Category Archives: Söyleşi

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Dijital Baskının Yükselen Yıldızı: Lidya Grup

Lidya Grup, yurt içi ve yurt dışında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyümeyi başarabilen bir firma. Nasıl olduğunu merak ediyorsanız bu röportajı mutlaka okumalısınız.

 

EFI, Italyan tekstil devi Reggiani firmasını satın almıştı. Lidya Grup, EFI’nin diğer ürünlerine ilave olarak Reggiani ürünlerinin de (soft signage)  Türkiye distribütörü olarak atandı. Lidya Grup, 2017 yılı ile birlikte dijital tekstil baskı pazarında önemli adımlar atmayı planlıyor.

 

Lidya Grup, son dönemde adından başarılarıyla sıkça söz ettiriyor. Xerox ile başlayan, Epson ile devam eden ve EFI markasıyla ürün kategorisini taçlandıran Lidya Grup, 2016 yılını da büyümeyle kapatıyor. Profesyonel yönetim organizasyonuyla temsil ettiği her markanın satış grafiğini yukarı taşımayı başaran Lidya Grup, 2017 yılında da büyüme öngörüyor. Dijital Teknik dergisi olarak bu başarının arkasındaki gücü öğrenmek için Lidya Grup firmasını ziyaret ettik. Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz ve Lidya Grup Danışmanı Rıza Başoğlu, Dijital Teknik dergisinin sorularını yanıtladı.


DSCF5827Bekir Bey, öncelikle sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?

Bekir Öz: 1969 yılı Malatya doğumluyum. 1990 yılı İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi mezunuyum. Bir dönem İngiltere’de eğitim aldıktan sonra 1993-1994 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme Mastarımı tamamladım. İngiltere dönüşümle birlikte profesyonel iş hayatına adım attım. 2001 yılına kadar Schneider Electric, Transteknik Holding, Xerox gibi uluslararası markalarda üst düzey görevlerim oldu. Xerox Türkiye’de görevimi sürdürürken o zamanki genel müdürün teşviği ve desteğiyle Xerox iş ortağı olmak üzere profesyonel hayattan, girişimci hayata geçiş yaptım.

2001 yılı sizin için tam anlamıyla bir dönüm noktası oldu ve girişimci konumuna geçtiniz. Bu sürecin özetleyebilir misiniz?

2001 yılının sonunda Lidya Bilişim firmasını kurdum. İlk olarak Xerox İstanbul Anadolu Yakası bayisi olarak çalışmalarımıza başladık. 2003 yılında servis yetkisi aldık. 2005 yılında Xerox Türkiye Distribütörü olduk. 2005 yılında Akdeniz Bölge Bayiliği, 2006 yılında İç Anadolu Bölge Bayiliği, 2008 yılında Ege Bölge Bayiliği, 2010 yılında Batı Karadeniz Bölge Bayiliği hizmete girdi. Ofislerimizin olmadığı bölgelerde de ayrıca 10 bayimiz bulunmaktadır.  Bu şekilde Türkiye’nin hemen hemen her noktasında satış ve servis faaliyetini yürütüyoruz. Ardından 2012 yılında geniş formatta Epson’ın Türkiye Tek Distribütörü olarak atandık. 2015 Kasım ayında da Efi’nin Türkiye distribütörlüğünü üstlendik. Toplam 5 ofisimizde tamamı profesyonellerden oluşan 100 kişilik bir ekibe sahibiz. Bu ekibimizde en büyük grubu 45 kişi ile Teknik Ekibimiz oluşturuyor. Lidya Grup’un yönetim kadrosunda 18 kişilik profesyonel bir ekip var. Lidya Grup’ta personel sirkülasyonu çok düşüktür. Çalışmaya başladığımız profesyonel arkadaşlar bizlerle uzun yıllar başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Lidya Grup 2015 yılında 40 Milyon Dolar  civarında bir ciro gerçekleştirdi. 2016 yılı 9 aylık makine satış ciromuz, geçen yılın aynı dönemine göre % 50 artış gösterdi. Diğer makine gruplarının satışında ciddi bir artış yaşandı ancak Efi distribütörlüğümüzün ve satışlarımızın ciddi bir payı oldu.

