Prodigital Dijital Baskı Makineleri

Mor Polimer

Remifol aralıksız yatırıma devam ediyor

Remifol, dünyada üretimi olmayan 204 cm genişliğinde baskı folyosu üretimine başladı. 91 ve 182 cm‘lik ölçüleri de dahil ederek ölçü seçeneklerini maksimum değerlere çıkardı.

Remifol, dünyada üretimi olmayan 204 cm genişliğinde baskı folyosu üretimine başladı. 91 ve 182 cm‘lik ölçüleri de dahil ederek ölçü seçeneklerini maksimum değerlere çıkardı. Şirketin çalışmalarıyla ilgili olarak Remifol Folyo A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Utku sorularımızı yanıtladı.

Remifol olarak içinde bulunduğumuz salgın döneminde gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Mesut Utku: Pandemi süreci pek çok firma gibi bizi de olumsuz yönde etkiledi. Bu süreçte en hassas olduğumuz konu en başta çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızın sağlığını korumak önceliğimiz oldu. Fabrika alanımızda tüm hijyen şartlarını en üst düzeyde sağlayarak çalışmalarımızı sürdürdük. Ticari olarak değerlendirdiğimizde pandemi sürecini bir kriz olarak değerlendirip, kriz yönetim tedbirlerimiz devreye sokmakta atik davranmaya çalıştık. Piyasa taleplerinin daralmasıyla biraz içimize çekilip pandemi sonrası süreç için çalışmalar yürüttük. Gece gündüz Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına yöneldik.

Remifol olarak ürün yelpazenizde yenilikler oldu mu? Bununla birlikte mevcut ürün yelpazeniz hakkında okuyucularımıza bilgi verir misiniz?

Mesut Utku: Bu süreçten kazanarak ve güçlenerek çıkmak için çok çalışıp yeni bir şeyler sunmak gerektiğinin farkında olarak hareket ettik. Yapmakta olduğumuz yeni yatırımımızı hızlandırarak yeni üretim hattımızı devreye aldık. Dünyada üretimi olmayan 204 cm genişliğinde baskı folyosu üretimine başladık. 91 ve 182 cm‘lik ölçüleri de dahil ederek ölçü seçeneklerimizi maksimum değerlere çıkardık.

Yeni üretim mantelitemizle baştan aşağı bir yenilenme içine girdik. Avrupa’nın en büyük ve başarılı PVC üreticileriyle yaptığımız ortak çalışmalar neticesinde tüm baskı makine ve boyalarında en yüksek performansı alabileceğimiz bir PVC geliştirerek tüm ürün gruplarımızda yenilenmeye gittik. Print&GO ve Cut&GO adını verdiğimiz yeni seri baskı ve renkli kesim folyoları ile yeni ürünlerimizi sunmaya başladık.

Kalite yönetim sistemimizi geliştirmek adına bu süreçte attığımız adımlardan bir tanesi de çağımızın kaçınılmaz konusu dijitalleşme alanında olmuştur. Baştan aşağıya endüstri 4.0’ın tüm gerekleri ve avantajlarından yararlanmak adına çok ciddi yatırımlara giriştik.

Bu süreçte markamızın kurum kimliğine yönelik çalışmalara el atmayı ihmal etmedik. Öncelikle kurumsal web sitemizi baştan aşağı profesyonel bir hale getirerek yayına sunduk. Satış destekleyici unsurların başında yer alan kurumsal kimlik ve çeşitli katalog çalışmalarımızı uzmanların eline teslim ettik.

Remifol kullanıcılarını mutlu edecek pek çok çalışma da tüm hızıyla sonraki aşamalar için tüm hızıyla devam ettiğini buradan müjdelemek istiyorum.

Salgın döneminde yurt içi ve yurt dış çalışmalarınızı nasıl yürüttünüz? Ne kadarlık bir kapasite ile üretimlerinizi sürdürüyorsunuz?

Mesut Utku: Aslında salgın döneminde de çok fazla plan dışına çıkmadık diyebilirim. 2-3 aylık süreçte yurtdışı satışlarında %50 ye varan bir daralma oldu ancak sonraki süreçte bu açığı kapatma imkanımız oldu diyebilirim. Biz bu süreçte sürekli ulaşılabilir ve taleplere cevap verir olduk. Yeni ürünlerimizin sunumuyla birlikte son derece başarılı bir ivme yakaladık diyebilirim.

