Category Archives: Malzeme

Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Genç Polimer iz bırakan bir marka olma yolunda ilerliyor

Genç Polimer Kimya Sanayi, 21 yıllı aşkın tecrübesi ile 2018 yılında Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde 3000 metrekare alana kurulmuştur. Kurulmuş olduğu gün itibari ile Dökme Akrilik Levha (pleksi) üretiminde ülkemizin önde gelen firmaları arasında yerini almıştır.

Girişimcilik ve yenilikçilik…  Bu ayki konuk röportajımızda bu kavramları sadece sözde değil, fiili olarak da tatbik eden bir firmanın geldiği noktayı gözler önüne sereceğiz.

Hakan Genç, her geçen gün daha fazla yenilik yapabilme becerisi ve cesareti olan, bunun yanı sıra ciddi bilgi ve tecrübeye de sahip girişimci bir iş insanı. Öncelikle işin Mühendisi de olması çok önemli bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor. Bununla birlikte geçmişte akrilik levha alanında sektörün en büyük firması olan Polifen Kimya’da ciddi tecrübeler elde etmiştir. Daha sonrasında profesyonel çalışma sürecini tamamladığını düşünerek kendi girişimi olan Genç Polimer Kimya‘yı kurma kararı almıştır.

21 yıllık sektör geçmişi ile ciddi bir ekonomik krizin yaşandığı 2018 yılında Genç Polimer Kimya firmasını kurmuştur. Kaliteden ödün vermeden üretim yapmayı hedefleyen girişimci, karşılığında müşterilerden gelen olumlu referanslarla birlikte her geçen gün müşteri portföyünü artırmış olup bu sayede de kriz dönemini yara almadan atlatmıştır. Zaman içinde müşteri referanslarıyla adım adım Türkiye’nin her noktasına markasını duyurmuştur. Bugün yıllık 1.500 tonun üzerindeki üretimini hem iç piyasaya hem de yurt dışına ihraç eder hale gelmiştir. Diğer taraftan İstanbul Silivri organize sanayiinde  6 bin metrekare alana sahip ikinci tesisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. 1999 yılında başlayan bu yolculuğun başarı hikâyesini Hakan Genç’ten dinlemek için kendisini ziyaret ettik. Hakan beyde yönelttiğimiz sorulara samimi cevaplar verdi.

Hakan bey, Genç Polimer ’in kuruluş süreci, kapasitesi ve üretim alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Hakan Genç: Genç Polimer Kimya Sanayi, 21 yıllı aşkın tecrübesi ile 2018 yılında Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde 3000 metrekare alana kurulmuştur. Kurulmuş olduğu gün itibari ile Dökme Akrilik Levha (pleksi) üretiminde ülkemizin önde gelen firmaları arasında yerini almıştır.

Üretiminde kalite, müşteri memnuniyeti ve çözüm ortağı olma fikrini ilkesi haline getirmiştir. Yönetim ve üretim alanlarında sektöründe tecrübeli bir ekiple yıllık 1500 ton üretim yapmaktadır. Her geçen gün Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları yaparak ürün gamına yenilikler eklemeyi hedef almıştır. Yüksek kaliteli üretiminin yanı sıra sınırsız renk çeşidi, sınırsız kalınlık ve yüzlerce çeşit ebadıyla hizmet vermeyi sürdürmektedir.

Genç Polimer Kimya Sanayi’nin ürünleri piyasa da GP markası ile bilinmektedir. Genç Polimer Kimya Sanayi, Üretim kapasitesini daha fazla artırabilmek ve yüksek teknoloji sistemlerini kullanarak kaliteyi daha da üst düzeye çıkarabilmek adına 2021 yılında hedef alarak 6 bin metrekare alan üzerine kurulan yeni tesisinde çalışmalarına devam edecektir.

Genç Polimer ve sizin hikayeniz nasıl başladı? Nasıl böyle bir alana yöneldiniz? Sizi bu alana yönelten sebepler neler oldu?

Hakan Genç: Okulumu tamamladıktan sonra 1999 yılında Türkiye’nin, alanındaki en büyük akrilik levha üreticisi olan Polifen Kimya’da üretim şefi olarak profesyonel iş hayatına atıldım. 6 yıl bu firmada çalıştıktan sonra vatani görevimi yerine getirmek için ayrıldım. Dönüşümde yine alanındaki en büyük firmaların birinden aldığım iş teklifi üzerine sektördeki hizmetlerime devam ettim. 17 yıllık bilgi birikimimin ardından yenilikçi karakterim yeni bir şeyler yapma noktasında beni harekete geçirdi.