Fuar katılımlarınız hızlı bir şekilde sürüyor. SIGN İstanbul’un ardından Fespa Eurasia Fuarı’nda da çok güzel bir standla katılım gösterdiniz. Fuarlara bakışınız nasıl?

Bekir Öz: Yaklaşık 4 yıldır açıkhava reklamcılığı alanındaki fuarlara katılmaktayız. Son üç yıldır iki fuarda yer almaktayız. Fuarlardan her zaman pozitif geri dönüşler aldık. SIGN İstanbul ve Fespa Eurasia fuarlarına katılmaktan dolayı memnunuz. Fuarlar bizim açımızdan verimli geçiyor. 16 yıllık süreçte çok güzel ve aktif bir yol aldık. Lidya Grup , sektörün en büyük oyuncularından birisi konumundadır. Çok özel markaları temsil ediyoruz. Bu noktada yeni markalar konusunda da teklifler ve görüşmeler yapmaktayız. Şunu söylemek isterim 2017 yılında Lidya Grup olarak dijital tekstil alanında da faaliyetlerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Bilgi birikimi ve tecrübemizi baskının olduğu her alana taşımayı hedefliyoruz. Tekstil baskı da bu alanlardan birisidir. Bilindiği gibi EFI, Reggiani firmasını satın almıştı. Lidya Grup olarak EFI Reggiani ürünlerinin de (soft signage)  Türkiye distribütörlüğünü  aldık. 2017 yılı Ocak ayı ile birlikte dijital tekstil baskıda önemli adımlar atmayı planlamaktayız. Bu ilk açıklamamızı da Dijital Teknik aracılığıyla paylaşmaktan memnuniyet duymaktayız.

Rıza Bey, 2012 Eylül ayından bu yana Lidya Grup bünyesindesiniz. Görev tanımınız Danışman olmasına rağmen sizi bir Lidya Grup çalışanı gibi yoğun tempo içinde rol aldığınızı  gözlemliyoruz. Bizi biraz görev tanımınız hakkında bilgilendirir misiniz?

Rıza Başoğlu: 2012 yılının Eylül ayında, Lidya Grup bünyesine katılarak tecrübe ve bilgi birikimizle, Lidya Grup’un büyümesine katkı sağlamak amacıyla Genel Müdür Danışmanı olarak görev aldım.  Organizasyonların içine girmeden, sonuç  odaklı katkı sağlamanız mümkün olamaz. Dışarıdan sihirli reçeteler ile yönetebilmek ve geliştirebilmek ekonominin dinamizmi nedeniyle de çok mümkün  değil. Dolayısıyla bizlerde elimizi taşın altına koyarak, firmayı daha iyi noktalara taşımayı amaçladık. Görev tanımını danışmanlık olarak  tariflesek de yoğun bir mesai içinde olmanız gerekmektedir.  Liderlerin en önemli özelliği öngörü yetenekleri ve eyleme geçme kararlılığıdır. 2017 yılına girerken belirlediğimiz hedef ve planların bugün gerçekleşmesine tanıklık yapmak  beni  sevindirmektedir. Şirketin yönetim kurulu başkanının vizyonu, büyüme iradesi ve büyüyen sermayeyi işte tutma kararlılığı  büyümenin önemli sebebidir.  Ülkemizde maalesef son 20 yılda 4 kriz yaşandı. Bunun global sebepleri kadar, şirketlerin  yönetim kadrolarında ki tecrübesizlik ile doğru stratejileri oluşturamamalarının katkısını da unutmamalıyız. Zamanında gerekli pozisyonları almamak ve  güçlü organizasyonları kuramamak şirketlerin geleceğine yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Pazarın değişkenlerini dikkate almadan sadece günün sonunda ne kazanacağı üzerinde hesap yapanların kriz dönemlerinde çaresizliğe düşmeleri kaçınılmazdır. Büyüme bir yer değiştirmedir. Hedefleriniz, organizasyonel etkinliğiniz ve sermayeniz tutarlı bir biçimde gelişmelidir.

Bunu Lidya’da başarılmış  olması,   benim açımdan da  mutluluk vericidir.

Bekir Bey, dijital baskı birçok farklı sektöre hizmet vermektedir. Baskı sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz?

