Ersin Kibar: “Yaşadığımız ekonomik zorluklara rağmen radikal kararlar almanın başarılı sonuçlar üretebileceği unutulmamalıdır”

Met Etiket, SIGN İstanbul Fuarı’nın satıcı ve müşterinin daha sağlıklı eşleştirilebilmesi anlamında çok iyi neticeler sağlayacağına inanıyor. 8-11 Eylül 2022 tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan fuarda yerini alan Met Etiket, fuarda yenilikçi teknolojileri ile ön plana çıkacak. Met Etiket’ten Ersin Kibar, fuara ve beklentilerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

SIGN İstanbul Fuarı’na sayılı günler kaldı. Bu yılda standınızda misafirlerinizle bir araya gelme fırsatı bulacaksınız. 2021 yılında gerçekleşen fuar oldukça başarılı geçmişti. Öncelikle bu seneki fuardan beklentileriniz neler olacak?

Ersin Kibar: Bugün gelinen noktada dijital teknolojinin herhangi bir sektörden ayrı düşünülmesi mümkün olmamakla birlikte, SIGN İstanbul’un bizlere satıcı ile müşterinin daha sağlıklı eşleştirilebilmesi anlamında çok iyi neticeler sağlayacağı bir fuar olacaktır. 2022 yılı itibari ile küresel tedarik zincirlerindeki yeniden yapılanma, fuar ziyaretini gerçekleştirenler içinde yeni ufuklar açacaktır. Şu andaki ekonomik belirsizliğe rağmen teknolojiyi sadece kullanan değil, aynı zamanda; tasarlayan, üreten katılımcılar ve ziyaretçiler için iyi bir fuar olacağı beklentisi içerisindeyim.

SIGN İstanbul Fuarı’ndaki standınızı ziyaret eden misafirler, hangi teknoloji ve ürünlerinizi bulacak?

Ersin Kibar: SIGN İstanbul fuarlarında Met Etiket her zaman yaratıcılığını ve yenilikçi teknolojilerini ön plana koymuştur. Bu fuarda önceliğimiz yine yeni nesil DTF tekstil makineleri, ev tekstiline yönelik duvar kumaşları, yapı sektörüne uygun ürünlerimiz ön planda olacaktır. Ayrıca görselliğe önem veren bir firma olarak fuarımızda farklı ürünleri ve makine teknolojilerini farklı ürünlerle sergileyeceğiz.

Ziyaretçilerin büyük bir bölümü fuarda yenilik arayışında oluyor. Pandemi sürecinde ise yenilikten ziyade daha çok hizmet odaklı çözümler ön plana çıktı. Sizin fuara özel sunacağınız yenilikler olacak mı?

Ersin Kibar: Bu sene fuarda odak noktamız, minimum enerji ve minimum maliyetli ürünler kullanarak çevre dostu ünitelerle müşteri verimliliği ve enerji tüketimindeki tasarrufu optimize etmektir. SIGN İstanbul Fuarına katılan tüm firmalar artık kabuk değiştiriyor. Met Etiket olarak farklı sektörlere de hizmet edebilecek ürünler ve teknolojiler sergileyeceğiz. Standımızda misafir edeceğimiz ziyaretçiler de bu fuarda farklı teknoloji ve ürünleri bulacak daha inovatif fikirler ortaya çıkaracaktır.

Fuarda daha çok hangi sektörlerden ilgi bekliyorsunuz? Bununla birlikte yurt içi ve yurt dışı ziyaretlerine ilişkin beklentileriniz nasıl?

Ersin Kibar: Cümlemin en başında belirttiğim gibi dijital teknolojinin herhangi bir sektörden ayrı düşünülmesi mümkün değil. Özellikle tekstil, promosyon, matbaa, ofset ve yapı gibi birçok farklı sektör firmaları bu fuarda yeni fikirler bulacağını düşünüyorum. Asya ile Avrupa arasındaki taşımacılıkta Rusya’nın artık tercih edilmemesi ve Türkiye geçişli hatlara talebin hızlı bir şekilde artması, hem ziyaretçiler hem de katılımcılar için fuarın önemini ortaya çıkarmaktadır. Bu yüzden yurtdışından gelecek ziyaretçi sayısının gecen senelere göre artacağını düşünüyorum.

SIGN İstanbul Fuarı’nın sektör üzerindeki etkisi hakkında neler söylemek istersiniz? Fuarın sektör açısından öneminden bahseder misiniz?