2018 yılı mayıs ayında aylık 250 ton üretim kapasitesine sahip, ileriye dönük bir tesis kurdum ve bu tesiste 5 çalışma arkadaşımla beraber aylık 10 ton üreterek yola çıktık. Bizi bu yöne iten en önemli sebeplerden birisi de üretim yaparak ülkemize istihdam sağlama anlayışı olmuştur.21 yıllık sektörel tecrübemizle aylık 10 ton ile başladığımız üretim hayatımızı  bugün yıllık 1500 ton üretim ile her geçen gün artırarak sürdürmekteyiz. Halen toplamda 3 bin metrekareden oluşan aynı tesisimizde faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 2021 yılı sonunda faaliyete başlamayı planladığımız 6 bin metrekareden oluşan kendi tesisimizde üretime devam etmeyi planlıyoruz. Mevcut olan bu yerimizde aynı şekilde üretime devam etmenin yanı sıra, hali hazırda bulunan şuan ki tesisimizle kapasitemizi artırmış olarak hem iç pazarda hem de dış pazarda da satışlarımızı yükseltmeyi hedefliyoruz.

Ürün portföyünüz ve üretim çeşitliliğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Hakan Genç: Üretim noktasında akrilik reklam levhası, akrilik küvet levhası ve akrilik esaslı tezgah malzemesi gibi geniş bir üretim çeşitliliği becerisine sahibiz. Bir çok  kurumsal projenin içinde ürünlerimiz yer almaktadır. Bununla birlikte kurumsal mağaza zincirlerinin teknik şartnamelerinde yer alan bir markayız. Türkiye’de tercih edilen bütün ana ebatların ve istenildiğinde özel ölçülerin üretimini yapmaktayız. Standart ebatlarda Bunların dışında birçok ebat vardır. Müşterilerimizi hiçbir şekilde ayırmıyoruz. Sipariş miktarı ne olursa olsun hepsi bizler için değerlidir ve onların çözüm ortağı olmaya çalışıyoruz. Yapabileceğimiz işlerin altına imza atıyoruz. Müşteri kitlemiz referans ağırlıklıdır. Çalıştığımız müşterilerin tavsiyeleriyle yeni müşterilerimiz de bizlere ulaşıyor.

Hizmet verdiğiniz sektörler hangileridir? Bununla birlikte firmanızın tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?

Hakan Genç: Üretimini yaptığımız ürünlerin çok geniş bir kullanım alanı var. Bu alanlar da her geçen gün genişliyor. Başta yapı inşaat ve reklam sektörü önemli pazarlarımız arasında yer alıyor. Reklam sektörü bizim için her zaman çok önemli ve ciddi bir Pazar konumundadır. Bu pazarda alanında güçlü ve tanınan birçok firma ile doğrudan çalışmaktayız. Standart fiyat politikamız ile hiçbir müşterimizi zor durumda bırakmadan daima güven odaklı çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Verdiğimiz güvenin karşılığını almaktan dolayı da son derece mutlu ve gururluyuz. Kimya kökenli olduğumuz için renk konusunda oldukça iddialı olduğumuzu söylemek isterim. Çünkü renk ortaya çıkarmak, gerçekten oldukça zor ve aşamaları olan bir işlemdir. Bu alanda teknik altyapı yoksa istenilen rengi elde etmek mümkün değildir. Bir defa elde etseniz bile ikinci de aynı rengi yakalamak zordur. Yenilikçi olmak her işin doğasında olduğu gibi yaptığımız bu iş içinde vazgeçilmez bir kriterdir. Yenilik ortaya çıkaramaz iseniz rekabet edemezsiniz. Genç Polimer de hedefleri doğrultusunda sektöre değer katmaya, yatırımcısının tercih ettiği bir marka olmaya devam edecektir.

Yeni tesisten biraz bahsedelim. Nasıl bir tesis olacak? Şu anki durumu nedir? Yeni tesisle birlikte ekibe yeni arkadaşlar katılacak mı?