Bekir Öz: 22 yılı aşkın süredir baskı sektörünün içindeyim. Geçen süreçte baskı sektörü çok ciddi manada gelişim gösterdi. Türkiye, A3, A4 ofis pazarını değerlendirdiğimizde Avrupa’nın ilk 10 pazarı içine  giremiyor. Ancak açık hava olarak değerlendirdiğimizde Avrupa’nın ilk 3 sıralamasında yer alıyor. Bu durum Açıkhava reklamcılığının ne kadar büyük bir potansiyel ve Pazar ölçeğine sahip olduğunu gösteriyor. Dijital tekstilde Avrupa’nın ikinci büyük pazarı konumundayız. Tekstil sektörü, dijitali henüz % 2 ila 3 seviyesinde kullanıyor. Global olarak beklenen rakam % 50 civarında. Dolayısıyla yaklaşık 20 kata yakın büyümeden söz ediliyor. Türkiye’nin bir tekstil ülkesi olması sebebiyle bu pazara verilen önem çok fazla olacak. Dolayısıyla Lidya Grup olarak önümüzdeki senelere pozitif bakıyoruz. Makro göstergelerde olumsuzluk olmasına rağmen bizim önümüzde gelişime açık sektörler olduğu için önemli ve güzel fırsatlarla karşı karşıyayız. Bu durumu fırsata çevirmek de bizlerin elinde. Çok fazla iç ve dış etkenleri dikkate almadan, daha fazla nasıl büyürüz, nasıl gelişiriz diyerek çalışma ve planlarımızı gerçekleştirdik. Bu bakış açımızın da meyvelerini aldık. Lidya Grup finansman konusunda da müşterilere ve yatırımcılara önemli fırsatlar sunmaktadır. 2016 yılında finansman koşullarını aynı tempoda sürdürdük. Biz Türkiye’ye her koşulda güveniyoruz. Her zaman pozitif düşünüyoruz. Pozitif düşünenler yatırım yapıyor. Pozitif düşünenler kazanıyor.

DSCF5833Bekir bey,  Lidya Grup dışında farklı sektörlerde yatırımlarınız veya şirketleriniz varmı ? Sürekli yeni yatırımlar gerçekleştiriyorsunuz. 2017 yılına yönelik planlarınızdan bir kısmını paylaşabilir misiniz?

Bekir Öz: Bizim tek varlığımız Lidya Grup’tur. Bazı gayrimenkul yatırımlarımız var. Bu yatırımlarımız da Lidya Grup aktiflerinde gözüken yatırımlardır. Bunun sebebi ise, bilindiği gibi Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi koşulları uygulamaktadır. Bu durum zaman zaman çeşitli dalgalanmalara yol açmaktadır. Varlığın değerini koruyabilmek amacıyla aktif fazlalıkları gayrimenkule dönüştürmekteyiz. Lidya Grup, güçlü bir sermaye yapısına sahiptir. Bu güçlü yapıyı oluşturmak için rasyonel yatırımlar gerçekleştirmektedir. Müşterinin ihtiyaç duyduğu yatırım maliyetini finansal gücüyle çözümleyebilmektedir. Büyüme odaklı çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor. Şu an için bin 500 metrekarelik bir alanda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Satın aldığımız bir arsa üzerine 3 bin metrekareden oluşan yeni bir merkez ofis planlıyoruz. Dolayısıyla her adımımızı planlı ve programlı atmaktayız. 2017 yılında minimum dolar bazında % 25 büyüme hedefimiz olacak. Bu hedefe ulaşacak adımları kararlı bir şekilde atıyoruz. Türkiye’de baskı çözümlerindeki liderliğimizi güçlendirmekle birlikte ardından bölgesel faaliyetlerde bulunmayı planlıyoruz. Bu noktada Türkiye dışındaki ülkelerdeki baskı potansiyeline yönelik çözümler geliştirmek amacındayız. Uygun koşullar oluştuğunda baskı çözümlerindeki deneyimimizi yurt dışına da taşımak istiyoruz.

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yaptığınız çalışmalar var mı?

