Bekir Öz: “Lidya Grup olarak müşterilerimize, temsil ettiğimiz dijital baskı makinelerinde, finansman desteği vermeyi sürdürüyoruz. Ayrıca, eski makinelerini değiştirmek isteyenler için, eski makinelerine değerinin üzerinde destek vererek, değişim kampanyasına devam ediyoruz. Firmaların, eski makinelerini yeni makineler ile değişim kampanyasını kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz”

Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, 2021 yılının ilk çeyreğini hedefledikleri gibi tamamladıklarını, 2021 yılı genel itibariyle de %40’ın üzerinde bir büyüme hedeflediklerini söyledi. Dijital Teknik Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Öz, müşterilerine temsil ettiği dijital baskı makinelerinde hem finansman hem de değişim kampanyası ile ciddi destek sağladıklarını sözlerine ekledi.

Pandemi koşulları nedeniyle birçok yatırım ertelendi. Bu nedenle 2021 yılının endüstriyel reklam ve dijital baskı teknolojileri açısından daha hareketli geçmesini bekleniyor. Sizin bu anlamda düşünceleriniz nelerdir? Size göre hareketlilik başladı mı?

Bekir Öz: Geçtiğimiz yıl, ertelenen yatırımlar tabiki oldu. Fakat 2020’nin sonlarına doğru pandemi artık kendi ekonomisini oluşturdu diyebiliriz ve bu ekonomide yatırımlar genellikle orta ve büyük ölçekli yatırımcılar tarafından yapıldı. Lidya Grup olarak 2020 yılı bizim için piyasa ortalamasının çok üzerinde geçti. Bu yıla baktığımızda, 2021’in ilk çeyreğini çok başarılı tamamladık. Kısaca bu yıl, geçmiş yıllarda ertelenen yatırımların hayata geçmesini ve beklentilerin üzerinde bir yıl olmasını öngörüyoruz. Lidya Grup olarak 2021’de başarılı bir yıl geçireceğiz ve %40’ın üzerinde bir büyüme hedefliyoruz.

Değişen arz – talep dengeleri çerçevesinde 2021 yılı itibariyle daha çok hangi makine gruplarına ilginin artacağını düşünüyorsunuz? Bu düşüncenizin sebepleri nelerdir?

 Bekir Öz: Değişen arz-talep dengeleri, aslında bizim makine parkurumuzun satış planları üzerinde bir değişiklik yaratmıyor. Burada, yatırımcılar için değişen talep türlerine uygun olarak, ne kadar kişiye ulaşacağı ve ona göre yatırım yapması önem kazanıyor. Pazardaki gözle görünür en büyük değişim ise, kalitesi algısında oluşuyor. Çünkü pandemi gibi dönemler her sektöre şunu öğretti ki; ortam ne kadar zorlu olursa olsun, sen ne kadar dayanıklısın?. Özetle, şirketlerin sürekliliğini sağlamaları için güçlü bir finansman yapısına sahip olmaları gerekiyor. Güçlü finansman yapısı ile katma değeri ve kalitesi yüksek ürünler üretilmelidir. Müşterilerimiz için, Lidya Grup’un temsil ettiği Xerox, Epson, Efi ve Sutec markaları kendi segmentlerinin en iyisidir. Müşterilerimiz ve aday müşteriler iş alanlarına göre, dijital baskı makinelerimizi tercih etmektedir.

Yatırım yapmayı planlayan firmalar hata yapmamak adına daha temkinli hareket ediyor. Bu anlamda yatırım yapmayı düşünen firmalara tavsiyeleriniz neler olur? Size göre makine seçiminde dikkat edilmesi gereken konular neler olmalı?

Bekir Öz: Yapılan bir yatırım ne olursa olsun; ekonomik olarak bir değer yaratsın, şirkete dolaylı yada doğrudan kazanç ve kar getirsin diye yapılmaktadır. Bu nedenle yapılan makine yatırımının, beklenen bu getirisi uzun ömürlü ve standartlarında sürekli olmalıdır. Bir yatırım yapılırken, finansman gücünün el verdiğince en iyisi yapılmalıdır. En iyi ekipman, en iyi işletim maliyeti ve getirisi ve tabi ki en iyi satış sonrası hizmetlere sahip olmak önemlidir. Yatırımın ardından da, makinenin yeni iş potansiyeli ve yeni işler getirmesi, böylece makinenin kendi kendini ödeyebilmesi ve farklılaşacak ürün çeşidiyle rekabette öne geçmesi önemlidir. Altının çizilmesi gereken bir konu da; en ucuz makineyi alarak sıkıntı yaşamaktansa, daima doğru makineye yatırım yaparak işin başarısı ve sürekliliği sağlanacaktır.