Hakan Genç: Yeni tesisimizin makine parkurundan, kapasitesine, ortaya çıkacak ürünün yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerine ve ilave personel genişletilmesi süreçlerini aynı anda yürütmekteyiz. Mutlaka ekibimize yeni ekip arkadaşları katılacaktır. Bununla ilgili planlama ve ihtiyaçları tespit ediyoruz. Burada atacağımız adımlar tüm bu planlamaların netleşmesi ile daha belirgin hale gelecektir. Yeni tesisimizin arsa alımından sonraki inşaat süreçlerini ve projeyi bizzat takip ediyoruz. Projelendirme noktasında ihtiyaç duyacağımız tüm verileri paylaştık. Şu anki tesisimizde yaşadığımız bazı sıkıntıları yeni tesisimizde yaşamamak adına en baştan gerekli müdahaleleri yaparak daha rahat bir çalışma alanı ve üretim tesisi oluşturma çabasındayız. Kimya, sıcak, soğuk, nem gibi iklim koşullarından etkilenen bir alandır. İnsan vücudundaki derece gibi kimyanın da derecesi çok önemlidir. 1 derece farklılığı dahi istediğiniz ürünü elde etmenizde problem çıkarabilir. Bu sebeple çok acele karar vermek yerine, tabiri uygun ise ince eleyip sık dokuyoruz. Sonuçta o tesis bizim için büyük yatırımdır. Geleceğimizi bu tesis üzerine inşa ediyoruz. İnanıyoruz ki bu tesis, önümüzdeki yıllarda dünyaca tanınan bir marka olacaktır.

Pandemi süreci işleri nasıl etkiledi? Şu anda piyasaların genel durumuna ilişkin görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Hakan Genç: Pandemi dönemi akrilik piyasasını 5-6 aylık sürede oldukça hareketlendirdi. Özellikle yurt dışının kapanmasıyla birlikte Türkiye pazarında ciddi bir talep artışı yaşandı. Sağlık koruma ekipmanı olarak tercih edilen bu ürünlere olan talep son dönemde yavaşladı. Covid ile ilgili aşı ve tedavi konusunda gelinen nokta itibariyle piyasalarda rahatlama oluşmaya başladı. İçinde bulunduğumuz reklam sektörünün Ocak ayından sonra hareketleneceğini düşünüyorum.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Hakan Genç: 2021 yılının herkes için önce sağlık getirmesini ve tüm dünyanın bir an önce bu salgından kurtulmasını temenni ediyoruz. Hem salgın hem de ekonomik etkileri dalga dalga her ülkede görüldü. Ancak bugüne kadar hiçbir zaman ümidimi yitirmedim. Ülkemiz çok kriz görüp atlattı. İnanıyorum ki bu da gelip geçecektir. Her zaman her şey için bir ümit vardır. Olmaz tarafından değil, her zaman olur tarafından baktım. Yenilik, inovasyon, üretim günümüzde şart ve olmazsa olmaz konulardır. Üretim yaparak önce kendimize, sonra firmamıza ve ülkemize faydalı olmalıyız. Sadece içimizde o enerji olsun. Gerisi zaten gelecektir. Bize vakit ayırdığınız ve sektöre mesaj vermemize vesile olduğunuz için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum.

Met Etiket, 2021 yılına yenilikçi ürünlerle giriyor

Ersin Kibar: “Met Etiket olarak 2021 yılı için farklı sektörlere yönelik yenilikçi ürünlerle ilgili birçok haberi sizlerin aracılığıyla paylaşacağız. Diğer taraftan e-ticaret sektöründe daha aktif ve hızlı hizmet vereceğimiz yeni bir yıl bizleri bekliyor olacak”

Met Etiket’ten Ersin Kibar, Dijital Teknik Dergisi’nin 2020 ve 2021 yılına ilişkin sorularını yanıtladı.

2020 yılında bir taraftan pandemi diğer taraftan kur ve vergi artışlarıyla birlikte yaşanan ekonomik sorunlar her kesim tarafından yakından hissedildi. Bu bağlamda 2020 yılı firmanız açısından nasıl geçti?

