölçüsündeki UV makinelerimizden Epson kafalı modelimizi de standımızda sergiliyor olacağız. Tabii ki bünyemizde barındırdığımız eco solvent dijital baskı makinelerimizi de arayış içerisinde olan misafirlerimize de tanıtıyor olacağız.

Ziyaretçilerin büyük bir bölümü fuarda yenilik arayışında oluyor. Sizin fuara özel sunacağınız yenilikler olacak mı?

Barkın Övüç: Biraz önce de belirttiğim gibi Ricoh Gen6 kafalı makinemiz ön planda. Baskı kalitesi, hızı ve stabilitesini vurgulayarak Handtop bu yeni teknoloji ile rakiplerinin yanında kendini ön plana çıkarıyor.

Ve tabii ki bizim uzmanlık alanımız olan dijital baskı mürekkeplerimiz her yeni teknolojiye uyum sağlamak amacı ile daimi olarak yenileniyor. Özellikle UV’de Epson kafanın hem noktacık yapısına hem de ateşleme frekansına yüksek düzeyde uyum sağlayabilen Vjetmax UVLE ve Nutec R10 HYB boyalarımız kullanıcılarına ciddi oranda konfor sağlamış durumda. Mürekkeplerimizin performasını gösterebilmek için standımızda ayrıca 70*100 ebadında Flatbed UV baskı makinemizde sergilenecek.

Ayrıca Nutec markasıyla piyasaya sunduğumuz her türlü baskı kafasına uygun dijital baskı boyalarımız ile yurt içi ve yurt dışı piyasalarda etki alanımızı her geçen yıl daha da genişletiyoruz. Tabii ki bu başarıya ulaşmamızı sağlayan en önemli özelliğimiz çok ciddi oranda maliyetini göğüslediğimiz stok gücümüz.

Fuarda daha çok hangi sektörlerden ilgi bekliyorsunuz? Bununla birlikte yurt içi ve yurt dışı ziyaretlerine ilişkin beklentileriniz nasıl?

Barkın Övüç: Bizler her ne kadar açık hava reklamcılığı adı altında bir araya gelsek de sunduğumuz teknolojiler gereği farklı sektörlerin de ilgisini çekebiliyoruz. Artık UV baskı teknolojileri cam sanayi ve mobilya endüstrisi gibi birçok alanda da varlık gösterebiliyor. Bundan mütevellit reklam sektörü haricinde birçok sektörün SIGN İstanbul’a ilgi duyabileceği kanaatindeyim.

Tabii ki bugünkü şartlar birçok bireysel hesaplamayı ön plana çıkarıyor. Buradan hareketle fuar maliyetlerini hem katılımcı hem de ziyaretçi bazında üstlenmek her ne kadar güç olacak olsa da, fuarın atmosferini yaşamak, planlara etkisini keşfetmek, ilgili herkesin arzu ettiği bir durum. O nedenle katılım konusunda geçen yıla göre bir düşüş olacağını düşünmüyorum. Arzu edilen ziyaretçi sayısına, hem yurt dışından hem de yurt içinden katılacaklar ile ulaşılacağını düşünüyorum.

SIGN İstanbul Fuarı’nın sektör üzerindeki etkisi hakkında neler söylemek istersiniz? Fuarın sektör açısından öneminden bahseder misiniz?

Barkın Övüç: SIGN İstanbul sektörümüz ve ülkemiz açısından tartışılmaz bir öneme sahip. Uluslararası alanda varlık bulmaya çalışan her aktöre sınır kapılarını beklenenin ötesinde aralayan bir fuar. Gerek üretici gerek tedarikçi nezdinde ithalat ve ihracat vesilesi ile büyüme hayallerine boyut kazandıran, farklı kültürel düzeydeki ticari faaliyetleri tanıma ve yansıtma şansı yaratan ve tabii ki küreselleşme sürecinde ekonomik faaliyetlere ivme kazandırması hasebiyle son derece önem arz eden bir fuar.

Döviz kurlarındaki artış piyasaları oldukça olumsuz etkiledi. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörüne ve firmanıza olan yansımaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Barkın Övüç: Bizim piyasamızın en büyük handikapı; döviz ile satış yapıp uzun vadede TL ile tahsilata dayalı bir alışveriş sistemine tabi olması. Dolayısı ile daimi olarak döviz kurlarında artan oranda artış sektörümüzü derin bir şekilde olumsuz yönde etkilemektedir. Tedarikçi yönünden baktığımızda hal böyle iken, üretici açısından da artan döviz kurları yıllık anlaşmalara dayalı olarak yürütülen ticari faaliyetleri maliyet artışları nedeni ile ciddi oranda sekteye uğratmaktadır. Bu etkilerden mümkün olduğunca uzak kalmak amacı ile uzunca bir süredir sektörümüzde zor olanı yapıyor ve ticari faaliyetimizi peşin satış stratejisine dayalı olarak yürütüyoruz. Böylelikle tehlike çanlarını kendimizden mümkün olduğunca uzak tutuyoruz. Sadece ithalatçı değil ihracatçı kimliğimizle de faaliyet gösterdiğimizden ötürü, ekonominin, firmamıza yansıması muhtemel olumsuz etkilerini de absorbe etme şansı buluyoruz.

Daha stabil piyasa koşulları ile birlikte yatırım iştahı aratacaktır. Bunun oluşması için öngördüğünüz bir zaman dilimi var mı? SIGN İstanbul Fuarı bunun için bir başlangıç olabilir mi?

Barkın Övüç: Günümüz ekonomi koşullarında bir zaman dilimi zikretmek pek kolay değil. Maalesef sektörümüze derin bir dokunuş sağlayan en büyük etken bankacılık sistemi. Kredilerin sermaye birikimi ve verimlilik üzerine etkilerine bakacak olursak, günümüz kredi politikaları sektörel büyümenin önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Açıkhava Reklamcılık Sektöründe yatırım faaliyetlerini kredilendirmeden yürütmenin zorluğunu net olarak ifade edebilirim. İhtiyaç duyulan güven ortamı sağlandıktan sonra eminim stabiliteden bahsetme şansımız olacaktır. Her şeye rağmen umuyorum ki SIGN İstanbul en azından bu atmosferde dahi krizi fırsata çevirmeyi başaranları bir araya getirecek ve beklenenin üzerinde verimli bir fuar geçirmemize vesile olacaktır.

Fuar vesilesiyle endüstriyel reklam sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sektörümüzün tüm aktörlerine sevgilerimizi sunuyor, beklentilerinin karşılandığı, verimli bir fuar geçirmelerini temenni ediyoruz…

Print Friendly, PDF & Email