Ersin Kibar: Türkiye’de fuarların geldiği nokta geçmişle mukayese edilemeyecek kadar gelişti. Gerek fuar alanları, gerek fuar alanlarında sunulan fiziki imkânlar çok gelişti. SIGN İstanbul Fuarı da bunlardan biridir. SIGN İstanbul fuarı sektörü açısından Türkiye’nin en büyük fuarı olmasının yanı sıra, bölgenin en önemli organizasyonları arasında yer alıyor. Reklam sektörünün dışında son yıllarda diğer sektörlerde de önemli bir payı var.  Bu sektöre hizmet eden tüm önemli yerli katılımcıları ve üreticileri bir araya getiren bir organizasyon olarak önem arz etmektedir. Ayrıca bilinirliliği sayesinde yabancı alıcıları da fuara getirmeyi başaran bir fuardır SIGN İstanbul.

Dünya tedarik zincirindeki aksamalar neticesinde oluşan fiyat artışlarına, ülkemizdeki döviz kurlarındaki hareketliliğin eklenmesiyle tüm sektörler olumsuz etkilendi. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörüne ve firmanıza olan yansımaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Ersin Kibar: Döviz kurundaki dalgalanmalar, tedarik zincirini sarstı. Kur krizi, bankacılık sektöründen reel sektöre, son tüketiciden yeni nesil teknoloji şirketlerine kadar tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Yapılan ekonomik düzenlemelerden sonra firmaların finansman kaynaklarına ulaşması zorlaşmıştır.

Firmalar açısından bugün elinde nakit olan hane halklarının fiyat artışlarından etkilenmemek üzere mal alımına yönelmelerine bağlı bir iç canlılık vardır. Yine ihracatta da artış sağlanmaktadır. Ancak söylediğimiz gibi kişilerin giderek alım gücünün düşmesi bir süre sonra satışları düşürecektir ve nitekim bunun başladığına dair işaretler de görülmektedir. Firmalar ürün fiyatlamalarını bile belirsiz ortamda bilinçli yapamamaktadır. Bu faktörlerle bir süre sonra pek çok firmanın yaşadığımız ekonomik ortamda farkında bile olmadan zor duruma düşmesi kaçınılmaz olacaktır. Met Etiket olarak bu olumsuz durumu minimize etmek için dikkatli çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Oluşan fiyat artışları müşterileriniz tarafından nasıl karşılanıyor? Bu noktada satışlarda azalma oldu mu? Azalmayı önlemeye yönelik ne tür adımlar atıyorsunuz?

Ersin Kibar: Fiyatların devamlı artışları müşterilerimiz için alışılması zor bir durum oldu. Satışlarda azalmalar oldu ve bu durağanlık halen devam etmektedir. Bununla birlikte fiyatlara alışma sürecinin uzaması satışlarda ki düşüşü maalesef çok etkiledi. Biz bu durumu nasıl minimize ederiz onunla ilgili çalışmalar yürüttük. Şu an hem satış ekibinin verimliliğini hem de müşteri memnuniyetini arttırmak için çalışıyoruz. Pandemi dönemindeki dijitalleşme, ticari hayattaki geçişi çok hızlandırdı. Biz de satışlarımızı dijitalde daha kolay ulaşılır hale getirecek adımlar atıyoruz. Web sayfamızı geliştirirken, ülkemizde yoğun kullanımı olan online satış sitelerindeki uygulamalar için çalışmalar sürdürüyoruz. Tüm bunların yanında sosyal medya tanıtımlarının sürekliliği ve etkinliği için çalışıyoruz. Ayrıca bazı ürünlerde dönemsel kampanyalar düzenliyoruz.

Daha stabil piyasa koşulları ile birlikte yatırım iştahı artacaktır. Bunun oluşması için öngördüğünüz bir zaman dilimi var mı? SIGN İstanbul Fuarı bunun için bir başlangıç olabilir mi?

Ersin Kibar: Suan için yatırım iştahı var diyebilecek bir piyasa ortamı gözükmemektedir. Küresel tedarik zincirindeki güzergâhın yenilenmesi ile birlikte olası bir erken secim havası piyasalardaki durağanlığı tersine çevirecektir diye düşünüyorum. SIGN İstanbul fuarından sonra yatırımlarında kasım ayı ile birlikte hareketleneceğini umuyoruz.