Ersin Kibar: Genel olarak baktığımızda Koronavirüs, ilk ortaya çıktığından bu yana tüm dünyayı etkisi altına aldı ve küresel ekonomiyi önemli bir kriz içine soktu. Kısa sürede on binlerce kişinin ölümüne neden olan, sosyal yaşamı durduran, sınırları kapattıran bu hastalığın çıkış noktası, dünyanın önde gelen sanayi üreticisi ve ithalatçısı Çin olunca, küresel büyüme de büyük bir tehdit altına girdi. Salgın, arz-talep düşüşüyle tüketim ve yatırımlar üzerindeki etkileri ile finansal sistemde oluşan zarar nedeniyle Türkiye ekonomisinde de resesyon beklentisi oluşturmuştur. Bu çerçevede baktığımızda ithalatta, özellikle taşıma açısından yaşanan sorunlar, ekstra gümrük vergileri, kurlardaki artış, maliyetlerin yüksek olması, kapsamlı değişim ve dönüşüm süreçlerine farklı bir boyut kazandıran belli ürün gruplarına aniden ve çok yüksek talep oluşmasına neden oldu. Firmamız, bu oluşan talebi yıl sonuna kadar iyi bir noktada getirmeyi başarsa da 2020 senesi bizim için ‘kayıp yıl’ olarak adlandıracaktır.

Yıl içinde yoğunlaştığınız ve piyasada tarafından daha fazla talep gören ürünleriniz neler oldu? Bunun yanında 2020 yılında sektöre yenilik noktasında sunduğunu ürünler oldu mu?

Ersin Kibar: İnsanlığın gördüğü en büyük krizlerden birisi olan Koronavirüs salgınının olumsuz etkilediği birçok sektörün arasında reklam sektörü de bulunmaktadır. Reklam sektörünün hitap ettiği birçok alan, alınan tedbirler kapsamında kapılarına kilit vuruldu. İnsanların normal yaşamına ara verdiği bu süreçte alışkanlıklar da bir süre için ötelendi. Bu alışkanlıklar içerisinde tüketim önemli bir yer alıyor. Ama 2020 yılının 2. Çeyreğinden sonra brandadan folyoya, tekstil kumaşlardan kağıt ürünlerine kadar tüm ürünlerde talepleri karşılamaya çalıştık. Bu taleplerin satışlara dönüşmesi de bizi zorlu şartlar altında biraz memnun etti. Bu sene sektöre kazandırmak istediğimiz yeni ürünleri, 2021 yılına ertelemek zorunda kaldık. Fakat Met Etiket firmasının gecen yıllarda lansmanını yaptığı Duotex Işıklı Lightbox Kumaşları, bizim için yenilik noktasında önceliğimizdi. Bu sene de bu ürünü tanıtma konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. 2021 yılı için farklı sektörlere yönelik yenilikçi ürünlerle ilgili birçok bilgiyi reklamlar ve haberler ile paylaşacağız.

Firmanızın pandemi sürecinde satış, pazarlama, ürün tanıtımı, servis vb. konularda yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Ersin Kibar: Koronavirüs, iş süreçlerini derinden etkileyen yeni bir düzeni ortaya çıkardı. Bu süreçte firmalar yönetim ve iletişim yaklaşımlarında da önemli değişiklikleri devreye almak zorunda kaldılar. Bu bilgilendirme içerisinde, Met Etiket hizmet ve müşteri hizmetleri süreçlerini (satış, servis, müşteri hizmetleri vb.) mevcut durumlar veya değişiklikler (çalışma saatleri vb.) gibi detayları müşterileri ile paylaşılması oldukça faydalı oldu. Bu süreçte ürünler konusundan uzaktan telefonla detaylı, şeffaf ve güvenilir bir biçimde tüketiciye sunduğumuzu düşünüyoruz.

Ayrıca ürün tanıtımını firmanın yenilenen web sitesi ve resmi sosyal medya hesapları üzerinden yapılmasını sağladık. Firmamızın müşterilerime ürün ve fiyat odaklı bakış açısından, fayda ve hizmet odaklı bakış açısına doğru kaymasını sağladığımızı düşünüyoruz. Servis ve garanti durumları bu süreçte firmaların karşısına çıkan en büyük sorunların başında gelse de, Met Etiket bu süreçte uzaktan destek sistemi ile bu durumu aştığını görebiliriz.

Dijital baskı teknolojilerinin kullanım alanlarının yaygınlaşmasının firmanıza ve satışlarınıza olumlu etkileri oldu mu?

