Category Archives: Söyleşi

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Birleşik Akrilik 2017’deki Dev Yatırım Planını Hazırladı

Birleşik Akrilik, Düzce’de 9 bin metrekarelik fabrikaya sahip. Bu tesisin hemen yanında yine 9 bin metrekareden oluşan bir fabrikayı satın alarak tesisinin büyüklüğünü 18 bin metrekareye çıkardı. İlave tesiste, uzun zamandır planladığı yatırım projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

 Dijital Teknik Dergisi olarak Birleşik Akrilik’ten Şenol Çelik ile çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Hem içinde bulunduğumuz süreci, hem de geleceğe yönelik projeleri ele aldık. Birleşik Akrilik, 2017 yılında yeni bir yatırıma hazırlanıyor. Konunun detaylarını Şenol Çelik, Dijital Teknik okuyucuları için açıkladı.

Öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Birleşik Akrilik sektörümüzün tamamının tanıdığı, bildiği ve çalışmalarını takdir ettiği önemli firmalarımızdan birisidir. Çok önemli süreçlerden geçiyoruz. En sıcak konulardan başlayalım. 15 Temmuz öncesi ve sonrasına yönelik görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Şenol Çelik: Malumunuz üzere 15 Temmuz Türkiye için kara bir geceydi. Piyasaların ivme kazandığı, işlerin yoluna girdiği zamanlarda Türkiye’de her zaman karışıklık çıkarmak istenmiştir. 15 Temmuz hareketlenen piyasalarabir frenleme yaptı. O dönem düşündüğümüz bazı yatırımları kısmen bir süre erteledik. Ancak bugün geldiğimiz noktadaki normalleşme süreciyle birlikte bu ertelediğimiz yatırımları hayata geçirmeye başladık.

Yaşadığımız sürecin olumsuz etkilerini hızlı bir şekildeüzerimizden atmaya başladık.Piyasaların hızlı bir şekilde toparlanıp, eski ivmesine kavuştuğunu gözlemliyoruz. Bu durumu Türkiye’nin güzel bir başarı olarak görebilir miyiz?

Şenol Çelik: Türkiye ekonomisi bu tip olaylardan etkilenmiyor. Yani eskiden olduğu gibi bir kitap atıldığında faizlerin yükseldiği, ekonominin dibe vurduğu bir dönem yaşamadık. Bundan sonra da yaşamayız. Türkiye’nin ekonomisi güçlü temeller üzerine oturtuldu. Ekonomi piyasaları, kendi dışındaki sorunları kriz olarak adlandırmıyor. Piyasaların oldukça güçlü olduğunu bir kez daha gördük. Ekonomimiz bu süreçte, hızlı bir şekilde toparlanıp tekrar eski günlerine kavuşmaya başladı. Üçüncü çeyrek dilimi biraz durağan şekilde geçirdik. Ancak dördüncü çeyrek çok hızlı başladı.Çünkü herkes normal hayata dönüş yaptı. Önümüzdeki sene 2016 yılından kesinlikle çok daha güzel olacak. Kredi derecelendirme kuruluşlarının olumsuz görüşlerine rağmen Türkiye ekonomisi güçlenmesini sürdürüyor.Türkiye hem içerde hem de dışarda gerçekten bir savaş yürütüyor. İçinde bulunduğumuz bu pozisyona rağmen Türkiye’nin güçlenmesi bizi sevmeyenleri tedirgin ediyor. 15 Temmuz gecesiyaşadığımız darbe girişiminin izlerini ertesi günü silmeyi başarmış bir millete sahibiz.Yani 16 Temmuz sabahı yurtdışından birisi gelse ve ona darbe olduğunu söyleseniz inandıramazsınız. Bütün AVM’ler, mağazalar, cafeler, restarantlar hepsi açıktı. Herkes gitmek istediği yere rahatlıkla gidip, gezip alışveriş yapabiliyordu. Böyle bir süreci Avrupa’nın hangi ülkesi yaşasa büyük sarsıntı geçirirdi.Yani Türkiye’nin görüntüsü sağlam. Değerlendirme kuruluşlarının veya yurt dışındaki yorumların önemi yok. Türkiye ekonomisinin çok sağlam temeller üzerine oturtulduğunu biz çok iyi biliyoruz. İşte bu sebeplerle biz 2017 yılında çok daha iyi olacağımıza inanıyoruz. Avrupa’nın neresine giderseniz gidin bu kadar inşaat vinçlerinin çalıştığı başka bir ülke göremezsiniz. İstanbul’da harfiyat kamyonyüzünden trafik tıkanıyor. Her yerde inşaat var. Ama bardağın öbür tarafından bakarsanız, inşaat sektöründe çalışan iş gücünün 2 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte 300’e yakın alt sektörü domine ediyor. Karayollarına bakarsanız çok tır’ın mal getirip götürdüğünü görürsünüz. Bir ülkenin yollarında kamyonlar ve tırlar varsa o ülkede işler yolundadır. Örneğin 2001 yılında yollarımızda ne tır vardı, ne kamyon vardı.Bu göstergeler bizim önümüzdeki seneden neden umutlu olduğumuzun delilleridir. Ben kendi tahminimi söyleyeyim; 2017 yılında 2016’nın % 20 üzerinde iş yapacağız.