Fuar vesilesiyle endüstriyel reklam sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ersin Kibar: SIGN Istanbul fuarı sektörün, ticari gelişim göstermesi açısından, kesinlikle en önemli basamaklardan biri. Bu vesileyle hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin daha geniş katılım göstermelerini ve verimli bir fuar geçirmelerini diliyorum. Yaşanan ekonomik krizin sektöre ve fuara her zaman etkisi olacaktır fakat bu kriz döneminde radikal kararlar almanın başarılı sonuçlar üretebileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden fuarlar her zaman ziyaret edilmelidir.

Soletex, halıdan battaniyeye, perdeden döşemelik kumaşa kadar çok geniş ürün yelpazesiyle SIGN İstanbul Fuarı’na katılıyor.

Soletex, halıdan battaniyeye, perdeden döşemelik kumaşa kadar çok geniş ürün yelpazesiyle SIGN İstanbul Fuarı’na katılıyor. 8-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuarda 26 yeni kumaş sergileyecek olan Soletex’in çalışmalarıyla ilgili olarak Mehmet Efe sorularımızı yanıtladı.

SIGN İstanbul Fuarı’na sayılı günler kaldı. Bu yılda standınızda misafirlerinizle bir araya gelme fırsatı bulacaksınız. 2021 yılında gerçekleşen fuar oldukça başarılı geçmişti. Öncelikle bu seneki fuardan beklentileriniz neler olacak?

Mehmet Efe: Geçen sene pandemi sonrası ilk fuar organizasyonuydu ve beklentimizin üzerinde iyi bir fuar olmuştu. Bu yıl da en azından geçen seneki seviyeyi yakalamayı umuyoruz.

SIGN İstanbul Fuarı’ndaki standınızı ziyaret eden misafirler, hangi teknoloji ve ürünlerinizi bulacak?

Mehmet Efe: Bu yıl 26 yeni kumaş sergileyeceğiz çoğunluğu da dekorasyon amaçlı kullanılacak kumaşlar olacak. Misafirlerimize halıdan battaniyeye, perdeden döşemelik kumaşa kadar çok geniş bir yelpazede sunum yapacağız. Dijital Pazar artık sadece reklam tarafında değil evlere ofislere, otellere, okullara, hastanelere kadar bir çok yerde günlük hayatın bir parçası oldu. Biz de gelişen bu pazara uygun alternatif kumaşları üreterek misafirlerimizin beğenisine sunacağız.

Ziyaretçilerin büyük bir bölümü fuarda yenilik arayışında oluyor. Pandemi sürecinde ise yenilikten ziyade daha çok hizmet odaklı çözümler ön plana çıktı. Sizin fuara özel sunacağınız yenilikler olacak mı?

Mehmet Efe: Bu fuarda öne çıkaracağımız yeni ürünler yukarıda da belirttiğim gibi dekorasyon kumaşları olacak. Ancak önümüzdeki dönemde trend olacak iki konuyu da ön plana çıkarmak istiyoruz.

Birincisi sürdürülebilirlik konusu; bu kapsamda recycle (geri dönüşüm) kumaşlarımızı tanıtacağız. Şimdilik Türkiye pazarında bu konuda yüksek bir talep olmasa da özellikle yurtdışına iş yapan firmalar için bu konu önem arz edecek. Biz hali hazırda geri dönüştürülmüş ipliklerden kumaş üreterek yurt dışına satış yapıyoruz ve giderek talebin arttığını görüyoruz.

İkinci konu ise yine sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak Sublimasyon Backlit konusu Avrupa pazarında çok popüler. Artık kimse iç mekanda solvent ve UV  boyalar kullanmak istemiyor. Su bazlı kokusuz ve sağlığa zararlı olmayan teknolojilere doğru talepler kayıyor. Türkiye’de bir çok backlit üreticisi olmasına rağmen kimse süblime makine ve kumaş kullanmıyor.  Biz bu fuarda süblime backlit kumaşımızı da sergileyerek pazara tanıtmak istiyoruz.

Fuarda daha çok hangi sektörlerden ilgi bekliyorsunuz? Bununla birlikte yurt içi ve yurt dışı ziyaretlerine ilişkin beklentileriniz nasıl?