Ersin Kibar: Günümüzdeki pandemi koşulları, tüm firmaları ürün satışı ve kullanım alanlarını yaygınlaşmaya zorlamaktadır. Özellikle rekabetin yoğun olduğu sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, yeni ürün ve hizmetle karşılık veremediği durumda önemli zorluklarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Met Etiket olarak, satışlarımıza olumlu etki olan özelliklerin başında, ürün açıklamalarını anlatırken, müşterilerimize ilgisini çekebilecek ve alışkın olduğu bir dil kullanmaya özen gösterdik. Onların ilgi ve ihtiyaç alanlarına yönelik ürün tedariğini sağladık ve bu da bize olan ilginin artmasına yardımcı oldu. Ayrıca, ürünlerimizin müşterilere hangi problemlerini çözdüğünü ve onlara ne gibi faydalar sunduğu üzerine odaklanmamız daha etkili oldu.

2020 yılında dijital baskı teknolojilerine ihtiyacı ve talebi daha çok artan sektörler hangileri oldu?

Ersin Kibar: Yaşanan süreci incelediğimizde sağlık sektöründe üretim yapan şirketlerin olumlu etkilendiği gözleniyor. Met Etiket olarak, prospektüs kağıtlarının satışlarını gerçekleştirerek artan talebi karşılamaya çalıştık. Bunun dışında, gıda perakendeciliği yapan şirketlerin de artan talep nedeniyle olumlu anlamda etkilenmeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu süreç içerisinde alınan önlemlerle birlikte insanların evden çalışmaya başlamaları telekom, teknoloji ve yazılım sektörlerini daha önemli hale getirmiş oldu. Hem artan kur hem de düşük petrol fiyatı cam sektörü için de talebi artan sektörlerden biri oldu. Pandemi, dünya genelinde insanları evde kalmaya zorlarken, dijitalleşme sürecine büyük bir ivme kazandırdı. Son on yılda hızlı bir yükselişe geçen e-ticaret sektörü salgın ile birlikte alışveriş merkezlerinin, mağazaların kapanmasıyla bu sürecin parlayan yıldızı oldu. Farklı sektörlerden dünya devi markalar mağazalarını kapatıp online kanallarını devreye alırken, tüketici davranışları da hızlı bir değişim gösterdi. 2021 yılında online kanallara yönelim ise daha da artacak. Met Etiket olarak, e-ticaret sektöründe daha aktif ve hızlı hizmet verebileceğimiz yeni bir yıl bizleri bekliyor olacak.

Her ürünü satmak yerine, belli ürün gruplarında yoğunlaşan firmaların daha fazla başarılı olduğunu ifade ediliyor. Sizin bu çerçevede düşünceleriniz nelerdir?

Ersin Kibar: Belli bir pazar kısmı ya da bölgesinde uzmanlaşmakta, tüm stratejik araçlarını bu odak pazara yoğunlaştıran küçük ve orta boyutlu işletmeler, bölgedeki müşterilerle daha sık ve samimi ilişkiler kuracaklarından pazara nüfuz etme ve onu ele geçirme olanaklarını da artırmış olacaktır. Bu da belli ürün gruplarında yoğunlaşan firmaların daha başarılı olduğu görülmektedir.

Fakat firmalar ürün politikalarını geleceğe dönük planlamalıdırlar. Ne kadar başarılı olursa olsun her ürünün bir ömrü vardır, bu da satışların yüksek seviyelerde kalmasının ve işletmenin karının maksimum düzeyde olmasının sonsuza dek sürmeyeceği anlamına gelmektedir. İşletmeler, sürekli değişiklikler gerçekleştirmeli ve dengeli bir ürün portföyü oluşturmalıdır. Bu nedenle işletmeler için yeni ürün, işletmenin uzun vadeli başarısı için çok önemlidir. Bu yüzden Met Etiket olarak, devamlı yeni ürünler sunmaya devam ederek, piyasanın şartlarına ve ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır.

2021 yılına yönelik endüstriyel reklam ve dijital baskı teknolojileri sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ersin Kibar: Teknolojiyle birlikte devamlı gelişen reklam ve dijital baskı teknolojileri sektörü, pandemi yüzünden e-ticaret ile birlikte her alanda ön planda yer aldığını görüyoruz. Met Etiket olarak kalitemizi ve hizmetimizi arttırarak, farklı sektörlerde de daha fazla yer almamız gerektiğini düşünmekteyiz ve çalışmalarımızı bu yönde yapmaktayız. Ayrıca Türkiye’deki firmaların kaliteli ürünlerle hizmet vermesi hepimizin hedefi olmalıdır. Unutmayalım ki; kalitesiz üretilen her bir ürün, ülkemiz ekonomisi ve sektör için kaybedilen bir değerdir. Sektörün yeni yılda adımlarını düşünerek atmasını öneririm. Herkese bol kazançlı bir yıl olması dileğiyle