2017 yılında % 20 büyüme hedeflediğinizi ifade ettiniz. Bu büyümeyi yakalamak için yeni yatırımlarınızı hayata geçireceğinizi anlıyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Şenol Çelik: Evet, Birleşik Akrilik olarak Düzce’de yaklaşık 9 bin metrekareden oluşan bir tesise sahibiz. Kısa bir süre önce tesisimizin hemen yanında yine 9 bin metrekareden bir fabrika satın aldık. Böylece 18 bin metrekarelik bir tesise sahip olduk. Bu yeni fabrikayla ilgili planladığımız bazı yatırımlar var. Bunları hayata geçirmeyi planlıyoruz. Böylece hem kapasitemizi artırmış olacağız hem de uzun zamandır planladığımız bir yatırımı gerçekleştireceğiz. Bildiğiniz gibi biz şu an cast akrilik üretimi gerçekleştiriyoruz. Yeni yatırımla birlikte Extruder Akrilik üretimine başlayacağız. Bu üretimle ilgili makinelerin siparişlerini verdik.Bu makineler dünya markalarının kullandığı makinelerdir. 2017 yılının son çeyreğinde üretime başlanmış olacak.Üretimden çıkacak ürünlerin tamamı birinci kalite olacaktır. Dünyanın her yerindeki standartlara uygun bir üretim tesisine sahip olacağız.Yine 2023 hedefleri doğrultusunda 3 adet Extruder makinesine yönelik yatırımımız olacak. Böylece dünyanın sayılı markaları arasında yerimizi almayı hedefliyoruz. Sloganımız “Bas deyince akrilik, akrilik deyince Birleşik Akrilik akla gelir”… 32 senedir akrilik üretiyoruz. Piyasaların hangi ürünü istediğini çok iyi biliyoruz. Tam piyasaların istediği ürünü ortaya çıkaracağız.Sektöre ciddi manada katkımız olacak.

Yeni yatırımlarınızın şimdiden hayırlı olmasını temenni ederiz. Bu ürünleri tanıtımı için fuarlara katılmayı düşünüyor musunuz? Bu yıl SIGN İstanbul Fuarı’nı ziyaret ettiniz mi? Fuarlara bakışınız nasıl?

Şenol Çelik: Fuarları ziyaret ediyoruz. SIGN İstanbul Fuarı’nı da bu yıl ziyaret ettik. Bu yıl fuarda yer almadık. Firma prensibi olarak yeni bir ürünle fuara katılmayı doğru buluyoruz.Son katıldığımız fuarda belki de dünyada ilk defa yapılan LED uyumlu akrilik üretimimizi tanıtmıştık. Türkiye sign konusunda yatırım, makine, kapasite anlamında Avrupa’nın ilk birkaç ülkesi arasında yer almaktadır.Türkiye’deki reklam üreticisi firmalarının makine parkurlarını Almanya’nın merkezinde nadir görürsünüz.Her zaman daha iyiyi hedeflemeliyiz. Türkiye’ye yakışan SIGN İstanbul Fuarı’nın katılımcısının ve ziyaretçisinin yarısının yabancı olmasıdır. Katılımcı ve ziyaretçi sayısının da bugünkü rakamların üç katına çıkması hedeflenmelidir. Bizde yeni ürünlerimizle önümüzdeki yıl SIGN İstanbul Fuarı’nda yerimizi almayı planlıyoruz. Hedefimiz sıcak satıştan ziyade, yeni piyasaya çıkacak ürünlerimizi tanıtmak olacak.