Her durum kendi içinde bir fırsat sunar. Uzmanlar, Türkiye’nin hem bulunduğu konum hem de genç nüfusu ile yeni dünya düzeninde avantajlı bir konuma sahip olduğu ifade ediyorlar. Sizin ülkemizle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Mesut Utku: Evet bizde aynı şekilde düşünüyor ve hareket ediyoruz. Bu süreci karalar bağlayarak beklemek yerine her zamankinden daha fazla çalışarak fırsata çevirmeliyiz. Pandemi sebebiyle Uzakdoğu tedarik firmalarına mesafeli yaklaşan Avrupa ve batı ülkeleri tarafından ülkemiz en ideal tedarik noktası olarak görülmeye başlandı. Biz bunu önceden ön görerek tüm bağlantılarımızı daima sıcak tutmaya önem verdik.

Sektörümüzle ilgili olarak iki fuarda bu yıl erteleme kararı aldı. Sizin açınızdan bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mesut Utku: Duruma iki türlü bakmak gerekiyor alında. Pandemi sürecinde insanların yaşadığı olağan tedirginliklerin sonucunda fuarlara çok da fazla ziyaretçi beklemek doğru olmaz. Bununla birlikte salgının yayılmasına vesile olabilecek bir ortamın oluşması riski de barındıracağı göz ardı edilemez. Bu şartlarda gerçekleştirilecek fuarların biz fuar katılımcılarının gerek sağlık riskinin gerekse ticari kayıplarının da bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Tüm bunlarla birlikte düşünülmesi gereken diğer bir husus da fuar stand ve hizmet tedarikçilerinin içinde bulunduğu belirsiz durum olmalı. Binlerce fuar hizmet tedarikçisi firma bir yıla yakın süredir belirsiz bir ortamda ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu sektörden on binlerce insanın geçim sağladığı düşünülürse duruma başka açıdan bakma fırsatımız olur.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mesut Utku: Remifol olarak ülkemize ve ülkemiz insanına olan inancımızdan bir adım dahi geri atmadan bu ülke için layık olduğu gibi en iyiyi üretmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.

Saatçıoğlu Deneyim Merkezi Hizmete Girdi

Tarihi yarımada İstanbul Sirkeci’de 8 kat ve 3 bin 200 metrekareden oluşan Saatçıoğlu Deneyim Merkezi, hem multimedya hem de Durst baskı çözümlerinin merkezi olacak.

Dijital baskı çözümleri ve multimedya olarak faaliyetlerini iki alanda yürüten Saatçıoğlu, faaliyetlerini tek çatı altında toplama noktasında yeni bir yapılanma içine girdi. Tarihi yarımada İstanbul Sirkeci’de 8 kat ve 2 bin metrekareden oluşan Saatçıoğlu Deneyim Merkezi, hem multimedya hem de Durst baskı çözümlerinin merkezi olacak. Konuyla ilgili olarak Yaman Saatçıoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Saatçıoğlu olarak tarihi yarımada İstanbul Sirkeci’de 8 kattan oluşan merkezi yönetim binasına geçiş yaptınız. Bu geçiş süreci ve yeni yapılanma ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Yaman Saatçıoğlu: Saatçıoğlu olarak her geçen gün büyüyen ve genişleyen ürün portföyümüz yeni bir lokasyon arayışı içindeydik. Bununla birlikte hem dijital baskı hemde multimedya çözümlerimizi tek çatı altında toplama noktasında yeni bir yapılanma gerçekleştirdik. Bu çerçevede İstanbul Sirkeci’de 8 katlı ve 2 bin metrekareden oluşan binamıza büyük oranda geçiş sağladık. Binanın ön tarafı Ayasofya Cami, arka tarafı ise İstanbul boğaz manzarası ile muazzam bir atmosfer sunmaktadır. Bilindiği gibi İkitelli’deki ofisimiz dijital baskı teknolojileri olarak hizmet vermekte. Bu ofisimiz faaliyetlerine yine oradan devam edecek. Ancak Durst grubuna ait çalışmalar yeni deneyim merkezimizden yürütülecek.