Deniz Dış Ticaret / İbrahim Demirseren: “Fark oluşturan ürünlerle pazar payımızı koruduk”

İbrahim Demirseren: “2020 senesinde piyasaya sunduğumuz en enteresan ürün Hexis firmasının Purezone markalı ürünü oldu. Bu ürün bakır iyonları içeren şeffaf ve kendinden yapışkanlı bir pvc folyo. Özelliği ise üzerine gelen bakteri ve Covid-19 dahil tüm virüsleri kısa sürede etkisiz hale getirmesidir. Bu ürünü turistik otellerimiz misafirlerinin sağlığı adına tercih ettiler”

Deniz Dış Ticaret ortaklarından İbrahim Demirseren, Dijital Teknik Dergisi’nin 2020 ve 2021 yılına ilişkin sorularını yanıtladı. Herkes tarafından belirtildiği gibi oldukça zor bir senenin geride kaldığını ifade eden Demirseren, Deniz Dış Ticaret olarak alternatifi fazla olmayan, projelerde tercih edilen ve kaliteleri ile fark oluşturan ürünlere yoğunlaştıklarını söyledi.

2020 yılında bir taraftan pandemi diğer taraftan kur ve vergi artışlarıyla birlikte yaşanan ekonomik sorunlar her kesim tarafından yakından hissedildi. Bu bağlamda 2020 yılı firmanız açısından nasıl geçti?

İbrahim Demirseren: 2020 senesi sektörde tüm firmaların yaşadığı şekilde Deniz Dış Ticaret’te de 2019 senesine göre bir miktar ciro kaybı ile geçti. Söylediğiniz gibi pandemi ve kısıtlamalar birçok üretici firmada üretimde duraklamalara, gecikmelere sebep oldu. Dolayısı ile bize gelen talep düştü. Buna ilave olarak endüstriyel reklam sektöründe kullanılan ithal ürünlere ve yerli üretim ürünlerin hammaddelerine ciddi vergiler geldi. İthal germe vinillerine 40 % ilave gümrük vergisi, folyolara 20 % ilave gümrük vergisi + gözetim geldi. Bunlara ilave olarak akrilik levhalar, LED’ler gibi birçok üründe de vergi artışları oldu. Bunlar endüstriyel reklam sektörünün bitmiş ürün fiyatlarını ciddi şekilde etkiledi. Dövizde yaşanan artışı da hesaplarsak fiyatlar TL bazında neredeyse ikiye katlandı. Bu durum sektörümüze iş veren son kullanıcıların da taleplerini kısmasına sebep oldu ve hep beraber küçüldük. Ama ürün gruplarımız içinde bu ortamda bile satışı yükselen ürünler oldu. Mesela Hexis markalı araç renk değişim folyoları, kaput koruma folyoları.

Yıl içinde yoğunlaştığınız ve piyasada tarafından daha fazla talep gören ürünleriniz neler oldu? Bunun yanında 2020 yılında sektöre yenilik noktasında sunduğunu ürünler oldu mu?

İbrahim Demirseren: Son zamanlarda piyasada yaşanan daralma sonrası enerjimizi daha çok piyasada fazla alternatifi olmayan, projelerde tercih edilen ve kaliteleri ile fark oluşturabildiğimiz ürünlerimize harcadık. Lamine germe vinilleri, ekonomik monomerik folyolar, ekonomik kesim folyoları gibi ürünlerde stoklarımızı ve satış çabalarımızı azalttık. Zaten talep düştü ve aşırı bir rekabet oluştu. Delikli cam filmleri, tekstiller, mürekkepler gibi ürünlere daha çok çaba harcadık. Arlon ve Hexis firmalarının yüksek kaliteli kendinden yapışkanlı ürünleri de bu çabalarımızdan payını aldılar ve buralarda ciddi dönüşler aldık. 5 yıl garanti taşıyan Wonpoong markalı tabelalık germe vinilimizde de bu sene ciddi bir talep artışı oldu. Satış portföyümüze en son dahil olan LG Hausys Benif iç mekan dekorasyon folyoları da bir çok firmaya ve mimari kuruluşlara tanıtıldı. Bunlar pandemi sebebi ile şu anda kendilerinden beklenen cirolara ulaşamasalar da bizim için geleceğe güzel yatırımlar oldular. Hayat normale döndükten sonra bu ürünlerde daha fazla taleple karşılaşacağımızı düşünüyoruz. 2020 senesinde piyasaya sunduğumuz en enteresan ürün Hexis firmasının Purezone markalı ürünü oldu. Bu ürün bakır iyonları içeren şeffaf ve kendinden yapışkanlı bir pvc folyo. Özelliği ise üzerine gelen bakteri ve Covid-19 dahil tüm virüsleri kısa sürede etkisiz hale getirmesidir. Bu ürünü turistik otellerimiz misafirlerinin sağlığı adına tercih ettiler.