Fespa Eurasia ile ilgili düşüncemi de şöyle açıklayayım. Avrupa’da sign alanında birkaç fuar yapılıyor. Türkiye’de de iki tane fuar olabilir. Aslında Türkiye’deki iki fuarın teknik altyapısına bakarsanız dünyadaki karşılığı iki farklı sektördür.Örneğin Almanya’daki bir fuarda reklam sektöründe kullanılan tüm ürünler vardır. Ancak FESPA’nın bu noktada vizyonu daha farklı. FESPA’yı biraz daha dijital bir fuar olarak görüyorum. FESPA’nın da yurt dışı katılım ve ziyaretçi konusunda eksiklikleri var. FESPA uluslar arası bir marka olarak buraya hem yabancı katılımcıyı hem de yabancı ziyaretçiyi getirebilmelidir. Türkiye, FESPA’nın dünya genelindeki fuarları arasında en çok takip edilen birinci fuar haline gelmeli.

Okuyucularımıza bir mesajınız var mı?

Şenol Çelik: İçinde bulunduğumuz sign sektörü çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Önceden tabela iki malzemeden yapılırdı. Birincisi sac tabela başında büyük ustalar vardı. Aslında hepsi birer ressamdır. Birde ışıklı tabelalar vardı. Işıklı tabelayı yapmak ayrıcalıktı. Işıklı reklamlar sadece İstanbul’da görülürdü. Bugün Dijital Teknik Dergisi’ni elime aldığımda her sayfasında başka bir ürün görüyorum. Bunun yanında dünyayı da güncel olarak takip ediyoruz. Dünyada kullanılmaya başlayan bir ürün eş zamanlı olarak Türkiye’de de kullanılıyor. Geçmişte bankalar, eczaneler gibi belirli yerlere hizmet verirken, bugündünya markalarının Türkiye’ye gelişiyle birlikte çok geniş bir kitleme hizmet vermeye başladık. Bu markalarda dünya standardına uygun kaliteli ürün talep ediyor.

Tavsiyem şudur; “Yerel Kalmamak lazım”… Avrupa kalite standartları en yüksek ülkelerdir. Üretim düşüncesi akla geldiğinde bu ürünün Avrupa’nın merkezinde satabilecek bir ürün olması gerekir. Bunu düşünüp planladığınız gün önünüz her zaman açık olur. Avrupa kalitesinde mal üretmeliyiz. Herkes bu bakış açısıyla üretim yaparsa, çok kısa sürede dünyanın en iyi markaları Türkiye’den çıkar. “Ürünümü Avrupa’nın merkezinde satarım” diyebilenler korkmasın. Çünkü tüm samimiyetimle söylüyorum ben öyle yapıyorum.Bunu yapabilen herkes dünyanın her yerine mal satabilir.

Mat Kağıt ZÜND GS ile Fespa Eurasia’da

Metin Gönülkırmaz: “ZÜND Dijital kesim cihazlarını ön plana çıkartan özelliği çok çeşitli materyalleri çok yüksek kalitede ve hızlarda kesebiliyor olmasıdır”

Mat Kağıt, Fespa Eurasia Fuarı’ndan ana teması ZÜND G3 dijital kesim cihazıyla yerini aldı. Fuarda ZUND ile birlikte Dekota, Re-Board, Akrilik levha, kağıt ve kendinden yapışkanlı Avery Dennison folyo tam ve yarım kesim uygulamalarını gösterecek. Mat Kağıt A.Ş. Satış ve Pazarlama Müdürü Metin Gönülkırmaz konuyla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı.

SIGN İstanbul Fuarı’nın ardından Fespa Eurasia Fuarı’nda da yerinizi aldınız. Bu fuardan beklentileriniz nelerdir? Fuarın nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz?

