Tag Archives: yazarlar

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Dil ve Gönül

Prof. Dr. İsmail Kaya
Fertler, gruplar ve toplumlar olarak dilimize hâkim olamıyor ve birbirimizle pek anlaşamıyoruz. Dillerimiz fırın küreği gibi. Lâkin, “dil yâresi”ndeki mecâzla, bir türlü gönüllere giremiyoruz.
Bazen de, dil ve söylemler, fillerin eğitiminde olduğu gibi, müşteriler olarak ve toplum olarak sahip olduğumuz büyük gücü kullanmaktan, maksadımıza ulaşmaktan bizleri mahrum edebiliyor.
Yavru filleri kısa bir zincirle ayağından kazığa bağlarlarmış. Adım adım zinciri uzatır, daha geniş bir alanda dolaşmasına izin verirlermiş. Zamanla, koca fil duruma alışır, bebeklikten kalan bir hisle, zincir yerine bir ip, demir kazık yerine bir çıtayla bile zaptedilir hale gelirmiş.
Popüler kültür ve medya da bir aşamadan sonra pek çok alanda “filin ipi” gibi çalışıyor, hepimizi kuşatıyor. Hedeftekilerin pek azı, şayet nasibi de varsa, akılları ve gönülleriyle ipleri koparmayı başarabiliyorlar.

Dijital Hayat….

Ümit Çetin

Gelişen teknoloji bize verdiği bu imkanlardan diğer sektörlerinde faydalanmaya başladığını takip ediyoruz. Bugün reklam sektöründen sonra matbaa, tekstil ve endüstriyel sektörlerde de dijital baskı teknolojisi ciddi önem kazanmaya başladı. Dijital baskı teknolojilerinin en önemli faydaları üretim hızlarının artması, ön maliyetlerin (kalıp, film vb.) azaltılması, üretim oranının ayarlanabilmesi, firelerin azaltılması, düşük yatırım maliyetleri ve istihdam maliyetlerinin düşüklüğü sıralanabilir.

Hal böyle olunca artık düşünce yapımızı ve mantelitemizi de geliştirmek zorundayız. Bugün bir makinesi olan tüm meslektaşlarımız kendilerini semtlerinde dijital baskıcı olarak tanımlarken tekstil gibi ülkemizin en önemli lokomotif sektöründe 5-30 makine arasında parkura sahip işletmeleri nasıl tanımlanmalıyız? Yani kısacası reklam sektörün de dijital baskıcılıkta teknolojiye yenip düştü ve el değiştiriyor. İşte bu değişimin neresinde kalacağız?

Gelecek; Tek kişilik firmalarda mı? Çoklu Ortaklıklarda mı?

Şafak Aydoğan

Geçmiş, yaşanmışlıkların bize bıraktığı anılardan ibaret bir zaman dilimidir. Güzellikleri anar, kötülükleri hatırlamak bile istemeyiz.

Şu an ise, hala ne olacağını bilmeden umut ile yaşadığımız zaman dilimidir. Hep daha iyiye ulaşmak için çabalarız.

Gelecek ise, hep hayallerin olduğu, hayallerimizin bile ötesinin olacağı zaman dilimidir.

Açık hava reklam sektöründe de biz Türkler, “Küçük Olsun Benin Olsun” şeklinde büyümedik mi?

Bu düşünme tarzı Türkiye’de Birçok KOBİ firmanın olmasını sağladı ve bir dinamizm kattı.