Dijital baskı çözümlerinde Durst ve Challenger markalarıyla ilerliyorsunuz. Bu alanda yoğunlaştığınız makine grupları hangileridir?

Yaman Saatçıoğlu: Durst ürün grubunda ağırlıklı olarak oluklu mukavva ve ahşap grubu ağırlıklı olarak çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bununla birlikte softsignage pazarına yönelik Durst Rhotex makinemizde yine müşterilerin ilgisini çeken teknolojilerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca bu modelin 5 metresi de pazara sunuldu. Durst ile uzun yıllara varan bir işbirliğini başarılı bir noktaya getirdik. Özellikle Serdar Saatçıoğlu ve Arif Saatçıoğlu’nun gayretleriyle Durst’un Türkiye’de çok sayıda makinesinin kurulumu yapıldı ve üst düzey müşteri memnuniyetiyle hizmet veriyor. Durst’un hem sahipleri hem de yöneticileriyle bir aile gibi olduk. Türkiye pazarındaki bu performansımızdan Durst yönetimi de oldukça memnun. Bunu her görüşmemizle bizlere iletiyorlar. Bu durum bizleri ayrıca memnun etmektedir. İşbirliğimizin artarak devam edeceğine de inanıyoruz. Diğer taraftan Challenger markasını da uzun yıllardır başarıyla temsil etmekteyiz. Challenger markasıyla müşterilere ürün çeşitliliğin noktasında alternatif çözümler sunmaktayız.

Sektörümüzle ilgili iki fuarla ilgili olarak erteleme kararı alındı. Sizin bu noktalar görüşmeleriniz nelerdir?

Fuarlar tüm firmalar için hem mevcut müşterilerle hemde yeni müşterilerle buluşma platformudur. Bu anlamda fuarların varlığını ve gücüne inanıyoruz. Yaşanan pandemi sürecinde birçok fuarla birlikte sektörümüzle ilgili fuarlarda erteleme kararı aldı. Bizler bu karara saygı duyuyoruz. Sağlıktan önemli hiçbir şeyin olmadığına inanıyoruz. En kısa zamanda yaşanan salgın sürecinin sonlanmasını ve yine eski günlerdeki gibi müşterilerimizle bir araya gelmek için sabırsızlanıyoruz.

Saatçıoğlu olarak müşterilerinizi Durst’un deneyim merkezinde ağırlayarak hem makineleri yerinde görme hem de demolarını yapma noktasında seyahat programları organize ediyorsunuz. Bu tanıtım turları devam edecek mi?

Yaman Saatçıoğlu: Saatçıoğlu olarak son yıllarda gerçekleştirdiğimiz tanıtım programları çerçevesinde misafirlerimiz Durst’un tesislerinde ağırlıyoruz. Buradaki programımızda müşterilerimize ürünlerle ilgili demolar yapıyoruz. Yatırımcının kafasında oluşabilecek tüm sorularını böylece çözümlemiş oluyoruz. Pandemi sürecine ait gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Koşulların uygun hale gelmesinin ardından bu tarz seyahat programlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğinin bilgisini de şimdiden paylaşmak isterim.

Pandemi sürecinin etkileri ve bugün geldiğimiz noktadaki koşullarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Yaman Saatçıoğlu: Mart ayında ülkemizde görülmeye başlayan vakalarla birlikte panik havası içinde bir dönem geçirildi. Bu dönemde uzaktan çalışma metodu ile müşterilerle temas halinde olmaya çalıştık. İhtiyaçlar noktasında oluşturduğumuz ekiplerle hizmetimizi vermeye devam ettik. Haziran ayındaki normalleşme adımlarıyla ofis çalışmalarına başladık. Haziran ayı ile birlikte piyasalarda bir miktar hareketlilik yaşandı. Şu an için baktığımızda dalgalı bir grafik gözlemliyoruz. Ekonomik olarak pandeminin izleri bir süre daha devam edeceğe benziyor. Bizlerde bu süreçte mevcut faaliyetlerimizi yürütmenin yanında daha çok pazarımızı geliştirmeye yönelik konuları araştırma içinde olacağız.