SIGN İstanbul Fuarı’nın ardından Fespa Eurasia 2016 Fuarı’na katılıyoruz. İlk bakışta fuarın çok başarısız geçeceği yönünde beklentiler hakim olsada, biz üretime focus olmuş, kurumsal ve uluslar arası çalışan müşterilerimizin işlerinin devam etmesi ve bu müşterilerimizde büyüme trendi ile beraber ilerlemekteyiz.

Mat Kağıt çok geniş bir ürün yelpazesine sahip. Bu doğrultuda ziyaretçilerle buluşturacağınız çözümler neler olacak?

Bu yıl standımızın ana teması ZÜND G3 dijital kesim cihazımız olacak. Fuarda sergilenecek makinemiz ile Dekota, Re-Board, Akrilik levha, kağıt ve kendinden yapışkanlı Avery Dennison folyo tam ve yarım kesim uygulamalarını göstereceğiz. ZÜND Dijital kesim cihazlarını ön plana çıkartan özelliği çok çeşitli materyalleri çok yüksek kalitede ve hızlarda kesebiliyor olmasıdır. Bu sebeple Fespa Eurasia 2016 da bu özellikleri ön planda tutup, bu özellikleri göstereceğiz.

Fuarda sunumu yapacağınız ZÜND ürününüzde ilk defa lanse edeceğiniz çözümleriniz ve ürünleriniz olacak mı?

Reklam sektöründe yoğun olarak tercih edilen ZÜND G3 Dijital Kesici modelimiz ile ilgili çok önemli yeniliklerimiz bulunmakta. ZÜND G3 Tam Otomatik Uç Değişim Sistemi ARC. İlk olarak Drupa 2016’da müşterilerimize sunulmuş ve çok büyük ilgi görmüştü. Sektörümüzde, yoğun olarak kullanılan sert levhaların işlenmesinde (Pleksi, MDF, Saf Alüminyum, kompozit, Forex vb…), CNC router sistemine sahip kesim masaları kullanılmaktadır. Sert levhaların işlenmesinde delme, kanal açma, “V” kanal açma, kazıma, gravür ve parlatma gibi ihtiyaçları gerçekleştirmek için kesim uçları manuel olarak değiştirilmektedir. Manuel uç değişimi oldukça zahmetli ve zaman alan bir işlemdir. ZÜND G3 tam otomatik router sistemi ”ARC” ile 7 adet farklı kesim bıçağı makine şarjör ünitesine yerleştirilir ve tüm farklı işlemler tam otomatik olarak gerçekleştirilir. Makine, planlanan iş doğrultusunda işlem sırası gelen kesim ucunu otomatik olarak alır, kullanır, temizler ve şarjör ünitesine bırakır. Şarjör ünitesine yerleştirilen 3 adet yedek uç ile 7/24 üretim sıfır zaman kaybı ile gerçekleşir. ZÜND G3 Tam Otomatik Uç Değişim Sistemi ”ARC” ile %200-300 oranında verimlilik artışı sağlanarak, manuel uç değişimlerinde ortaya çıkabilecek riskler ve fireler önlemektedir. Küçük ebat sonlandırma ihtiyacı olan firmalar ve kopyalama merkezleri için üretilen ZÜND S3 Dijital Kesici modelimiz ise, arkasında bulunan otomatik besleme ünitesine paleti ile yerleştirilen tabaka ürünlerin, besleme, kesim ve toplamasını tam otomatik olarak gerçekleştirmektedir. Toplama ünitesinde kullanılan Robot sistem,  kesilmiş ürünleri ayrı ayrı istiflemektedir. ZÜND S3 modelimizde de küçük ebat sonlandırma ihtiyaçları tam otomatik olarak gerçekleştirilmekte ve verimlilik ve üretim kapasitesi konularında sektörün standartlarını sürekli yukarıya taşımaktadır.

SIGN İstanbul Fuarı’na ait satışa yönelik geri dönüşler oldu mu?

SIGN İstanbul Fuarı’nda HP ve ZÜND markalı ürünlerimizin sunumlarını yapmıştık. Tüm ürün çeşitlerimiz için gerçekleşen bu organizasyonda fuarda kurulumunu gerçekleştirdiğimiz cihazların satışları gerçekleşmiş olup, müşterilere kurulumları yapılmıştır.