Firmanızın pandemi sürecinde satış, pazarlama, ürün tanıtımı, servis vb. konularda yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

İbrahim Demirseren: Bu dönemde pazarlama faaliyetlerimizde bir azalma olmadı. Aksine daha önce atmadığımız bazı adımlar bile atıldı. Dergi ilanlarımız devam etti, bir süredir yenilemeyi planladığımız web sitemiz bu süreçte yenilendi, internetten satışta bir süredir yapsak dediğimiz bir şeydi, bu konuda da adımlarımızı attık. Satış tarafında ise müşterilerimizin ve kendi ekibimizin sağlığını düşünerek, mecburen satış ziyaretlerimizi azalttık. Hatta hemen hemen hiç ziyaret yapmadık denebilir, çok ender oldu.  Müşterilerimizle daha çok telefon ve video konferanslar ile görüşmeye başladık ve bu birçok müşterimiz tarafından olumlu karşılandı. Sektörde yaşanan Covid-19 vakalarını ve hatta kayıpları düşününce, böyle bir ortamda satış ziyaretlerinin minimuma inmesinin çok isabetli bir karar olduğunu görüyoruz.

Dijital baskı teknolojilerinin kullanım alanlarının yaygınlaşmasının firmanıza ve satışlarınıza olumlu etkileri oldu mu?

İbrahim Demirseren: Dijital baskı teknolojilerinin endüstriyel reklam sektöründe kullanılması 1995 senesi ile başladı diyebiliriz. Sonra her geçen sene bu yaygınlaşma arttı. Ink-jet olarak adlandırdığımız baskı makinelerinin gelişmesi, özellikle Çin kaynaklı ve çoğu meslektaşımızın daha kolay elde edebildiği makinelerde yaygınlaşınca bu artış katlanarak devam etti. Bu seneye kadar tüm baskı malzemesi satan firmaların satışına etkisi olmuş ve sektöre yeni oyuncular girmesini de sağlamıştır. Ama bu durum bu sene piyasada yaşanan daralma sonucunda maalesef değişti.

2020 yılında dijital baskı teknolojilerine ihtiyacı ve talebi daha çok artan sektörler hangileri oldu?

İbrahim Demirseren: Bana göre 2020 senesinde dijital baskı teknolojilerine talebi artan çok sektör olmadı. Gözlemim yiyecek ve içecek sektörü, perakende sektörü ve bankacılık sektörü sosyal mesafe uyarıları ile ilgili yer grafikleri, uyarı levhaları, cam grafikleri yaptırdılar. Bunlara ilave tabii birde kargo, lojistik sektörleri var. Onlarda bu dönemde önemli şube, araç yatırımları yaptılar ve endüstriyel reklam ürünlerine talebi arttıran ender sektörlerden oldular.

Her ürünü satmak yerine, belli ürün gruplarında yoğunlaşan firmaların daha fazla başarılı olduğunu ifade ediliyor. Sizin bu çerçevede düşünceleriniz nelerdir?

İbrahim Demirseren: Ben ve ortaklarım bu fikirdeyiz. Şirketimizi kurduğumuz günden beri hep belli ürün ve markalara yatırım yapmak ve uzmanlaşmak fikrinde olduk ve bu fikrimizi başarı ile uyguladık. Sektörde yaygın olarak bilinen Arlon, Hexis, LG folyolar, Wonpoong tabelalık germe vinilleri, Gongzheng dijital baskı makineleri, INX mürekkepler, Flexface kaplama germe vinilleri, Flexmed folyolar gibi markaları tanıttık ve sattık. Bu ürünler hakkındaki teknik bilgimiz, uygulama desteğimiz ve stok gücümüz beraber çalıştığımız firmalara da güven ve güç vermiştir. Hiçbir zaman bazı firmaların yaptığı gibi bir süper market gibi her ürünü, her markayı satan ama hiç biri hakkında yeterli teknik bilgiye sahip olmayan, yeterli stoku bulunmayan bir firma olmadık.