2E İleri Teknoloji Ürünleri’nden ORCA markası ile yeni baskı makinesi

Orca markasıyla satışa sunulan baskı makinesi özellikle iç mekan baskıların daha hassas olarak yapılmasını sağlayacak bir sistem ve kalite ayrıcalığı ile ön plana çıkıyor.

2E İleri Teknoloji Ürünleri, Epson XP600 Baskı kafası ile yeni baskı makinesini ORCA markası sektörün hizmetine sundu. Makine özellikle iç mekan baskıların daha hassas olarak yapılmasını sağlayacak bir sistem ve kalitesi ile ön plana çıkıyor. Yeni baskı makinesiyle ilgili olarak 2E İleri Teknoloji Ürünleri Genel Müdürü Altay Altın sorularımızı yanıtladı.

İçinde bulunduğumuz zorlu piyasa koşullarına rağmen yeni ürününüzü piyasaya sürüyorsunuz. Öncelikle ürün hakkında bilgi verir misiniz?

Altay Altın: Teknolojinin sürekli gelişmesi Pandemi süresince biraz yavaşlasa da yapılan işlerin geliştirilmesi, farklılaştırılması, kalitenin arttırılması adına daha önce tarafımızdan kullanılmayan Epson XP600 baskı kafası ile yeni baskı makinemizi ORCA markası ile müşterilerimizle paylaşmak istedik.

Kullanım amacı, özellikleri, avantajları ve yatırımcıya sağlayacağı faydalar hakkında bilgi verir misiniz?

Altay Altın: Özellikle iç mekan baskıların daha hassas olarak yapılmasını sağlayacak bu sistem ile kalite ön plana çıkacaktır. CMYK renklerine Lc ve Lm ilavesi ile 6 renk kullanılarak, hassasiyet ve baskı görüntüsü maksimum seviyeye çıkacaktır. Baskı kafası her ne kadar yılda 1 kez değişecek olsa bile fiyat avantajı sağlayacaktır. Makine donanım olarak üst düzeydedir. Bu makine fiyat avantajları ile ciddi bir kaliteli üretim sağlayarak firmaların eksikliklerini tamamlayacaktır.

Ürünle ilgili olarak hedef kitleniz nereler olacak? Bunun yanında müşteriye nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?

Altay Altın: Kaliteli, hassas, hızlı üretim isteyen ve bu yatırımı da makul bir fiyat ile yapmak isteyen tüm firmalar bizlerin hedef kitlemizdir. Ürün referansları ile zaten kendine ulaşılmayı sağlıyor. Kurulum yapılan yerlerdeki tanıtımlarımız da hedef kitleye ulaşmamızı kolaylaştırıyor kısaca referansımız müşterilerimiz ilkesi çok değerli bir anlam taşıyor.

Bilindiği üzere bu sene sektörümüzle ilgili fuarlar gelecek yıla ertelendi. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Altay Altın: Ertelemenin yaşadığımız bu süreçte alınmış çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Gerek ekonomik süreç gerekse sağlığımızı koruma kaygısı fuar ziyaretlerini olumsuz etkileyecekti, gelecek sene için süreci takip ederek en doğru kararın verileceğini ümit ediyorum.

İçinde bulunduğumuz salgın süreci ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileriniz nelerdir?

Altay Altın: Öncelikle sağlığımızı korumak ilk hedefimiz, gerek ailemiz gerekse çalışanlarımızın sağlıkları bizim için önceliktir. Mevcut şartları günün koşulları ile adımlarımızı doğru atarak korumaya gayret ediyoruz. Bu süreçte farklılıkları, avantajları küçük yatırımlar ile müşterilerle buluşturup kalkınmalarında pay sahibi olmak bizim misyonumuzdur.

Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Altay Altın: Süreci doğru adımlar atarak aşabiliriz. Bu adımlar günün koşulları ile örtüşmelidir. İşinize katkı sağlamak için yenilikleri takip edin ve size güven veren, geçmişi ile sektörde yer edinmiş firmaları tercih ederek gelişmelerinizi sürdürün. Süreklilik esastır.