Prodigital ITMA ASIA Fuarı’nı takip etti

İbrahim Tekeş: “Tekstil alanında dijital baskının en çok kullanıldığı yerlerden biri Türkiye’dir. Türk tekstilcisi dijital baskının getirdiği çeşitliliği ve hızı çabuk kabullendi ve dünyayla beraber hızlı yatırımlar yaptı”

Prodigital, Çin’de düzenlenen ITMA ASIA Fuarı’nı takip etti. Hem Türkiye temsilcisi olduğu markalardaki gelişmeleri hem de sektörde yaşanan yenilikleri izlemek için ziyaret gerçekleştiren Prodigital Genel Müdürü İbrahim Tekeş, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Çin’de düzenlenen ITMA ASIA Fuarı’nı takip ettiniz. Dergi okuyucularımız için fuara ait izlenimlerinizi paylaşabilir misiniz? Nasıl bir fuar geçti? Katılımcı ve ziyaretçi bazında bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Shanghai’da düzenlenen ve ITMA’nın Avrupa’da yaptığı fuardan sonra tekstil sektöründe en önemli olmasını hedeflediği fuarı ekibimizle beraber ziyaret ettik. Fuardaki ilk izlenimimiz, fuarın tekstille alakalı tüm sektörleri içine alarak büyüdüğünü gördük. Tekstil aksesuarlarından ve bunları üreten çok çeşitli makinalardan dev yıkama ve buharlama ünitelerine kadar bir çok makine sistemi sergilendi. Tüm tekstil sistemlerinin dijital baskılı hale geldiğini gördük. Tişort, giyim sektörü, ev tekstili, etiket sektörü, perde ve mefruşat sektörü, döşemelik kumaş, deri ve suni deri sektörü battaniye ve halı sektörü, hasır kumaş sektörü tamamen dijitali kullanır hale gelmiş durumda. Klasik tekstil üretim sistemleri yerini dijital tekstil üretim sistemlerine bırakıyor. Klasik üretim sistemleri ve dijital sistemlerin entegre çalıştığı alanlarda mevcut. Fuar alanının%50’lik kısmı iplik, kumaş vb. üretim yapan sektörlere ayrılmış durumdaydı. Kalan %50’lik alanın dijital baskı sistemlerine ve ön işlem son işlem sistemlerine ayrılmış olması tekstil sektöründeki hızlı değişimi göstermektedir. Prodigital olarak bizim için fuar çok iyi geçti. Sektörlerle ilgili yenilikleri görmenin yanında üreticilerle bazı konularda fikir alışverişlerinde bulunduk. Çalıştığımız bazı firmaları yeni teknolojilere yönlendirdik. Katılımcılar açısından baktığımızda birçok firma fuarda yer aldı. Fakat son zamanlarda aynı konuda dünyanın her yerinde fuar sayısı çoğaldığı için bazı firmalar sadece tanıtım amaçlı olarak fuara katıldılar. Bazı firmalar hiç katılmadı diyebiliriz. Avrupa’dan birçok firmanın bu fuara katılımcı olması rekabeti ve kaliteyi daha çok yukarıya çekmiş durumdaydı. Ziyaretçi bazında baktığımızda dünyanın her yerinden ziyaretçiler vardı. Özellikle Hindistan ve Türkiye’den ziyaretçiler çoğunluktaydı. Zaten bu fuar tüketiciye değilde yatırımcıya hitap ettiği için profesyonel ziyaretçiler ziyaret etti. Türkiye’den birçok firmanın katılımcı olması bizleri hem gururlandırdı hemde ülkemiz insanının makine üretimi konusunda çok üst noktalara ulaştığını gösterdi. Dünyanın en büyük fuarlarında ülkemizi gururla temsil eden bu firmaları Türk milleti adına yürekten kutluyorum.

Dijital tekstil baskı pazarı hızlı bir şekilde gelişim gösteriyor.  Teknolojik anlamda dikkat çeken yenilikler gözlemediniz mi?