Bekir Öz: Lidya Grup sosyal sorumluluk projelerine destek sağlamaktadır. Konuyla ilgili gelen tüm taleplere pozitif destek sağlıyoruz. Marmara Üniversitesi Matbaa bölümüyle birtakım çalışmalar yaptık. Orta ve yüksek öğretim alanlarında farklı projelere desteklerimiz oldu. Bize ulaşan teklifleri değerlendiriyoruz ve her zaman imkanlar ve öncelikler doğrultusunda  destek sağlamaya gayret ediyoruz.

 

HKN Dijital, SIGN İstanbul ile sezonu açtı

HKN Dijital, SIGN İstanbul Fuarı’ndaki standında Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırladı.

DSCF7767HKN Dijital, SIGN İstanbul 2016 Fuarı’na katıldı. Fuarda endüstriyel reklam sektörüne yönelik satışını yaptığı ürünlerin sergileyen firma fuardan memnun ayrıldı. Hedef kitlelerine yönelik ziyaretçinin standlarını yoğun bir şekilde ziyaret ettiğini ifade eden HKN Dijital Genel Müdürü Hakan Yılmaz konuyla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı.
SIGN İstanbul Fuarı’na katıldınız. Hangi beklenti ve hedefler doğrultusunda fuara katıldınız. Bu noktada hedeflerinize ulaştığınızı söyleyebilir misiniz?

SIGN İstanbul 2016 Fuarı bizim için önemli çıkış noktası oldu. Yeni makinemizin özelliklerini tanıtma fırsatımız oldu ve bu tanıtımda da oldukça başarılı olduk. Fuar süresince yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda misafiri standımızda ağırladık. Çok verimli ve güzel bir fuar oldu. Standımızı ziyaret eden bütün dostlarımıza ve misafirlerimize teşekkür ederiz.

Yurt içi ve yurt dışı ziyaretçi bazında baktığınızda nasıl bir fuar oldu? Beklediğiniz müşteri ve ziyaretçi kitlesine ulaştınız mı? Ağırlıklı olarak yurt içinde hangi illerden, yurt dışından hangi ülkelerden ziyaretçi ağırladınız?

Bizim için yurt içi misafirlerimiz önemliydi. Bu noktada da İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Manisa’ya, Trabzon’dan, Gaziantep’e kadar Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçilerimiz oldu. Organizatör firmanın bu noktada başarılı bir ziyaretçi çalışması yaptığını düşünüyorum.

Fuar süresince hangi çözümlerinizi ziyaretçilerle buluşturdunuz? Ziyaretçilerin ilgisini çeken hangi ürünleriniz oldu?

Yeni makinemizin kullanıcılara avantaj sağlayan çok önemli özellikleri var. Fuar süresince standımıza gelen misafirlere bu ayrıcalıkları anlatmaya çalıştık. Sökülüp temizlenebilen 10 picolitre kafalar, Cam negatif basınç sistemi, Panasonic servolar ve sürücüler, boya devir daim sistemi, Caldera RİP gibi önemli özellikleri müşterilerimize anlatma fırsatı bulduk. Yaptığımız tanıtım sonucunda ziyaretçilerden olumlu neticeler aldık.

DSCF7701Endüstriyel reklam sektöründeki ilgi ve talebin her geçen gün arttığını bu fuarda bir kez daha gördük. Sektörün geleceğine dair görüşleriniz nelerdir?

İş konumuzun niş pazarlarda daha fazla kullanım alanı bulması bizi Ar-Ge çalışmalarında yoğunlaştırıyor. Bu çok önemli. Bizler beklenti ve talepleri doğru anlamak ve çözüm bulmak noktasında yoğunlaşıyoruz. Müşteri beklentilerini karşılayan çözümler sunmak için gayret ediyoruz. Standımızda sergilenen makinelerde bu çalışmanın bir eseri oldu.

Yaptığınız müşteri görüşmelerinde kullanıcı ve yatırımcıların bilinç düzeyinin daha fazla arttığını düşünüyor musunuz?

Bilgi karşılıklı olduğu zaman daha bir anlam taşıyor. Kullanıcılar makineler konusunda bilinçlendikçe, tecrübeleri aktardıkça bizlerde bu teknolojileri belirtilen doğrultuda geliştirme çabası gösteriyoruz. Kullanıcıların makine bilgi ve tecrübeleri her geçen gün artıyor. Daha bilinçli kullanıcılar standımızı ziyaret etti.