Dijital baskı makinelerinde kafa teknolojisinin önemi nedir? Örneğin, UV veya solvent bir makinede hangi kafa teknolojisi daha yararlı olur? Kafaların makine üzerindeki etkisine yönelik neler söylemek istersiniz?

Bekir Öz: Dijital baskı makinelerinde kafa teknolojisi önemlidir. Örneğin, Epson’un kendi baskı cihazları için özel ürettiği Micro Piezo TFP adını verdiği İnkjet kafa yapısı sayesinde, müşteriler belli bir metraj ve belli bir miktar boya tüketimi gibi sınırları olmadan bu kafa yapısını uzun seneler kullanıyorlar. Ayrıca global kafa üreticisi olan Epson, kendi makineleri için ürettiği bu kafa modelini diğer firmalara vermiyor ve uluslararası pazara da farklı kafa modellerini sunuyor. Özetle, Epson makinelerinde kafa teknolojisi yedek parça statüsündedir ve 2 yıl garantilidir ve bu garanti süresi 5 yıla kadar uzatılmaktadır. İşletmelerde 5 yıl boyunca kafa maliyetinin ortadan kalkıyor olması, Epson dijital baskı makinelerine olan yatırım talebini artırmaktadır.

Bunun dışında Dijital baskı makinesinde kullanılan malzemenin baskıya etkisi nasıl olmaktadır? Bir makine hem folyoya hem de brandaya aynı kalitede baskı yapabiliyor mu?

Bekir Öz: Bir makine, hem folyoya hem brandaya aynı kalitede baskı yapabilir. Örneğin endüstriyel pazarda lider olan Efi dijital baskı makineleri, aynı anda hem folyoya, hem de brandaya başarılı baskı yapmaktadır.

Diğer taraftan makinelerde kullanılan boyaların baskıya etkisi hakkında neler söylemek istersiniz? Mürekkep seçiminde dikkat edilmesi gereken konular nelerdir?

 Bekir Öz: Dijital makinelerde kullanılan boyaların, işlenen malzemeye en uygun ve en iyi sonucu vermesi beklenir. Örnek alınan işe göre, bu kalite ilk başlarda yakalanabilir, fakat burada önemli olan sürekliliktir. Mürekkep seçiminde bir sıralama yapmak gerekirse, renk uzayı genişliği, kalitesi, bulunurluğu ve sürekliliği konularının hepsi 1.sırada önemlidir. Kısaca, mürekkep, baskı kalitesini belirleyen ana unsurlardan birisidir. Lidya Grup olarak orijinal mürekkep kullanılmasını gerçekleştiriyoruz, böylece hem kaliteli işlerin çıkması sağlanırken, hem de makinenin ve kafa teknolojisinin uzun ömürlü olmasına rehberlik ediyoruz.

Fuarların ertelenmesi yatırımcıların birçok konuda bilgiye ulaşmasını engelledi. Bu sene fuarlara daha fazla ilgi olacağı tahmin ediliyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Bekir Öz: Sektörümüz sürekli gelişim gösteren, teknolojiye bağlı olarak yeniliklere, hem açık, hem de ihtiyaç duyan bir sektördür. Bu nedenle fuarlar, etkinlikler, toplantılar, hem beklenen, hem de yoğun ilgi gören organizasyonlardır. Pandemi nedeniyle 2020 yılı fuarlar ve etkinlikler açısından yoksun geçti. Bu yıl, Tüyap’da 9- 12 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılması planlanan SIGN İstanbul fuarına katılmayı istiyoruz, ancak salgının o tarihlerde ne getireceğini bugünden yeterince öngöremiyoruz. Geçtiğimiz yılın pandemi koşullarında, Lidya Grup İzmir Bölge ofisinin, kişiye özel, randevulu ve verimli bir organizasyonunu gerçekleştirdik ve İzmir’in yanı sıra, Manisa, Muğla, Denizli’nin aralarında bulunduğu çevre illerden yoğun ziyaretçi katılımı oldu. Kısaca, bu yıl fuarlar olmasa bile, müşterilerimizi ve sektörümüzü yapacağımız teknoloji günlerinde buluşturmaya devam edeceğiz. Kendilerine özel düzenlenen etkinliğe katılacak olan ziyaretçilerimiz, hem tüm cihazları rahatlıkla inceleyecekler, hem de demo baskılarını alacaklardır.