Dijital tekstil baskı pazarı hızla büyüyor ve çeşitleniyor. Tabiki bu pazardaki gelişmeleri incelerken sınıflandırmayı doğru yapmamız gerekmektedir. Teknolojik anlamda en basit şekilde sınıflandırma yapmamız gerekirse;

1.Küçük format dijital tekstil baskı sistemleri; Daha çok kişisel ürünlerin üretildiği veya promosyona yönelik ürünlerin üretildiği küçük yazıcıların ve preslerin kullanıldığı dijital sistemler.

2.Orta format dijital tekstil baskı sistemleri; Fason üretime yönelik orta formatta (110 cm-160 cm) dijital baskı kullanıldığı dijital sistemler. Daha çok transfer baskıcılar ve az üretim yapan direkt baskıcılar bu sınıfta yer almaktadır.

3.Geniş format dijital tekstil baskı sistemleri; Ev tekstili, perde sistemleri ve bayrak baskı sistemleri (260cm – 320cm) yönelik dijital tekstil baskı makinaları.

4.Endüstriyel Tekstil dijital baskı sistemleri; Bu grupta klasik sistemde hızlı üretim yapan kumaşçıların kullandığı hızlı dijital baskı sistemleri yer almaktadır. Daha çok boyahanelerin kullandığı hızlı makine sistemleridir. Son yıllarda hatta single pass dediğimiz makinalara tekstil sektöründe kullanılmaya başlamıştır.

Bütün bunların ışığında teknolojik gelişmelere baktığımızda konvansiyonel sistemlerin yavaş olanları devredışı kalırken hızlı konvansiyonel sistemler dijital sistemlerle entegre ve birbirini tamamlayıcı olarak kullanılmaktadır.

Türk tekstil yatırımcılarının dijital baskıya bakışı nasıl? Dijital tekstil, konvansiyonel baskının yerini alabilir mi? Bu anlamda bir öngörünüz var mı?

Türk tekstil sektörü dünyada kendini kabul ettirmiş bir alan olduğu için tüm yenilikler Avrupa’dan bile önce Türkiye’de kullanılmaktadır. Tekstil alanında dijital baskının en çok kullanıldığı yerlerden biri Türkiye’dir. Türk tekstilcisi dijital baskının getirdiği çeşitliliği ve hızı çabuk kabullendi ve dünyayla beraber hızlı yatırımlar yaptı. Avrupanın ve bölgenin en büyük konvansiyonel baskıcıları Türkiye’de bulunmaktadır.Konvansiyonel baskıcılar yavaş yavaş dijitalleşmeye başladılar diyebiliriz.Teknolojinin iyice gelişmesiyle beraber bu klasik baskı sistemlerine entegre dijital sistemler eklenerek hız, çeşitlilik ve maliyet dengeleniyor. Beş yıl sonra gelişmiş ülkelerde ve Türkiye’de tekstil sektörü ve tüm baskı sektörleri dijital hale gelecek. On yıl sonra tüm dünyada konvansiyonel baskı sistemleri yerini dijitale bırakacak.

Türkiye Distribütörü olduğunuz markalarda yaşanan yenilikler hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye’de distrübütörü olduğumuz uluslararası birçok marka bulunmaktadır.Bunlardan Tekstille ilgili olanlar;

Mutoh: Mutoh bir Japon firmasıdır ve Tekstilde 60cm’lik dijital baskı ve kesim makinalarından 320cm’lik dijital baskı makinalarına kadar çok geniş bir yelpazede ürünler sunmaktadır.Mutoh’un bu yılki yenilikleri ise daha hızlı süblime transfer baskı makinaları ve direkt pamuklu kumaşa pigment baskı makinasıdır.

Dilli: Dilli bir Güney Kore firmasıdır ve UV, etiket ve tekstil sektörüne yönelik geniş format dijital baskı sistemleri üretmektedir. Teknik tekstil,perde,tül,kaplamalı pvc ve pamuklu kumaşlar,deri,suni deri gibi malzemelere baskı yapan endüstriyel tip hızlı makinaları mevcuttur. Makinalar 160cm’den 500cm’ye kadar genişlikte ve saatte 250m2 hızlara ulaşabilmektedir.