Genel olarak fuar katılımınızın karşılığını aldığınızı veya alacağınızı düşünüyor musunuz? Buna ilave olarak gelecek yılda fuarda yer almayı planlıyor musunuz?

Fuarların katkılarını inanıyoruz. Bu sebeple fuarlarda yer almaya devam edeceğiz. 4 günlük bir sürede Türkiye’nin her yerinden misafirleri ağırladık. Bunun için fuarlar önemlidir. Birçok farklı noktadan ve farklı sektörlerden misafirler geldi. Bundan sonrada SIGN İstanbul Fuarı’nda yer almaya devam etmeyi planlıyoruz.

Mimaki, dijital tekstil çözümlerindeki farkını ortaya koydu

Selahattin Aygüler: “Türkiye tekstilde dijital teknolojinin en yoğun kullanıldığı ülke konumunda”

Türkiye Distriütörlüğünü Pimms Group’un yürüttüğü Mimaki, ITMA Asia Fuarı’nda, TX300P-1800 direkt baskı makinesi, TX300P-1800B blanketli baskı makinesi ve Tiger-1800 dahil olmak üzere en yeni tekstil baskı makinelerini ziyaretçilere tanıttı. Fuarı takip eden Pimms Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler, Dijital Teknik Dergisi’nin fuara ait sorularını yanıtladı.

Çin’de düzenlenen ITMA ASIA Fuarı’nı takip ettiniz. Dergi okuyucularımız için fuara ait izlenimlerinizi paylaşabilir misiniz? Nasıl bir fuar geçti? Katılımcı ve ziyaretçi bazında bir değerlendirme yapabilir misiniz?

ITMA Asia Fuarı, Çin ve çevre ülkelere yönelik düzenlenen bir fuar. Bu sene de Çin’in dışında Hindistan, Pakistan, Kore, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerden ziyaretçilerin ağırlıkta olduğunu gördük. Avrupa’dan gelen ziyaretçi sayısı ise geçtiğimiz yıllara kıyasla daha azdı. Buna karşılık bu sene fuarda dijital baskı makineleri üreten firmaların, yoğunluklu olarak tekstil baskı makineleri üretimine yöneldiğini gözlemledik. Bunların çoğunluğunun da single-pass’ta konvansiyonel üretim kapasitesine yakın baskı yapabilecek makineler olduğunu gördük. En az 8-10 firma bu alana yönelmiş olup şu anda ilk prototiplerini gösteriyorlardı. Bu makinelerin henüz satılabilir durumda olmadığı belliydi. Bu makinelerin kullanıma hazır hale getirilip üretici firmalara sunumunun en az 1-2 yıl süreceği kanaatindeyim.

Dijital tekstil baskı pazarı hızlı bir şekilde gelişim gösteriyor.  Teknolojik anlamda dikkat çeken yenilikler gözlemediniz mi?

Yukarıda belirttiğim gibi, pazarda değişimler hızla devam ediyor. Yalnız baskı kafası üreticileri ve bu kafaları kullanan makine üreticileri arasındaki bazı uyumsuzluklar, bu üretici firmaların çoğalması ve özellikle bu firmaların farklılık yaratmak adına farklı kafalar kullanması sebebiyle son yıllarda makineler tam kapsamlı olarak test edilmeden piyasaya sunuluyor. Bu durum da satıcı ve son kullanıcı arasında zamanla problemler yaşanmasına sebebiyet veriyor. Ayrıca makine üreticilerinin çoğunun, artık seramik ve fayansa baskı pazarının doyuma ulaşması nedeniyle tekstil baskıda single pass’ı denemeye başladıklarını gözlemledik.

“Türkiye tekstilde dijital teknolojinin en yoğun kullanıldığı ülke konumunda”

Türk tekstil yatırımcılarının dijital baskıya bakışı nasıl? Dijital tekstil, konvansiyonel baskının yerini alabilir mi? Bu anlamda bir öngörünüz var mı?