2020 yılı ticari ve ekonomik anlamda firmanız açısından nasıl geçti? Belirlediğiniz hedeflere ulaştığınızı söylemeniz mümkün mü?

İbrahim Demirseren: Vergiler arttı, döviz arttı, pandemi sebebi ile kısıtlamalar oldu, insana hareketliliği azaldı ve bizim içinde olduğumuz endüstriyel reklam sektörüne olan talep düştü. Güçlü veya pandemiden etkilenmeye sektörlere dahil olan firmaların projeleri devam etti ve bu sayede projelere yönelik ürünlerimiz satışta hız kesmedi. Sınırlı sayıda satış grafiği yükselen ürünlerimiz oldu. Ama günlük hayata hitap eden sektörümüz firmalarında işler çok yavaşladı, hatta bazılarında durdu. Mesela bayi toplantıları, seminerler, tanıtım toplantıları organizasyonları için salon dekorasyonları ve dijital baskılar yapan firmaların işleri sıfıra düştü, bunlar da doğal olarak toplam ciromuzda bir kayba sebep oldu. Cirosal olarak 2020 senesine koyduğumuz hedefe ulaşamadığımızı belirtmem lazım. Ama sonuçta gene belli bir seviyede satış gerçekleştirdik ve mevcut şirket yapısını, mali gücünü kaybetmeden 2020 senesini bitirdik. Bu sorunlara ilave olarak pandemi döneminde gelen ilave gümrük vergileri birçok firmanın nakit akışını da etkilemiştir. Bu da herkes için ciddi bir yük oldu.

2021 yılına yönelik endüstriyel reklam ve dijital baskı teknolojileri sektörüne vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

İbrahim Demirseren: Tüm Dünya, ülkemiz ve endüstriyel reklam sektörü olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Son birkaç yılın ekonomimiz üzerindeki negatif etkileri, korona virüsünün etkileri, komşu ülkeler ile yaşanan bölgesel sorunlar, AB ve ABD ile yaşanan gerginlikler gibi tüm dertler maalesef bu sene bir araya geldi. Bunların etkisi ile sektörümüze olan talep ciddi oranda daraldı. Buna ilave olarak sektörün kullandığı germe vinilleri, folyolar, ledler, tarafolar ve farklı birçok ürünün gümrük vergileri ciddi oranlarda arttırıldı. Maliyetlerimiz kısa bir sürede ciddi oranda yükseldi. Dövizde yaşanan artışlar ve dengesizlik sebebi ile son kullanıcı müşteriler tarafından da bir fiyat baskısı altına alındık. Yani sektörümüz her taraftan sıkıştı. Tüm sektör maliyetler, verilen fiyatlar, rekabet koşulları, vadeler konusunda çok dikkatli olmalı ve mevcut finansal yapılarımızı bozmadan bu dönemi atlatmaya çalışmalıyız. Rekabeti artık fiyattan çok kalite ve hizmete çekmeliyiz.

Diğer taraftan ise daha önce de vurguladığım bir konuyu söyleyeceğim, sektörün kurtuluşu ihracattan geçiyor. Şu anda ihracat yapan malzeme üreticisi ve endüstriyel reklam üreticisi firmalarımız var ama yetersiz. Avrupa ve ABD’deki üreticiler ile kıyaslayınca çoğu firmamızın yatırımları Dünya kalitesinde, ama bitmiş ürün kalitesinde sorunlarımız var, bu tarafa yatırım yaparak ve kalitemizi yükselterek özellikle Avrupa endüstriyel reklam uygulamaları pazarından pay almamız gerektiğini düşünüyorum. Bu Ared çatısı altında gerçekleştirilebilir, bu konuda çalışmalarımız var.

Sektör olarak kısa bir zaman önce çok büyük bir kayıp yaşadık. Covid 19 sebebiyle hayatını kaybeden değerli işadamı Tufan Kalkan’ın üzüntüsüyle sarsıldık. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve ortaklarına sabır diliyorum.