Önümüzdeki döneme ilişkin sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

 Bekir Öz: Zor zamanlarda toplumu ve ekosistemini sarıp sarmalayan Lidya Grup’un aralarında bulunduğu güçlü şirketler, çevresindekilerin zorlukları aşarak güçlü kalabilmelerine destek olurlar, yol gösterirler ve ilham verirler. Geçtiğimiz yıl pandemiyle birlikte müşterilerimizden gelen talepler sırasında, ilave finansman destekleri sağlayarak, ödemelerinin bazılarını erteleyerek, desteğimizi verdik ve vermeye devam ediyoruz. Servis operasyonlarımıza aralıksız devam ettik, ediyoruz ve özellikle üretici olan müşterilerimizin karantina dönemlerinde aksaklık yaşamasına asla müsaade etmedik. Önceliğimiz çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığı oldu ve gerekli güvenlik tedbirlerini en üst düzeyde alarak, servis hizmetlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Az önce de belirttiğim gibi, 2021 yılının ilk çeyreğini başarılı şekilde tamamladık ve yıl genelinde hedeflerimize ulaşacağız. Lidya Grup olarak müşterilerimize, temsil ettiğimiz dijital baskı makinelerinde, finansman desteği vermeyi sürdürüyoruz. TL, Dolar ve Euro’da 60 aya kadar finansman yaparak, Lidya Grup olarak biz karşılıyoruz. Ayrıca, eski makinelerini değiştirmek isteyenler için, eski makinelerine değerinin üzerinde destek vererek, değişim kampanyasına devam ediyoruz. Firmaların, eski makinelerini yeni makineler ile değişim kampanyasını kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz.

SDS Satış Destek Sistemleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş., Adana-Kozan/ Şevkiye Mahallesinde 2,5 dönüm arsa üzerine 250 öğrenci kapasiteli Ahmet Tufan Kalkan Anaokulu yapımı için harekete geçti.

Adana Valisi Süleyman Elban, SDS Satış Destek Sistemleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cem Erol, Kozan Kaymakamı Şafak Gürçam, İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun ve diğer ilgililerin katıldığı toplantı ile protokol imzaladı.

Şirketin kurucu ortaklarından ve Yönetim Kurulu Başkanı merhum iş adamı Ahmet Tufan Kalkan’ın adının verileceği okulun, Kozan’a hayırlı olması temennisinde bulunan Vali Elban, atılan imzalardan sonra kısa bir değerlendirme yaptı.

Merhum Ahmet Tufan Kalkan’ın adı yaşatılacak

Adana’nın her bir noktasında, eğitimin her kademesinde kalitenin daha da artması, çocukların çağın standartlarına uygun binalarda eğitim görebilmesi için önemli yatırımlara imza attıklarını ifade eden Vali Elban, “Hayırsever vatandaşlarımızın desteklerini de çok önemsiyoruz. Merhum Ahmet Tufan Kalkan’ın adının okulumuzla yaşatılacak olması çok anlamlı. 250 öğrenci kapasiteli söz konusu anaokulumuz, Kozan’da anaokulu düzeyinde derslik başına düşen öğrenci sayısının düşürülmesine ve okul öncesi eğitime katılım oranının artırılmasına önemli katkılar sağlayacaktır. SDS Satış Destek Sistemleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. yetkililerine eğitime yaptıkları bu katkı için teşekkür ediyoruz” dedi.

Kozan Kaymakamı: “Çok değerli bir yatırım, SDS firmasına teşekkür ediyorum”

Kozan Kaymakamı Şafak Gürçam, yeni eğitim-öğretim yılına yetişmesi planlanan anaokulu ile Kozan’da derslik sayının artışıyla sınıflarda öğrenci yoğunluğunun azalarak eğitim kalitesinin artacağını söyledi. Gürçam, “Kozan’a böyle büyük bir yatırımı yapacak olan SDS firması nezdinde Cem Erol ve Murat Erdoğan’a ayrıca şirketin Adana’lı olmayıp da bu yardıma onay veren diğer hissedarlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

“Ahmet Tufan Kalkan adına kalıcı eserler yapmaya devam edeceğiz”

SDS Satış Destek Sistemleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cem Erol d yaptığı açıklamada, “Ahmet Tufan Kalkan MT Reklam, SDS, M&T Plastik Plastech, M&T LLC USA gibi başarılı girişimlere önderlik yapmış  vizyon sahibi iş insanı ve liderdi. Tutkusu ve enerjisi ile iş dünyasında sayısız yeniliğin kaynağı olmasıyla Türkiye’ de büyük bir sanayici dehasıydı. Dünya çapında üretim yapan markaları ve yüzlerce çalışanıyla birçok insanın hayatına büyük ve önemli hatıralarla dokunmuş olan Ahmet Tufan Kalkan, onu tanıyanlar tarafından hep sevgiyle hatırlanacaktır. M&T ve SDS Grubu olarak Ahmet Tufan Kalkan adına kalıcı eserler yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.