Türk tekstil yatırımcıları, dünyada en fazla ve en hızlı dijitale yatırım yapan firmalar olduklarını geçtiğimiz yıllarda ispatladılar. Şu anda Türkiye’de dijital tekstil baskı makinesi sayısı dünyanın hiçbir yerinde olmayan sayılara ulaşmıştır. Fakat ülkemizdeki gerek siyasi gerek ekonomik sorunlar nedeniyle zaman zaman dijitale olan yatırımlar biraz duraksamıştır. Ancak gün geçtikçe adetler artacaktır, çünkü dijital baskının yakın zamanda konvansiyonel baskının yerini alacağı açıktır.

Türkiye Distribütörü olduğunuz Mimaki, dünyadaki dijital tekstil baskının öncü firmalarından birisi. Mimaki hangi çözümlerini sektörle buluşturdu?

ITMA Asia Fuarı’nda Mimaki, TX300P-1800 direkt baskı makinesi, TX300P-1800B blanketli baskı makinesi ve Tiger-1800 dahil olmak üzere en yeni tekstil baskı makinelerini ziyaretçilere tanıttı. Tiger-1800, Mimaki’nin bu yıl içinde satın aldığı La Mechanica firmasının bir ürünü. Makinenin İtalya’daki üretimi Mimaki-La Meccanica adıyla devam edecek. Özellikle pamuklu baskı üretiminde kullanılan bu makine, Reggiani ve MS gibi markaların üretimleriyle aynı kategoride yer alıyor. Makinenin satışına 2017 yılında başlanacak olup, bu yıl Mimaki ile birlikte katılacağımız FESPA Eurasia Fuarı’nda da ziyaretçilere tanıtımı yapılacaktır.

Yatırımcılar neden Mimaki ürünlerini tercih etmeli? Mimaki’nin yatırımcısına ve kullanıcısına sağladığı avantajlar nelerdir?

Mimaki, sektörde kendi kategorisinde en eski firma olmasının yanı sıra, en fazla ürün çeşitliliğine sahip markadır. Böylelikle reklam, endüstriyel ve tekstil sektörlerinin baskı ihtiyaçlarına geniş yelpazedeki baskı ve kesim makineleri ile yanıt verir. Kullandığı teknoloji kendisine aittir ve tamamen özgündür. Bu sayede Mimaki, müşterisine kalitede süreklilik sağlayarak, baskıların tutarlı ve sorunsuz olmasını temin eder. Mimaki baskı makineleri, sahip olduğu nozül kontrol ve koruma fonksiyonları, boya sirkülasyon sistemi ve büyük makinelerde olan dökme boya sistemleri gibi özgün teknolojileri sayesinde düşük teknik servis gereksinimi duyar ve böylelikle üreticilerin kesintisiz baskı yapabilmesine olanak sağlar. Mimaki, kullanıcılarına sunduğu tüm bu avantajlar sayesinde piyasadaki liderliğini sürdürmektedir.

Mimaki’den transfer baskıda büyük değişim kampanyası

Pimms, bayileri aracılığıyla Türkiye genelinde yaygın bir ağ oluşturdu. Satış ve pazarlamaya yönelik farklı çalışmalarınız olacak mı?

Şu anda 2016 sonuna kadar devam edecek bir değişim kampanyamız var. Mimaki TS300-1800 transfer baskı makinemiz için düzenlediğimiz bu kampanya kapsamında, son kullanıcının mevcut makinesini, hangi marka olursa olsun değerinde alıyor ve yerine Mimaki TS300-1800 makinemizi kafalar dahil 2 yıl full garanti kapsamında veriyoruz.

Şu anda firmaların kullanmakta oldukları transfer baskı makineleri eskidi. Ancak mevcut siyasi ve ekonomik durum nedeniyle firmalar yatırım yapmakta çekimser davranıyor. Biz de son kullanıcının makinesini yenileyebilmesi adına böyle bir değişim kampanyası başlattık. Kampanyamız başlar başlamaz sektörden büyük ilgi gördü.

Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Son olarak, daima kazandırmayı hedefleyen firmamızın amacı, müşterilerimize her zaman ihtiyacına en uygun makineyi sunarak, kazançlarını maksimum seviyeye çıkarmak, karlılıklarını artırmak ve makinelerin problemsiz kullanılmasını sağlamaktır. Dolayısıyla, dijitale olan dönüşümü geliştirmeye ve piyasada dijital yaygınlaştıkça daha kaliteli bir üretimi sunmaya çalışıyoruz.