Mehmet Efe: Geçen yıl gerçekten hem iç piyasadan hem de yurtdışından beklemediğimiz bağlantılar yaptık. Tabi bunda Çin’in pandemi dolayısı ile kapalı olması da büyük bir etkendi. Ama gördüğüm kadarı ile artık herkes Çin haricinde de alternatif tedarikçiler olması gerektiğinin farkına vardı. Bu da bizim gibi ülkelere doğru bir talep artışı sağladı. Umarım bu gelenlere yenilerini ekleyebiliriz.

SIGN İstanbul Fuarı’nın sektör üzerindeki etkisi hakkında neler söylemek istersiniz? Fuarın sektör açısından öneminden bahseder misiniz?

Mehmet Efe: SIGN İstanbul sektörün fuar adresi konumunda. Bu pozisyonunu da giderek sağlamlaştırıyor. Ziyaretçi profilinden bunu anlayabiliyoruz. Umarım çalışmalarına aynı şekilde devam ederler ve yerli yabancı ziyaretçi sayısını her yıl artırarak bizlere de destek olurlar.

Dünya tedarik zincirindeki aksamalar neticesinde oluşan fiyat artışlarına, ülkemizdeki döviz kurlarındaki hareketliliğin eklenmesiyle tüm sektörler olumsuz etkilendi. İçinde bulunduğumuz endüstriyel reklam sektörüne ve firmanıza olan yansımaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Mehmet Efe: Bu konu maalesef hepimizi olumsuz etkiliyor. Biz firma olarak %50 iç piyasa ,%50 ihracat çalışıyoruz. Bu açıdan bir denge sağlayabiliyoruz. İç piyasada bir talep düşmesi olduğu zaman herkes direk etkileniyor. Bunu aşmanın yolu da ihracat. Biz 15 yıldır yurtdışı fuarlara katılıyoruz. Zaman ve para harcıyoruz. İhracat da hemen olmuyor bir müşteri ile irtibat kurduktan sonra bazen 3 yıl sonra ticaret başlıyor. Uzun vadeli bir iş ama bu olumsuzluklardan minimum etkilenmek için hepimizin hedefinin ihracat olması gerekir diye düşünüyorum.

Oluşan fiyat artışları müşterileriniz tarafından nasıl karşılanıyor? Bu noktada satışlarda azalma oldu mu? Azalmayı önlemeye yönelik ne tür adımlar atıyorsunuz?

Mehmet Efe: Artan maliyetlerin tamamını fiyata yansıtmak mümkün değil maalesef. Biz de herkes gibi kardan feragat ediyoruz. İşletmeyi çalışır halde tutabilmek için çok üretim,düşük kar marjı politikasıyla hareket ediyoruz.

Daha stabil piyasa koşulları ile birlikte yatırım iştahı artacaktır. Bunun oluşması için öngördüğünüz bir zaman dilimi var mı? SIGN İstanbul Fuarı bunun için bir başlangıç olabilir mi?

Mehmet Efe: Bu konu biraz tartışmaya açık bir konu. Biz bundan önceki yatırımımızı 2020 başında yapmıştık. Makineler geldi, pandemi patladı. Yaklaşık iki ay işletme kapalı kaldı. Çok karamsar bir dönemdi. Biz de bu iki ay içinde makine montajlarını tamamladık  deneme üretimlerin yaptık. Akabinde işler normal seyrine döndü ve biz o makineler olmasaydı o günkü talebe cevap veremezdik.  Şimdi de benzer bir karamsarlık var piyasada. Ve biz yine yatırımda yakalandık bu dönemde:)

Söylemek istediğim şey biz sadece içinde bulunduğumuz döneme göre hareket edersek yanlış kararlar verebiliriz. Firmaların 1-3-5 yıllık projeksiyonları olmalı. Olaylara sadece kısa vadede değil orta ve uzun vadede de bakabilmeli. Ticaret yapıyoruz her gün bahar olmaz ama biliriz ki kıştan sonra da bahar gelir. Önemli olan kışı çıkaracak kadar erzağınız var mı yok mu? Karar verilmesi gereken şey odur aslında.

Fuar vesilesiyle endüstriyel reklam sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mehmet Efe: Sektördeki tüm arkadaşlara hayırlı ve bereketli kazançlar diliyorum. Bu fuarın sektörümüz açısından beklentilerin üzerinde bir fuar olmasını temenni ediyorum. Tüm meslektaşlarıma selam ve saygılarımı iletiyorum.