3.Gongzheng Group: Gongzheng Uzakdoğu’nun dünya çapında üretim yapan ve dijital baskı sektöründe yirmi yıldan fazladır makine üreten uluslararası bir firmadır. Özellikle geniş formatta (200cm-320cm-500cm) güçlü ve hızlı makinaları mevcuttur. Geniş ende kağıt baskı ve kumaş baskıda dünyanın en hızlı makinalarını üretmektedir. Özellikle Fuji Dimatix baskı kafalarıyla üretilen yeni makinalar çok ilgi çekmektedir.

Ayrıca dünyada ilk olarak üretilen ve Türkiye’de de kurulan Dijital oval printer (Dijital Emprime) oldukça tekstil sektöründe ilgi çeken bir makinadır.

4.Aristo: Aristo 155 yıllık bir Alman firmasıdır. Dijital kesim sektörüne yönelik makinalar üretmektedir. Çok geniş bıçak ve kafa sistemine sahip makinamız 100cmx130cm den 500cmx500cm’e ve 800cm’e kadar ebatları bulunmaktadır. Ayrıca Aristo’da konveyörlü ve kameralı sistem makinalarda mevcuttur.

5.Protexjet: Protexjet uluslararası tescilli bir Prodigital markasıdır. Protexjet kumaşa direkt baskı makinaları ve halıya dijital baskı makinaları üretmekte ve uluslararası firmalara ürettirmektedir. Ayrıca tekstil dijital baskı ön işlem ve son işlem makinaları üretmekte ve ürettirmektedir.

Yatırımcılar neden sizin ürünlerinizi tercih etmeli? Çözümlerinizin yatırımcısına ve kullanıcısına sağladığı avantajlar nelerdir?

Yatırımcıların bizi tercih etmelerindeki en önemli sebep bizce istikrarlı ve güçlü bir firma olmamız, tekstille ilgili teknolojiyi çok iyi bilmemiz ve yetişmiş alanında uzman birçok personele sahip olmamız. Makina konusunda en önemli şey teknik servisin gücüdür. Prodigital bulunduğu sektörlerde teknolojiye ve insana yatırım yaparak rakipler karşısında müşterilere hizmet noktasında en önde bulunmaktadır.

Herhangi bir makinayı satışa sunmadan önce aylarca hatta yıllarca Ar-Ge yaptığımız durumlar bulunmaktadır. Müşterilerimize pahalı veya hızlı olan üründen ziyade ihtiyacına uygun ürünler sunuyoruz. Örneğin 160cm’lik makine ile işlerini görebilecek bir firmaya 500 cm‘lik bir makine önermiyoruz. Müşteriyi kandırmanın kendimizi kandırmak olacağını biliyoruz. Günü geçmiş teknolojileri müşterilere sunmuyoruz ve elimizde varsa onları da imha ediyoruz. Daima günün geliştirdiği son teknoloji makinaları satıyoruz.

Satış ve pazarlamaya yönelik farklı çalışmalarınız olacak mı?

Yaptığımız iş bir nevi hizmet sektörü olduğu için hizmet kalitemizi daha çok arttırarak müşteri memnuniyetiyle beraber satışlarımızı arttırmak amacındayız. Türkiye de ve dünyadaki ekonomik sıkıntıları göz önüne alarak müşterilerimize zaman zaman kampanyalar yapıyoruz ve bunun dışında fuarlarda uygun fiyatlı kolay ödemeli makinalar sunuyoruz.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Türk yatırımcısına, Türk üreticisine ve ülkemiz ekonomisine güvenmeliyiz. Hep beraber ülkemiz ekonomisini hak ettiği noktalara taşımalıyız. Dünyanın ve özellikle bölgemizin yeniden şekillendiği bu dönemde devletimize iş adamları olarak her türlü desteği vermemiz ve darbecilere, vatan hainlerine gerekli dersi vererek Yüce Türk Milletini tekrar tarih sahnesinde en üst noktaya taşımalıyız. Tarihi şanla şerefle dolu Büyük Türk milleti sahadaki savaşı da kazanacak masadaki savaşı da kazanacak ve özellikle ekonomi savaşını kazanarak Türkiye’yi Türkiye’ye güvenenleri rahat ve huzura kavuşturacaktır.